Özümüze dönersek Diriliş muştusunu verebiliriz. Dirilişin özü: Muhafazakar Değişim'dedir. Muhafazakar Değişim, Vahih merkezli Sahih Geleneğimize bağlılıkla mümkündür. Sahih Geleneğimizi unuttuğumuz takdirde Dinimizi de unuturuz. O zaman Mezhep tartışmalarına zemin hazırlarız Unutmayalım ki özümüz Ehl-i Sünnet itikadımızdadır. Ehl-i Sünnet'e aykırı her fiili durum Öz'ümüzden taviz vermemizi icbar edecektir. Diriliş muştusunun neden Öz'ümüzde olduğuna delil olarak ecnebi bir şahsın hatırasını nakledeceğim. Gayri müslim birinin bakışı açısını Öz'den ırak etmemek gerektiğini düşünüyorum. *** Geçen yüzyılın başlarında İstanbul Bahçekapı’da meşhur bir terzihanenin sahibi olup İstanbul’un kalburüstü zenginlerini giydiren Macar bir terzi vardır: Mösyö Back. Devrin en ünlü kulübü Circle Dorla (Sirkıldorya) ‘ın devamlı müşterilerinden Mösyö Back bir gece toplantı halinde bulunan İngiliz, Fransız,Alman, İtalyan, Rum, Ermeni ve Yahudi dostlarına şu sözleri söylemiştir:  “Efendiler!Ticarethânemde tezgahtarlık eden bir Türk vardı. Kendisini askere çağırdılar. Giderken, daha evvelden ticarethânemden aldığı on beş lira borcu veremeyeceği için özür diledi ve harpten döndüğü vakit ödemek üzere benden mühlet istedi. Elden ne gelir, ben de râzı oldum ve bu parayı unuttum. Umumi Harp (I.Dünya Savaşı) bittikten bir müddet sonra genç bir delikanlı ziyaretime geldi ve tezgahtarın oğlu olduğunu söyleyerek: -Babam harpte şehit düştü. Vasiyeti icabınca size olan borcunu getirdim, dedi. Ardından da borcu olan daha evvel ödeyemediği için özür diledi. Ben duygulanmıştım.Parayı almamakta ısrar ettim.O zaman delikanlı pek üzüldü: -“Bu babamın vasiyetidi”r, dedi. “Eğer almazsanız ruhu azap olur. Üstelik benim için namus borcu sayılır...” Sözlerinin burasında Mösyö Back’ın gözleri yaşarmış ve bir müddet bekledikten sonra demiştir ki: “Efendiler!.. Dünyanın en asil, en doğru, en namuslu milleti Müslüman-Türk milletidir.” ***  Ahde vefa ... Borcuna sadakat... Sözünde durmak... Bunlar, Ehl-i Sünnet merkezli Sahih Geleneğimizde saklıdır. Bu umdeler Peygamber Efendimizin (sav)bize naklettiği İlahi Emirlerden süzülerek Türk Milletinin kılcal damarlarına nakşedilen hususiyetlerdir. Bunlardan ne kadarını muhafaza edebildik? Onu herkes kendine sorsun. Vesselâm.