Ülke turizminin başladığı ilk noktası ve yıllardır ülkenin turizmin başkenti ünvanını taşıyarak ülkenin turizm gelirlerinde önemli bir yeri olan Kuşadası’nın bugün eski popüleritisinin azalmış olmasının en önemli etkenlerinden biri olan nitelikli tesisleşmenin yanı sıra turizm hizmet kalitesinin standartlarının çok altında kalmasından kaynaklanmaktadır. Gerek genel, gerekse yerel anlamda başka bir sürü etkenlerinde bulunmasına rağmen turizmin en önemli ayaklarından ve dünyadaki popüleritisinin hızla artması sonucu tek başına alternatif kültür turizmi haline dönüşen gastronominin ve yöresel lezzetlerin turizm üzerindeki önemi her geçen gün artmaktadır.
Turizm katma değeri olarak nitelik ve kalite anlamında belli bir standartlara ulaşılması turizmin cankurtaranı olacaktır. Bunun için elit tesisleşme ile birlikte yöresel kültüre sahip çıkılarak canlandırılması, alışagelmişin dışında coğrafi ve kültürel nimetlerimizden yeteri kadar faydalanarak alternatif gezme, eğlenme, dinlenme, aktivite ve bilgilendirme alanlarının yaratılması, Restoranlarımızda yöresel lezzetlerimizi ön plana çıkararak bize ait damak tatlarının sunulmasıyla mutfak kültürümüzün tanıtımının yapılmasıdır.
Ama hepsinden önemlisi olan nitelikli uzman personellerin sektöre yeniden kazandırılması gerekmektedir. Maalesef günümüzde bırakın nitelikli personeli olumsuz çalışma şartlarından dolayı niteliksiz personel bile bulmanın zorluğunu yaşamaktayız. Buda turizme önemli ölçüde baltalamakta ve turizm kalitemizi düşürmektedir.
İşletmelerin her şey dahil sistemine geçişinden sonra haklı olarak kazanç elde edebilmek için maliyet düşürme çabalarına girmişlerdir. Bunun sonucu olarak gerek mutfaklardaki lezzet kalitesi gerekse buna karşılık kalitesi ve imkanları sınırlı mutfaklarda zor şartlarda çalışmak zorunda kalan, gerekli ilgi ve itibar gösterilmemesi ile hak ettikleri maddi ve manevi kazanca sahip olamamalarından dolayı nitelikli personel sektöre küserek uzaklaşmak zorunda kalmıştır. İşletmeler onların yerlerine maliyeti daha düşük nitelik şartı aranmadan ya da önemsenmeden belgesiz ve tecrübesiz personelle doldurmaya çalışmıştır. Böylelikle turizm sektörünün olmazsa olmazı olan lezzet ve hizmet kalitemizin düşmesi kaçınılmaz olmuştur.
Turizmin istikbali için işletmelerin biran evvel her şey dahil sisteminden vaz geçerek, çalışma koşullarını iyileştirip gerekli yatırımları yapması ile nitelikli personele maddi ve manevi olarak sosyal hakları ile birlikte kariyerlerine itibarı iade etmelidir. Yatırım ve kazançlarını meslek kuruluşu üyesi olmayan, belgesiz, tecrübesiz ve bilgisiz personellere teslim etmemelidirler. Turizmde kalkınmanın hizmet kalitesi ve tüm paydaşlarla birlikte gelişeceği ilkesi ve hassasiyeti unutulmamalıdır.
Turizmde yöresel kültürümüze sahip çıkarak ve özümüze dönerek kendi kimliğimizi yeniden oluşturmalıyız. İnsan ve hizmet odaklı sektörümüzde emek veren insanımıza ve misafirlerimize daha fazla sahip çıkmalıyız.
Unutmayalım… Bu gemide hep birlikteyiz. Ya hepimiz birden batacağız ya da hep birlikte kalkınacağız.