Hepimiz hayatının bir bölümünde ister istemez devlet kapısında, kısacası resmi dairelerin birinde haksızlığa uğradığımız oluyor. Oluyor oluyor da neden oluyor? İlla olması mı lazım?   Devlet memuru olabilmek o maaşı alabilmek için ister öğretmen ister polis ister başka bir devlet memuru 657 ye tabi olabilmek için insanlar neler yapıyor neler. İlk maaşı aldığında da diyor ki tamam ben sırtımı yasladım devlet babaya ben ne yapsam o arkamda. Evet evet çoğu bunu diyor ve bunu dedirten de o devlet baba, çünkü memuru ne yaparsa yapsın dillere düşmedikçe soruşturma izni vermiyor. Evet ilginç ama gerçek polis dövüyor, öğretmen dövüyor,  başka bir memur haksızlık yapıyor, ödediğimiz vergilerle maaşını ödediğimiz memur hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz, savcı diyor ki bir suç olabilir araştırayım, valilik ne yapıyor? Suç falan yok her şey usule uygun sen yanlış anlamışsın benim memurumu sorgulayamaz soruşturmazsın.  Buyurun bakalım ne oluyor olan gene vatandaşa oluyor, o vatandaşa nasıl adalet var diyeceksiniz, nasıl açıklayacaksınız,  tabi oda susacak artık çünkü susması emredildi bir kere. Ama aynı devlet baba diyor ki; “Bana karşı bir suç işlersen seni vatana ihanetle yargılarım, hatta bu işi mahkemeye savcılara da bırakmam bir kararnameyle bu kapıdan kovarım bir daha içeri giremezsin” Aynı şey vatandaşlarımız için neden olmuyor? Madem vatana ihanet diye bir kavram var o zaman madem o memurun kursağından geçen lokmada hakkımız var millete ihanette olsun.