Türk vergi sisteminde devrim zamanı geldi de geçiyor. Hiç lafı eveleyip, gevelemeden devrim için neler yapılması gerektiğini 30 yıllık bir maliyeci olarak aşağıda sizlere özetledim. Her şeyden önce Gelir Vergisi Kanunu'nda  “kaynak kuramından” net artış kuramına geçilmek zorundadır. Vergi sistemi malı değil, parayı takip etmelidir. Vatandaşına bu harcamayı, ‘bu tasarrufu nasıl yaptın' diye soramayan bir devlet olamaz. Harcama ve tasarrufun kaynağı mutlaka sorulmalıdır. Yıllar itibariyle ülkemizde milyonerlerin sayısı ve bankalardaki mevduat tutarları yüzde 50'nin üstünde artarken, vergi gelirlerinin yüzde 15 seviyesinde kaldığı bir ülkede Maliye Bakanlığı'nın varlığı sorgulanmalıdır. Dolaylı vergilerin oranları düşürülmelidir. Bir paket sigarada yer alan 20 dal sigaranın 17 dalı vergiye gitmektedir. İçilen her 4 kadeh rakının 3 kadehi vergidir. Birada alkol oranı yüzde 5, vergi oranı yüzde 65'tir. Musluktan suyu alıp, benzin diye satmaya kalksanız 4.5 TL'den aşağıya satamazsınız. Türk vergi sisteminde verginin çalışan ve çalıştıran tarafından ödendiği gerçeği karşısında; istihdam üzerindeki vergi yükleri azaltılmalıdır. Çalışanların ölmeden yaşayabilmeleri için kazanmaları gereken tutar, gelir vergisi neden istisna tutulmalıdır. Kayıt dışı istihdam oranının resmi rakamlara göre yüzde 33, kayıt dışı ekonominin yüzde 40'lık bir büyüklüğe sahip olduğu bir ekonomide çok zor olsa da “kayıt dışı ekonomiye dayalı büyüme modeli” terkedilmelidir. Vergi denetimi çok etkin hale getirilmeli, artık her yıl çıkartılan af yasalarına bir son verilmelidir. Vergiyi tabana yaymak masalından vazgeçip, vergiyi tavana yaymanın yolları aranmalıdır. Ülkemizde toplanan her 100 TL'lik verginin; 10 TL'sini 806.000 kurumlar vergisi mükellefi, 22 TL'si ise gelir vergisi mükellefleri tarafından ödenmektedir. Gelir vergisinin yüzde 92'si tevkifat yoluyla tahsil edilmekte, ücretliler 22 TL toplam gelir vergisinin 14 TL'sini ödemekte, 4 milyon beyanname veren mükellef ise toplam gelir vergisinin 5 TL'sini ödemektedir. Toplam vergi gelirlerinin kalan 68 TL ise Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi gibi tüketim vergileri ve cüzi miktarda servet vergilerinden oluşmaktadır. Türkiye'nin vergi ödemeyenler için cennet olmaktan çıkartılıp, anayasada belirlenen mali güce göre vergi alınması ilkesine dönmek zorundadır. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımın maliye politikasının sosyal amacı olduğu gerçeğini hiçbir zaman ülkeyi yönetenler akıllarından çıkartmamalıdır.