Günümüz dünyasında hızlı nüfus artışına bağlı olarak devasa boyutlara ulaşan tüketim miktarına karşın doğal kaynakların giderek azalması insan neslinin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Bu çerçevede, sürdürülebilirliğin çevresel boyutu en az ekonomik ve sosyal boyutu kadar önem arz etmektedir.
Dünya uluslarının giriştiği kıyasıya kalkınma yarışının olumsuz sonuçları olan çevre kirliliği, ekolojik bozulma, doğal kaynakların tükenmesi ve sera gazı salımının yükselmesi gibi sorunlara sebebiyet vermektedir. Bu sorunlardan en fazla etkilenen mekânlar ise giderek artan nüfusları ile dikkat çeken metropoliten kent alanları olmaktadır. Bu sorunlar karşısında günümüz kentleri, yaşayanları için sürdürülebilir, doğal kaynakların ve ekolojik dengenin korunduğu yaşamsal mekânlar oluşturma konularında sorumluluk almak mecburiyetinde kalmaktadır. Çevresel boyutta sürdürülebilir bir yaşam alanı yaratmak kentler arasındaki rekabette önemli bir yer tutmaktadır.
Bu nedenle, sürdürülebilirlik kentlerin önemli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Birçok dünya kenti, ulusal ve uluslararası indeksler aracılığıyla çevresel performanslarını sürekli olarak değerlendirmekte, bu suretle gelişimlerini takip etmektedir. Dünya üzerindeki diğer örnekleri gibi Türkiye’deki büyük ölçekli kentler de çevresel ve ekolojik sorunlar sarmalında bulunmaktadır.
Çevre kirliliği ve ekolojik bozulma gibi tehditleri fırsata çevirmeyi başarabilen kentler, küresel ölçekte diğer rakiplerinin önüne geçmektedir.
Yaşanabilir bir çevrenin yaratılmasında dünya kentlerinin seviyesine erişmek, etkin bir karar alma sürecini, kararlı uygulamaları, akla ve bilime dayanan performans gösterilmesini gerektirmektedir. Sürdürülebilir bir kent yaratma sürecinde doğru bir değerlendirme yapabilmek için, çevresel performansın ölçülmesi büyük önem arz etmektedir. Kentler arasında kapsamlı bir çevresel performans değerlendirmesi yapılması için ise birçok performans göstergesi birlikte değerlendirilmelidir. Birçok kritere göre değerlendirilmesi gereken problemlerin çözümü ise oldukça karmaşık ve zordur. Bu zorlukları aşmak adına bilim insanları tarafından Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri geliştirilmiştir.
Kentler arasında çevresel performansların değerlendirilmesinde kullanılan kriterler; Atık su arıtma tesisi sayısı, atık su arıtma tesislerinde arıtılan kişi başı atık su miktarı, belediyelerde deşarj edilen kişi başı günlük atık su miktarı, kişi başı çekilen günlük su miktarı, kişi başı ortalama belediye atık miktarı, içme ve kullanma suyu arıtma tesisi kapasitesi, içme ve kullanma suyu arıtma tesisi sayısı, içme ve kullanma suyu arıtma tesislerinde arıtılan kişi başı su miktarı, içme ve kullanma suyu şebekesi için çekilen kişi başı yeraltı suyu miktarı, içme ve kullanma suyu şebekesi için çekilen kişi başı yüzey suyu miktarı ve partikül madde olmak üzere 11 tanedir.
Ardahan Üniversitesinden Onur Akçakaya 2019 yılında Türkiye’de bulunan büyükşehirlerin çevresel performanslarını, TÜİK veri tabanından elde edilen çevresel performans göstergelerini kullanarak bir değerlendirme çalışması yaptı. Bu çalışma ile büyükşehirlerin çevresel performans sıralamalarının belirlenmesi ve yerel yönetimler alanında çevresel performans değerlendirmesi ile ilgili farkındalığın artırılması amaçlanmıştır. Türkiye’de 30 büyükşehir bulunmaktadır ancak bunlar arasından 7 büyükşehir veri eksikliği nedeniyle değerlendirmeye tabi tutulamamıştır. 23 büyükşehrin çevresel performansları 11 kriter açısından değerlendirilmiştir.
Büyükşehirlerin çevresel performans değerlendirmesinin sonucunda İstanbul büyükşehri ilk sırada yer alırken onu Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa büyükşehirleri takip etmektedir. Bu kentlerin üst sıralarda yer almasında daha büyük ölçekli ve küresel nitelikte olmaları, yüksek oranda yerli ve yabancı turist çekmeleri nedeniyle çevresel sorunların çözümüne yönelik daha tecrübeli olmaları, mali kaynaklarının diğer kentlere göre daha yüksek olması, akılcı ve katılımcı bir yönetim uygulaması gibi faktörlerin payı olduğu düşünülmektedir.
Bu çalışmada Kahramanmaraş, Muğla, Aydın, Konya, Tekirdağ, Şanlıurfa büyükşehirleri çevresel performansın yükseltilmesi gereken kentler olarak ön plana çıkmıştır. Sıralamanın sonunda Kahramanmaraş büyükşehri son sırada yer almıştır. Aydın büyükşehri ise değerlendirmeye tabi tutulabilen 23 Büyükşehir kenti arasında 18’ci sırada, diğer bir tabirle sondan 5’ci sırada yer almıştır. Türkiye’nin en gelişmiş bölgelerinden alan Ege Bölgesinde yer alan Aydın İli, Türkiye’nin en büyük 20’ci İlidir. Aydın büyükşehrinin, Türkiye büyükşehirleri arasında en kötü çevre performansına sahip büyükşehirler arasında yer alması, Aydın ilinde ekonomik-sosyal-çevresel ve canlı yaşamın sürdürülebilirliğini ciddi anlamda tehlikeye atmaktadır. TÜİK verilerinde bakınca Aydın İli’nin, büyükşehirlerin çevresel performansının değerlendirmesin sonlarda yer almasının tesadüfi olmadığı görülmektedir.
Büyük Menderes Havzasının en önemli yerüstü su kaynağı olan Büyük Menderes nehrini kirleten unsurlar arasında yer alan kentsel atıksuların yüzde 70’i Aydın ve Denizli ilerinden kaynaklıdır. Büyük Menderes nehrine bırakılan kentsel atıksuların yüzde 50’ni tek başına Aydın salıyor. Ayrıca Aydın’da Belediyelerce kanalizasyon ile hizmet verilen nüfus Türkiye ortalama yüzde 17 daha azdır. Yine Türkiye’de belediyelerce kişi başına en fazla atık oluşan 3’cü il Aydın’dır. Türkiye’de belediyelerce kişi başına en fazla atıksu deşarj edilen 4’cü il Aydın. Aydın’daki belediye atıksularının yüzde 87’si arıtılmıyor [TÜİK]. Aydın’daki mevcut durum Aydın ili ve halkı için sürdürülebilir olmayıp acilen tedbirlerin alınması, hayata geçirilmesi gerekli kılmaktadır.