Aslında sizlere anlatacağım çok güzel hikayeler var. ‘Neler oluyor bu hayatta’ diyeceğiniz türden hikayeler ama gündem öyle hızlı değişiyor ki yetişmek mümkün değil.
Röptaşambırımı üzerime geçirip, taze sıkılmış portakal suyumu yudumlayarak kahvaltı ettiğim sırada Kuşadası’ndan aynı gün iki ayrı davet aldım.
Birincisi Sökeli İş İnsanı Serkan Göl’ün yaptığı turizm yatırımı, ikincisi de Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in tüm sorulara açık yüreklilikle cevap verdiği gazetecilerle buluşma toplantısı.
*
Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olmama rağmen yakıta gelen zamalrı düşünüp, “Allah’tan iki program da aynı gün” diye düşünmeden edemedim.
İlk olarak Güzelçamlı’da bulunan Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Milli Park’a gittim.
Bilmeyenleriniz için yazayım, Milli Park bir süre önce ihaleye çıktı ve 11 firmanın katıldığı ihalede en yüksek teklifi veren Serkan Grup Turizm Yatırımcılığı ve İşletmeciliği Limited Şirketi ihaleyi kazandı.
*
Gıda sektörüne 2000 yılında Söke'de Serkan Tavukçuluk Limited Şirketi markasıyla giriş yapan ve yıllar içerisinde sektörün lider firması konumuna gelen, Türkiye'nin en büyük markalarının bölge bayiliklerini alan Serkan Göl’e ait, Serkan Tavukçuluk 5 yıldızlı otellerin gıda tedarikçisi oldu.
Şirketin sahibi Serkan Göl, neden bu yatırımı yaptığını “Turizmde yer almak hep hayalimdi. Aslında hayalim otel işletmeciliğiydi. Projelerimiz arasında 5 yıldızlı otel işletmeciliği vardı. Dilek Yarımadası Milli Park ihalesi gündeme gelince, turizm sektörüne giriş yapmak istedim ve hayalimi gerçekleştirmek için haleye katıldım” dedi.
*
Dört milyon lira ciddi bir rakam.
Türkiyedeki tüm Korunan Alan İşletmecilikleri içinde en yüksek bedel bu tesis için verildi.
Uludağ Milli Parkı, Marmaris Milli Parkı, Spildağı Milli Parkı içinde yer alan 5 yıldızlı otellerin kirası da dahil en yüksek bedel.
*
Öte yandan bu sadece kira bedeli.
Milli parkın temizliği ayrı bir para, ağaçlandırma çalışması ayrı bir para, işletmecilik maliyeti ayrı bir para.
Serkan Göl, hayali olan işi tim ciddiyetiyle ele almış ve ihale tarihinden bu güne 16 milyon lira yatırım yapmış.
Milli Park’ın eski halini bilenler, gittiklerinde yeni halini görecekler ve ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklar.
*
Şuan itibariyle 91 personelin de çalıştığını düşünürseniz ekonomiye katkısı da oldukça yüksek.
Her yıl 1.5 milyon kişinin misafir olduğu Milli Park’ın işletmecilik gibi bir sorumluluğunu almak kolay değil
Ayrıca yabancı turistin çok da tercih etmediği Milli Park, 8 ayda yapılan yatırımlar sayesinde tercih edilen bir yer haline gelmiş.
Bizzat gözlemlediğim için gönül rahatlığıyla yazıyorum.
*
Milli Parkın Güzelçamlı, Kuşadası ve Aydın ili özelinde ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak sağladığı katma değer miktarının 2020 yılı itibariyle yaklaşık 2 milyar lira olduğunu da işin içine katarsanız yapılan işin önemini de daha iyi anlarsınız.
*
Serkan Göl, 16 milyonu bankaya koysa her ay tertemiz bi dünya para kazanır doğru mu?
Hiç başı ağrımadan parasına para katmak varken, günümüz şartlarında ticaret yapıp risk almayı tercih eden Serkan Göl, isyan ediyordu.
Tüm bu yatırımları yaparken sürekli olarak bürokratik engellerle karşılaştığı için isyan ediyordu.
Devletin bir kurumuyla yaptığı sözleşmeye rağmen aynı devletin başka bir kurumunun 15 günde değişen kararını sorgulama ihtiyacı hissediyordu.
*
160 maddelik ve gerçekten ağır şartları olan ihaleyi kazanan Serkan Göl’ün, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından imzalanan bir sözleşmesi var.
Tarım ve Orman Bakanlığı bu devletin bir kurumu öyle değil mi?
Bildiğim kadarıyla Kaymakamlık makamı da devletin kurumu.
16 milyonun faizi ile rahat rahat yaşayabilecekken, risk alıp yatırım yapan Serkan Göl, belediyeye başvurmuş İçkili İşyeri Ruhsatı almış, belgelerini tamamlayıp Kaymakamlığa başvurmuş, Jandarma gelmiş kontrol etmiş ‘uygundur’ denilmiş ve içli satış belgesini de almış.
Sonra ne olduysa 15 gün önce verilen ruhsat, Kaymakamlık tarafından iptal edilmeye çalışılmış.
*
İçkili işyeri açılış ruhsatı alınmış.
Bu belgeyle Tarım İlçe Müdürlüğüne başvurulmuş ve TAPDK belgesi alınmış.
İlçe Jandarma Komutanlığı TAPDK belgesi alınmadan önce uygunluk raporu vermiş.
Belgeyi imzalayan Kuşadası Kaymakamı.
15 gün sora da ‘vazgeçtim’ diyen de Kuşadası Kaymakamı.
Şimdi Serkan Göl haklı olarak,
* “Bu durum Devlet ciddiyetine yakışıyor mu?” diye soruyor.
* “Kanunsuz bir şey istemiyorum” diyor.
* “Türkiye’deki tüm Milli Parklarda Bakanlığımız tarafından yapılması öngörülmüş faaliyetleri ben de gerçekleştirmek istiyorum. Uludağ Milli Parkı, Marmaris Milli Parkı, Spildağı Milli Parkı, Tavşanburnu Tabiat Parkı, Yamanlar Tabiat Parkında olduğu gibi. Bu alanlarda alkol satışı izni var ve tüm gün faaliyet yapılıyor” diyor.
* “Türk turizmini kaliteli ve yasaksız tesisler olmadan nasıl geliştireceğiz?” diye soruyor.
* “Yasaklarla turizmin kalkınması mümkün mü?” demeden geçemiyor.
*
Serkan Göl’ün onca yatırımı yapıp, bu şekilde ortada bırakılmayı hak etmediğini düşünüyorum.
Bugün turizmin göz bebeği Kuşadası’nda alkolü yasaklamanın bu ülkenin imajına da zarar vereceğine inanıyorum.
Alkol kullanmak bir tercihtir ve bunu engellemek devletin görevi değildir.
*
Serkan Göl’ün kurduğu hayal maalesef Kaymakam’a takılmış.
GÜNÜN TESPİTİ
“..suyun ‘derin’ yerini deliye yoklatırlar..” BEN
“..benim yaradılışımda bir fevkalâdelik varsa o da ‘türk’ olarak dünyaya gelmemdir..” GÜNÜN SÖZÜ
“..yırtık dondan ‘tanga’, eski sevgiliden ‘kanka’ olmaz..” KADINLAR&ERKEKLER
“..101 tane gül almıştı adam.. kadın adamı öptükten sonra kulağına eğildi ve ‘senin romantilkliğini öpeyim.. o paraya iki litre rakı alırdık’ dedi ve gitti..”