Nazilli Belediyespor’da 12 Haziran 2019, bir dönemin bitiş tarihidir. Yeni bir sayfanın da açıldığı gündür. Bugüne kadar Nazilli’de yerel ve ulusal basının Nazilli Belediyespor’u düşünerek, onun çıkarlarını gözetip haber yaptıklarını çok iyi bilirim. Öyle yaptığınızda, NAZİLLİ BASINI O ZAMAN EL BEBEK, GÜL BEBEKTİR. Hizmette, dikensiz gül bahçesi isteyenler basına karşı hazımsız olurlar. Onları hep okşayacak öveceksin ki, o zaman TUKAKA BASIN olmazsınız. Nazilli basını, bugüne kadar hep bu anlayışta ve ağırlıkta görev yaptı. Nazilli ve Nazillispor’un menfaatlerini hep ön planda tuttu. Ancak, basınında topluma karşı bir görevi var. Halkın haber alma hakkına saygı duyarak haberler yapmak zorundasınız. Basın meslek ilkeleri bunu gerektirir. GÖREVİMİN, GEREĞİNİ YAPTIM! Sevdiğim, saygı duyduğum insanlar tecrübemi değerlendirip, Nazilli Belediyespor kongresinde benim divanı yönetip kongre başkanı olmamı istediler. Bu isteği kırmadım kabul ettim. Divana oturduğum andan itibaren bir gazeteci, basın mensubu değil, kongreyi yönetecek divan başkanıydım. Öyle olması gerektiğine inanırım. Hani, dostlukla alışveriş birbirinden ayrıdır sözünde olduğu gibi.  Burada herkesin benden beklediği adalet duygusu içinde kongreyi tamamlanmasıydı. Görevi bırakmak isteyen Nazillispor yönetimi, olağanüstü kongre kararı almış. Önüme konan gündem maddeleri içinde, ne mali tablo (gelir gider tablosu) nede yönetim çalışma raporları vardı. Oysa, kongreye giden özellikle görevi bırakacak yönetimler kulübün mali durumunu kongreye getirir, üyelerini bilgilendirir, aklanmayı gündeme alırdı. Ne yazık ki kendilerini çok akıllı sananlar her ne hikmetse bunları düşünmemişti. Kısa yoldan sorumluluklarını üzerlerinden atmak istemişti. Kendilerine göre kurnazlık yapmışlardı. Aslında büyük sorunların ve denetimin kapısını araladılar. İleride hepimiz göreceğiz. ** BU TELAŞ, BU ÖFKE NİYE? Nazilli Belediyespor kongresi belki de tarihinin en kalabalık kongresini yaşadı. İlgi büyüktü. Daha da önemlisi taraftarlar, takımının sahipsiz kalmadığını görüp, yeni dönemin heyecanını yaşıyordu. Genç dinamik bir ekip listesi hazırlanmıştı. Yapılan liste bana, tek adam döneminin yaşanmayacağı bir sürecin yaşanacağı izlenimini verdi. Görevi bırakacak olan Özgen Türker, seçim öncesi yaptığı açıklamalarda Nazillispor’un borcunun 8 milyon lira dolayında olduğunu açıklamıştı. Kimlere? ne borcu var? bir bir yazmış bu listeyi belediye yetkililerine vermişti. Bana da bizzat basında çıkan rakamları kendisi dile açıklamıştı. Basın, elbette bunu yazmalıydı. Resmiyetten uzak, tam bir sorumsuz keyfiyet dönemini elbette basın yazmalıydı. Nazilli basını açık yüreklilikle gerçeklerden sapmadan, bunları yazdı. Yorumlar yapıldı. Karşıdan bir feryat yükseldi ki sormayın! Basını tehdit edici cümleler, neler neler. Bazı kişiler bu tür yöntemlere alışmış olmalı ki… Bunu maalesef Nazillispor genel kurulda da yaptılar. Başarısızlıklarını basını eleştirerek, hatta küme düşmenin bile faturasını Nazilli Basınının keserek konuyu kapatmak istediler. Bir yerde içlerini boşalttılar. Kendilerine yeni sorun kapıları açtılar. ** MAKAMLARINA YAKIŞMADI! Kongrenin dilek ve temenniler bölümünde söz alan eski kulüp başkanı Özgen Türker ve eski belediye başkanı Haluk Alıcık, kızgın ve saldırgan bir üslupla bağırarak çağırarak son günlerde yazılanlardan dolayı basın mensuplarına adeta saldırdılar. Onlar konuşurken taraftarlar arasından;  “AKLANIN AKLANIN.. ÖNCE KENDİNİZİ AKLAYIN... NAZİLLİ BELEDİYESPOR’U, TARİHİNİN EN KARANLIK VE ŞAİBELİ DÖNEMİNİ YAŞATTINIZ!” sözleri gelmeye başladı. Başkanlar, konuşmalarında stattaki o saldırgan ve hırçın hallerine dönüştüler. Bir ara bu saldırılarına dayanamayan basın mensupları da karşı çıktı. O anda onlara gerilen kongre havası nedeniyle, söz hakkı veremezdim. Başkanların yaptığı sözlü sataşma nedeniyle kendilerine söz vermediğim için bana; “SİZİ KINIYORUM” diyen gazeteci arkadaşıma ileride geniş kapsamlı bir cevap yazacağım. Şimdilik kendisine soruyorum. Hangi kongrede basın mensupları söz istemişte bu fırsatı bulmuş? Elinde kalemi olan gazeteci dinler daha sonra gereğini yazar. Ben o andaki görevimin gereğini yaptım. Dilek ve temenniler bölümünde sayın Haluk Alıcık, Nazillispor yararına konuşmak ve kendini savunmak isterken bile suç üzerine suç işledi. “Devlete KDV ödememek için elden para topladık, yazılanların kat ve kat üstünü elden topladık” dedi. Mazereti kabahatinden büyük sözünde olduğu gibi.  Kongreye gelen sayın sporseverleri gösterdikleri ilgi ve kongredeki tutumlarından dolayı kutluyorum. Bu işin burada biteceğine inanmıyorum. Kongrede sanki bir taktik savaşı yaşandı. Maalesef Nazillispor sonuç ne olursa olsun derin mali bir incelemeden sonra ancak düzlüğe çıkabilir. Bu işin sonunda kim mağdur olur, kim suçlu görünür ben bunu kestiremiyorum!