Tarih boyunca bereketli, zengin topraklar üzerinde yaşayan ve birçok kültürün etkisini taşıyan Aydın mutfağı; bugüne dek gerek toprağının zenginliği gerekse kültür birikimiyle kendine özgü yöresel lezzetlerini oluşturmuştur.
Heredot’un “Gökyüzünün altındaki en güzel şehir” diye anlattığı ve üzerinde 23 antik kente ev sahipliği yaparak birçok medeniyetin yaşadığı, Antik dönemde başlayan Aydın’ın kültürel zenginlikleri sonrasında Selçuklu Devleti'nin dağılması sonrası Selçukluların üç beyliğinden biri olan Aydın Bey tarafından 1308 yılında Aydınoğulları Türkmen Beyliğini kurmasıyla Yörük Kültürüne ev sahipliği yapmıştır. O dönemde tamamen etçil mutfak kültürüne sahip olan bölgemize Giritli göçü yaşanmasıyla Otçul mutfak kültürü ile tanışarak bu kültürü benimsemiş ve geliştirmiştir. Bugün ise bu mutfak kültürü etkisini ağırlıklı olarak hala sürdürmektedir. Sonrasında Osmanlı İmparatorluğuna dahil olarak Aydın Güzelhisar ismini alan şehrimize 1671 yılında ziyarette bulunan Evliya Çelebi toprak verimliliği ve çeşitliği ile hem dağlarında ki zeytin hem de ovalarında ki incirin kalitesinden dolayı bu şehre aşık olmuş, meşhur seyahatnamesinde “Dağlarından yağ akar, ovalarından bal” şeklinde betimleme yapmıştır. Bugünde kentimiz gastronomisinde zeytin ve incirin Aydın mutfağının mihenk taşı olmaya devam etmektedir. Cumhuriyet dönemi ile birlikte başlayan tarımsal kalkınmada toprak verimliği ve zengin ürün çeşitliliği ile ülkemizin lokomatif şehirlerinin başında gelerek ve bunu tarihsel kozmopolitik kültür birikimi ile oluşmuş zengin mutfak kültürüne rağmen örgütlü ve planlı gastronomi çalışmalarının yapılamamasıyla tanıtım açısından ülkemizin en önemli gastronomi kenti konumuna gelmesine bir türlü başaramamıştır.
Oysaki; Verimli topraklarında bulunan tarımsal zenginlik ve kaliteli ürün çeşitliliği ile birlikte deniz mahsulleri ve turizm niteliği, Tarih boyu süregelen farklı medeniyetlerle ve buna bağlı kültürel zenginlikleri, tüm bunların oluşturduğu mutfak lezzetleri ile bir çok şehre nasip olamayacak imkanlara ve potansiyele sahiptir. Ülkemizin Uluslararası alanda yıllardır 5 tane olan coğrafi işaretli ürünlerinden İncir ve Kestane olmak üzere 2’si Aydın iline aittir. Bu sayı 2021 yılında Taşköprü Sarımsağı ve Bayramiç Beyazı ile 7’ye çıkmıştır. Bereketli topraklarında kendiliğinden pek çok ot, sebze ve meyve yetişen Aydın ili, zeytiniyle ülkemizin en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticileri arasında yer alırken, inciri ve kestanesiyle ülkemizde ve dünyada ilk sıralardadır. Aydın ili genelinde coğrafi işaret alabilecek nitelikte bölgeye has 80'ne yakın yöresel lezzetleri ile zengin bir mutfağa sahiptir. Sadece bu veriler bile ülke gastronomisi anlamında Aydın’ın önemini göstermektedir. Çünkü zeytin ağaçları kendiliğinden büyür bu şehirde. İncir ağaçları başınızı çevirdiğiniz her yerdedir. Toprağında envaiçeşit bitki yetişmektedir. Aydın’ın bereketli topraklarından ve denizinden sağlıklı yaşam fışkırmaktadır. Büyük Menderes Irmağı’nın suladığı bu bereketli topraklarda üzüm, buğday, zeytin ve incir bir arada yetişmektedir. Buğdaydan elde edilen un, zeytinden elde edilen yağ, üzümden elde edilen şarap ve tabii ki incir; yaşama yaşam, lezzete lezzet katmaktadır.
Aydın mutfağı, zeytinyağlı yemekleri, incir, üzüm ve bunlardan yapılan şaraplar, narenciye ürünleri, turunç reçeli ve çipura, kefal, mercan ve barbun gibi zengin balık çeşitleri ile Türkiye'nin çeşidi bol ve lezzetli mutfakları arasındadır. Onur Önbul