Yıllardır Nazilli ve çevresinin ilerlemesi için çözüm önerilerimle birlikte, yanlış gidişleri uyarmaya, toplum yararına yeni fikirler üretmeye çalışıyorum ama nafile. Maalesef tokmağı elinde olanlar, bizleri dinlemek yerine doğru yanlış demeden kafalarına göre vuruyorlar davulun göbeğine göbeğine. Nota bilgisini bırakın, müzik kulağı bile olmadan akılları estiği gibi. Olan maalesef Nazilli’ye oluyor. ‘ Ne olmuş ki Nazilli’ye, durup duru işte yerinde’ diyorlar ya birde, işte bu laf adamı çileden çıkartıyor. Ben de onu diyorum işte ‘durup duru’ * Bu şehri yöneten sizler, Günübirlik akla gelen, spontane gelişen bir dizi (çoğu gereksiz) hizmet ediyorsunuz. Bir de, bu yapılanları boy boy fotoğraflarınızla Ben yaptım Ben yaparım Ben büyüğüm Mantığınızla afişe ediyorsunuz. Hatta yıllar önceki icraatlarınızı bile tekrar tekrar sokuyorsunuz insanların gözüne gözüne. Allah aşkına soruyorum size, Siz bu milleti ne sanıyorsunuz? * Gelelim asıl mevzuya, Yıllardır yazıyoruz çiziyoruz. ‘Bu memlekete kendine ait bir üniversite şart!’ diye. Kendi ıslığımızla kendimiz göbek atıyoruz adeta. Çağımızda bir yerleşim yerinin gelişmesi için en önemli gereksinimlerden biri, o yerin kendisine ait bir üniversitesinin olmasıdır. Sümer Üniversitesi’nin kurulması için mücadele başlatalım, sadece üniversite kurmak için değil, hem ülkemize faydalı ilim yuvaları kazandıralım hem de Nazilli hak ettiği marka değerini bulsun diyoruz. Yoook… Bandırma Üniversitesi’ni model gösteriyoruz. Yoook… Açık açık söylüyorum, Nazilli Belediyesi gelir kaynaklarını artırmak için geçmişte Sümerbank’a ait olan 200.000 m2 lik alanı kazanmak için harcadığı çabayı, Sümer Üniversitesi’nin kurulması için harcasaydı, Geçtiğimiz ay büyük üniversitelerden ayrılıp bağımsız olarak kurulacak olan üniversiteler listesinde Sümer Üniversitesi de olacaktı. Hayallerimiz suya düşmeyecekti… Çünkü, bir yere üniversite kurulabilmesi için, belirli bir potansiyel ve geniş bir arazi gerek. Bu iki olgu mevcut ise, o yerde üniversite kurulmasının önünde hiçbir engel yoktur. Çözüm ortada, İsabeyli’deki fakültenin olduğu yerleşkeye, yeni derslikler kurulacak, Sümerbank’ın bulunduğu alan Kayseri’de Sümerbank arazisindeki Abdullah Gül Üniversitesi model alınarak inşa edilecek. Ayrıca, Nazilli’de pamuk ırklarını araştırmak ve geliştirmek amacıyla faaliyet gösteren Pamuk Araştırma Enstitüsü’nün 1000 dönümün üzerindeki arazisi de bu projeye dahil edilecek ve en fazla 5 yıl içerisinde 40.000 ila 50.000 öğrencinin ilim öğrendiği bir üniversite kentine dönüşecekti Nazilli… Özellikle organik tarım ve organik hayvancılığın gelişimi ile yapılacak bilimsel çalışmalar, bu üniversitenin marka değerini artıracaktı. Hayalleri gerçekleştirmek için uykudan uyanmak gerek. Büyük işler düşleyip hayata geçirmek gerek. Ama nerdeee? Siz kılınızı kıpırdatmamaya devam etseniz de, bu can bu bedende oldukça doğruları yazmaya devam edecektir. Büyük düşünmüyoruz arkadaş! Sümer Üniversitesi’nin kurulması yerine, Sümer Parkımızdaki yeni ördeklere klip çekiyor, Japon balıklarının kuyruk sallamalarını icraattan sayıyoruz. Bu gidişle Nazilli’miz daha çok trenler kaçırır. Biliyorsunuz, kaçan tren büyük olur, Pardon BALIK Sağlıcakla…