Anlaşmanın ilk şartı anlamaktır. Fikir birliğinde olmasanız bile birbirinizi anlıyor olmak. Evliliğin sürekliliği için yeterli yakıtı size sağlayacaktır. Yürümeyeceğini hissettiğiniz anda o hissi görmezden gelmek yerine anlaşmanıza engel olan süreçleri analiz edin. Sonuçları ise hafife almayın. Hayatınız boyunca sohbet edebileceğinize inanmadığınız biriyle asla evlenmeyin. İlişki evlilikle noktalanmaz. Tam tersi evlenmek hayatınız boyunca ilişki içerisinde olacağınız kişiyi seçmektir.
Evlilik arifesinde yaşanan güçlüklerle mücadele etmeye çalışmak ilişkinin en zorlu evresidir diyebiliriz. Bu hazırlık döneminde çiftler ve çiftlerin aileleri her zamankinden daha geniş bir anlayışla ve olumlamayla birbirine yaklaşmalı ki sorunları düğüm haline getirmeden çözmek mümkün olsun.
Mayıs ve haziran ayı itibariyle düğün cemiyetleri ve yeni bir yuva kurmanın telaşı hızlıca başlamış oldu. Bu kısa dönem içinde, beklenmedik güzel jest ve sürprizler yaşandığı gibi, gelinlik alma aşamasındayken aniden ayrılan çiftler de oldu. Stres altındayken kurulan dialoglardan iyi bir sonuca ulaşmak çoğu zaman imkansızdır. Bunun farkında olunması gerekir ve sizin kendi içinizde yaşadığınız stres ve gerginliği karşınızdaki kişininde yaşıyor olduğunu bilmeniz gerekir. Ancak bu anlayışla daha yapıcı davranışlar içerisine girebilirsiniz.
Evlilik arifesi dönemde; kullandığımız sözler ve davranışlarda her zamankinden fazlaca özenli ve dikkatli olunmalı. Kendi fikirlerimizle ilgili üstü kapalı konuşmaktan kaçınıp daha açıklayıcı olmalısınız.
*Her detayı açıkca konuşmak gerçekleşmeyecek beklentiler içerisine girilmesine engel olur. Böylece hayal kırıklıkları da oluşmaz. Anlaşmazlıklar daha az olur. Zaten tartışmaların nedeni de bu beklentilerdir.
*Beklenmedik sürprizlerle karşılaşmak. Ya da tam tersi hevesle gerçekleşmeyecek bir sürprizi beklemek ilişkiyi temelden sarsıntıya uğratır.
*Maddi zorlukları zirvede yaşadığımız bu dönemde cemiyet ve yuva kurma masrafları herkeste derin kaygılar yaratıyor. Düğün dernek ve evlilik işlemleri bitmeden bu kaygı durumunun bitmesini bekleyemeyiz.
*Hepiminizin düğün stresi dediği şeyi bire bir yaşayan gelin ve damat adayları için hem heycan hemde kaygı dolu bir süreç.
Bu kaygıyı maddiyat kadar, yetiştirilmeye çalışışan işler ve birbiriyle geçinmek konusunda sıkıntı yaşayan ailelerin anlayışsız yaklaşımı da tetikler.
*Kayınvalide Krizleri
Temeli sağlam kurulan ilişkiler kolay yıpranmaz. Kolay yıkılmaz. Yaşanan sorunlar hayatınıza teğet geçer. Elbette bunu uygulayabilmek emek ve bilinç ister. Davranışlarınızın gelecekte nelere malolacağını şimdiden görebilir olmalısınız. Gelin ve damat adayları ailelerinin birbirleriyle geçinememe durumları karşısında hazırlıklı olup bu durumu kendi ilişkilerinden uzak tutmayı başarırlarsa bu zorlu süreçten ilişkilerini sağlam şekilde kurtarmayı da başarabilirler.
Herkes kendi baktığı açıdan kendisini haklı bulur ve bunu karşısındakine dikta etmek için çabalar bu çaba kısa sürede kavgayı ortaya çıkarır. Kimse hakimlik, savcılık, avukatlık mesleklerine soyunmaya kalkışmamalı. Kimse kendi ailesini savunacağım derken karşısındakini suçlamamalı. Bu suçlamalar derin yaralar açılmasına neden olur. Bunları yaptığınızı kabul edersek. Kaybedilen şey ilişkiniz olur. Davranışlarınızın gelecekte nelere malolacağını hesaplayın derken sevgilinizi kaybetme riskinizden bahsediyorum. -Senin annen benim anneme şunu demiş.
-Çünkü senin annen, benim anneme şunu demiş de benim ki ondan öyle söylemiş.
Eğer buna başlarsanız asla sonunu getiremezsiniz!!!
İlk olarak karı koca adayı olanlar şunları bilmeli. Siz ikiniz yeni bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Ve bu yolculukta sizden başka hiç kimseye yer yok. Daha da önemlisi gerek de yok. Siz birbirinizi her konuda tamamlayabileceğinizi düşündüğünüz için bu yolculuğa çıkmaya karar vermiş olmalısınız.
Tüm bu olumsuzlukları yaşamamak için neler yapmak gerektiğini konuşalım
-İlk adım çiftlerin baş başa verip bu olası risklerin olabileceğini konuşmaları gerekiyor. Bu duruma hazırlıklı olmaları için öncesinde konuşmuş ve ortak bir noktada buluşmuş olmaları gerekiyor. Bırakın nişanı düğünü... bazı ilişkilerde daha aileler birbiriyle tanışır tanışmaz krizler başlayabiliyor. Bu gibi bir durum olursa ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını konuşup ikiside birbirine verdiği söze sadık kalmalı.
-Kimseyi değiştiremezsiniz, bunun için çaba harcamak yıpranmayı da göze almak demektir. Şunu demek istiyorum; aileleriniz içinde sizin her kararınıza müdahale eden değiştirmeye çalışan yönlendirmeye çalışan biri varsa, bu durumdan hoşlanmıyorsanız. O kişiyle laf sokma yarışına girmek yerine gğvenli bir mesafe oluşturun. Küsmek, konuşmayı kesmek, aynı ortamı paylaşmaktan kaçınmak evlilik arifesinde evlilik hazırlıklarınıza gölge düşürecektir. Bunu yapmak yerine o kişi ile tüm detayları paylaşmaktan kaçının. Her şeyi anlatmayın, nasılsa olumsuz bir eleştiride bulunup sizin canınızı sıkacaktır. Sizde o sözlere karşılık vermek zorunda kalacaksanız. Bunu yapmayın. Sessizliğinizi koruyun. Her şeyi, her detayı anlatmayın henüz karar vermedik gibi ortaya karışık şeyler söyleyerek durumu geçiştirin. Bazı detayların sürpriz olması insanların yorum yapıp fikir beyan etmelerini engellemenin tek yoludur.
Nişanlınız ile yani eş adayınız ile aranızda sırlarınızın olması bunları aileleriniz dahil hiçkimseyle paylaşmayıp özelinizi korumaya çalışmak en doğal hakkınızdır. Bunu başarabilirseniz ilişkinizi olumsuz olaylardan ve yorumlardan korumuş olursunuz.
Tabi tüm bunları yapıp ilişkinizi korumaya çalışırken; çiftler birbirlerinin maddi ve manevi durumuna, yaşam şartlarına saygılı olmayı bilmeli. İstediği her şeyin eksiksiz yapılması gibi kaprisli bir tavır sergilememeli.
Yuvanızı kurarken birbirinize ne denli destek olursanız. Evliliğinizin temelide o denli sağlam olur. Düğün sonrasında bal gibi yaşanacak aylarının tadını çıkartmak varken düğün sırasında kimin kime ne dediğini ne yaptığını konuşup birbirinizi üzmemiş olursunuz.
Sürekli üzmekten ve kavga etmekten bahsettiğimin farkındayım. Çünkü son iki aydır. Aldığım danışan başvurularının neredeyse tamamı evlenmekle ayrılmak arasına sıkışmış kişiler.
Bir evin düzenini sağlayıp orayı yuva haline getirmek kolaydır. Ancak 3. Kişilerle mücadele etmek zor ve sancılı bir süreçtir. Ben istiyorum ki yıpranmadan evlenin. Güzel anılar biriktirerek yuvanızı kurun. Konuşarak anlaşamadığınız, aynı yöne bakamadığınız biriyle hayatınızı paylaşmayın. Her durumda aynı fikre sahip olmak gibi bir zorunluluk elbette yok. Eşiniz dahi olsa her insan birbirinden farklı şekilde düşünebilir. Önemli olan, dialog kurmaktan kaçmamak. Orta duran sorunla yüzleşmektir. Zorlamak ya da konuyu kestirip atmak yerine anlamak için çaba göstermektir.
En baştaki paragrafı tekrar etmekte fayda var. Anlaşmanın ilk şartı anlamaktır. Fikir birliğinde olmasanız bile birbirinizi anlıyor olmak. Evliliğin sürekliliği için yeterli yakıtı size sağlayacaktır. Yürümeyeceğini hissettiğiniz anda o hissi görmezden gelmek yerine anlaşmanıza engel olan süreçleri analiz edin. Sonuçları ise hafife almayın. Onunla hayatınız boyunca sohbet edebileceğinize inanmadığınız biriyle asla evlenmeyin. İlişki evlilikle noktalanmaz. Tam tersi evlenmek hayatınız boyunca ilişki içerisinde olacağınız kişiyi seçmektir.