Sağlık alanındaki teknolojik gelişmelerle birlikte yaşam süresi her yıl artmaktadır. Tıpta özellikle teşhis ve tedavi aşamasında teknoloji kullanımı ile birlikte büyük gelişmeler olmuştur.
En basitinden ateşimizi ölçen termometrelerin, tansiyon aletinin dijitalleştiğini görebiliriz. Dahası MR, ultrason cihazları, kısa sürede hastalıklara doğru teşhis konulmasında önemli katkılar sağlamaktadır.
Tıp alanında geleceğin teknolojisi olarak adlandırılan gelişmelere baktığımızda 5G teknolojisiyle uzaktan ameliyat yapılması ve 3D yazıcı denilen 3 boyutlu yazıcılarda yapılan yapay doku ve organları belirtebiliriz.
5G teknolojisi ile birlikte farklı şehirdeki bir doktor başka bir şehirdeki hastayı uzaktan ameliyat edilebiliyor. 2019 yılında Çinli bir cerrah 5G teknolojisi ile uzaktan bağlanarak beyin ameliyatını gerçekleştirdi. 3 bin kilometre ötede yapılan operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ve hastanın da sağlık durumunun iyi olduğu belirtilmiştir. Daha önce de yine Çin’de bir hayvanın ameliyatı uzaktan yapılmıştır. 5G teknolojisinin yaygınlaşması ile birlikte uzaktan ameliyatları çok daha sık duyacağız.
3D yazıcılar vasıtasıyla ilk zamanlarda doku üretilirken son zamanlarda kulak, burun, yüz gibi çeşitli uzuvlar üretildi. 1999 yılında kartuşu diye adlandırabileceğimiz bölgeye, hastadan alınan sağlıklı mesane hücresi konularak suni mesane oluşturulmuştur ve daha sonra da hastaya nakledilmiştir. Sadece medikal çalışmalar ve ilaç araştırmalarında kullanılması planlanan bir karaciğer 2015 yılında üretilmiştir. 2019 yılında ise yine insan hücreleri kullanılarak odacıkları olan ve çalışan bir kalp yapılmıştır. Üretilen karaciğer ve kalbin henüz insanlara nakledilmediğini de belirtmeden geçmeyelim. 3 boyutlu yazıcılar sağlık alanında özellikle herhangi bir uzvunu kaybetmiş ya da organ nakli bekleyen birçok hastaya yakın gelecekte umut olacaktır.
Teşhis, tedavi dışında sağlık kayıtlarının dijitalleşmesi ile başka bir doktor görüşü almak istediğinizde, rapor, röntgen vb. için bir dosya dolusu evrak, cd vb. taşımaya gerek kalmadı. Dijital olarak e-Nabız uygulamasında bulabiliyorsunuz. Hastalık sürecinde evrak toplama vb. zahmetine girmiyorsunuz.
Hastaneye gittikten sonraki teşhis ve tedavi süreci ile ilgili örnekler dışında bugün oturduğumuz yerden istediğimiz saatte MHRS uygulaması üzerinden doktor randevusu alabiliyoruz. Uygulama ile uğraşamam diyene de Alo 182 var ancak doktor olmadığı sürece bu teknolojik gelişmelerin hiç önemi yok. Tabii ki gelecek kuşaklara borç bırakmadan en teknolojik hastaneler yapmalı, en kaliteli cihazlar ile donatmalı ama hastayı da müşteri gibi gören zihniyetten de bir an önce kurtulmalıyız. Doktor olmazsa, sağlık görevlileri olmazsa koca koca hastaneler boş binaya döner. İnsan kaynağına yatırımı öncelikli olarak ele almalıyız.
Doktorlarımız bugün çalışma şartları, şiddet, haklarını alamama gibi sorunlarından dolayı yurtdışında çalışmak istiyorlar. Birçoğu da gidiyor. Hipokrat yemini etmiş, din, dil, ırk fark etmeksizin toplumun her kesimine koşulsuz şartsız hizmet sunan doktorlarımıza gereken önem verilmeli, özellikle şiddet gibi konuların hızlıca çözülmesi gerekmektedir.