Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 2020 yılı verilerine göre gastronomi alanında en çok coğrafi işaret tescili alan iller sıralamasında Aydın ili Türkiye sıralamasında 9 ürün ile 3. sıradayken 2021 yılında 15 ürün ile 7. sıraya gerilemiştir. 2022 yılında ise 7 Adet Menşe, 15 Adet Mahreç İşareti olmak üzere 22 adet coğrafi işaretli ürünü sayısını artırmasına rağmen Türkiye sıralamalarında çok aşağılara düşmüştür. Buda çoğrafi işaret talebinin ülke genelinde ne kadar çok artarak yaygınlaştığını ve öneminin ne kadar çok olduğunu göstermektedir.
Aydın ili genelinde coğrafi işaret alabilecek nitelikte bölgeye has 80'ne yakın yöresel lezzet bulunmakta olmasına rağmen tescil başvuru çalışmaları yeterli örgütlü ve planlı gastronomi çalışmalarının bulunmamasından dolayı maalesef çok yavaşlamıştır.
Peki coğrafi işaret alınması neden bu kadar önemlidir?
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kuşadası’nda yoğun bir üzüm üretimi bulunmaktaydı ve her yer üzüm bağı idi. Buna bağlı olarak ta üzümden üretilen Kuru Üzüm, Şerbet, Şarap, Pekmez, Pestil gibi üretimler yapılmaktaydı ama hepsinden önemlisi o dönemin ihracatının büyük bölümünü tek başına karşılayan ve eşsiz lezzeti ve görünümüyle tüm dünya tarafından bilinen ve aranılan sadece Kuşadası’na ait özel bir ürün vardı. Bir sürü imalathane ve bu imalathanelere hizmet eden ambalaj üretimi ve gemilerde lojistik destek sağlayan ulaşımı ile Kuşadası’na ekonomik olarak büyük katkı sağlayan bir dünya markası bir ürün. Osmanlı döneminin sonlarına doğru dünya sermayesinin emperyalist baskı ve yaptırımları sonucu cazip hale getirilen tütün üretimine karşılık bütün üzüm bağları bozulmuş yerlerine tütün ekilmiştir. Üzüm bağları ise Manisa bölgesine kaydırılmıştır. Böylelikle Kuşadası’nda üzümden yapılan ürünlerin üretimi yok denecek kadar azalmış, dünyaca ünlü olan ürünümüz ise hiç üretilmemeye başlamıştır. Aradan uzun yıllar geçerek ve nesiller değiştikçe bu ürün tamamen unutulmuş, bugün o ürünü gören ya da tadan hiç kimse kalmamıştır. O ürünle ilgili bir şekilde bilgi sahibi olmuş birçok resmi ya da gayri resmi çevreler tarafından araştırmalar yapılmasına rağmen maalesef reçetesini yapabilecek bilgi ya da belgeye sahip olunamamıştır. Peki bu ürün nemiydi? Zamanın meşhur Üzüm Helvası…
İşte bu yüzden coğrafi işaret tescili çok önemli…
Değerlerimizin ve kültürümüzün yok olmaması için bizden sonraki nesillere aktarmak sorumluluk gereği kayıt altında tutma zorunluluğumuz bulunmaktadır.
Ancak sadece buda tek başına yeterli değildir. Markalaşmanın ilk adımı olan tescil sonrası yapılması gereken ekonomik kazanç ve tanıtım açısından katma değer sağlayacak ürün geliştirilmesi, çeşitlendirilmesi ve marka yaratacak çalışmaların yapılarak etkili ve doğru tanıtımların yapılması da bir o kadar önemlidir.
Birçok sektörün baş aktörü olması dışında diğer yan sektörlerinde gelişimini ve büyümesini destekleyen gastronominin il tanıtımı dışında ekonomik kazancını da artırıp geliştirebilmesi için örgütlü ve planlı bir çalışma gerektirmektedir. Bu nedenle paydaşları tek çatı altında toplayarak rehberlik yapacak, AR-GE, planlama ve uygulama yapmaya imkan sağlayacak İl Gastronomi Kurulunun kurulması elzem bir ihtiyaçtır.