Gözlerimden akan yaşlar değil şimdilerde içimdeki ateşi soğutan. Kalbimde sönüp gitmeye yüz tutmuş ne varsa adı konulmadı. Kendi kendine gelin güveydi zaten yürek diye taşıdığım. Sana gel demeyi içime sindiremiyorum.  Çünkü ben aşktan bir şeyler istemeyi kendime yakıştıramıyorum. Aşktan karşılık beklemek, ve karşılık karşısında sevmek benim harcım değil. Kendi fırtınalarımla batırdığım bu kaçıncı teknem bilmiyorum. Ama ben alıştım sanırken bu olup bitenlere. İçimde bir sızı yakıyor, yanıyorum. Ve avucumda uçacak gibi bekleyen bir aşkım var. Ama biliyorum ki; Bu aşkta bir yalnızlık var… Düşünmek çare olmadı içimdeki buhranı gidermeye. Öldüm dedim duymadılar, yandım dedim gelmediler. Sesimin içime aktığını biliyorum artık. Ve kimsenin beni dinlemediğini. Her geçen günü senin hatıralarına iliştiriyorum. Üç beş hece bir roman, oku oku bitmiyor. Elimde kalan yine senle dolu bir sensizlik ve bu sensizliğin benle sevişmesi sabahlara kadar. Sağlamasını yaptım dün yine aşkımın ve artık eminim. Bu aşkta bir yalnızlık var… Penceremde bir boşluk manzarası , aklımda giderken odamda bıraktığın ayak izleri. Resimler uçuşmuş etrafa ve donuk gözlerle her yerden seyrediyorsun beni. Halimin izhı yok, izahın gereğide. Aklımın katili 35 lik bir yeni adında eski dost. İçimde bir ürperti yalnızlığımı yüzüme vuruyor. Unutmaya çalışmak anlamsız en az unutamamak kadar. Gelmeyeni beklemek ve beklemeyi sevmek… Aşkın kollarında çırpınıyorken yine anlıyorum ki. Bu aşkta bir yalnızlık var…