Mikromobilite araçları kısaca tanımlamak gerekirse genellikle düşük hızlarda (saatte en fazla 25 km hız) ve yakın mesafelere ulaşım (5 km civarı) için kullanılan insan gücü ya da elektrikle hareket eden araçlardır. Uzun süredir hayatımızda olan bisiklet aslında bir mikromobilite aracıdır. Ancak mikromobilite kavramının hayatımıza girmesi ve daha çok gündem olması, elektrikli scooterlarla birlikte olmuştur. Mikromobilite araçları olarak en yaygın karşılaştıklarımız bisiklet ve scooterlardir. Bisiklet ve scooterlarin elektrikli hale gelmesiyle eğlence dışında gündelik hayatta ulaşımda kullanılmaya başlanmıştır.
Yoğun trafikli, park sorunu olan büyükşehirlerde yürünmeyecek kadar uzak ancak araba ile gidecek kadar yakın olan mesafeler için can kurtarıcı olmaktadır. Toplu ulaşıma entegre olduğunda metro, tramvay gibi raylı sistemlere erişimde araç ve yaya trafiğini azaltmada etkili olacaktır.
Kısa mesafe toplu ulaşım kullanacaksanız 10-15 dk. durakta otobüs bekleyip 5 dk. yolculuk yapmak yerine beklemeden hızlı bir şekilde gideceğiniz yere ulaşmada mikromobilite araçlarının etkisini ve önemini net bir şekilde gözlemliyoruz. Pandemi ile bireysel yolculuk talebinin artması, mikromobilite araçlarına talebi giderek arttırdı.
Önceleri İstanbul’da eğlence için kısa süreli kullanılan e-scooterlar yürünmeyecek kadar uzak ancak toplu taşıma ile yakın sayılacak mesafeler için sıklıkla kullanılıyor. Artık birçok şirketin önünde scooterlar için park alanları oluşturuldu bile. Araçla ulaşıma göre daha çevreci, daha hızlı ve nispeten ucuz olduğunu söyleyebiliriz.
Haziran 2021’de PTT’nin İstanbul’da başlattığı scooterlarla teslimat hizmetiyle sadece bireylerin ulaşımı değil şehir içi posta ve evrak taşımacılığında da scooterlar kullanılmaya başlanmıştır.
Yeni bir alan olduğu için bu alanla ilgili hukuksal düzenlemeler, kurallar sonradan gelmektedir. Elektrikli scooterlar İstanbul’da Boğaz köprülerinden geçmeleri ve otoyollarda kullanmaları yasak. Yayaların güvenliği için de yaya yolu ve kaldırımlarda da kullanılmıyor. Paylaşımlı Mikrobilite Yurtdışında çok daha önce başlayan paylaşımlı mikromobilite Türkiye’de ise ilk olarak 2019 yılında ortaya çıktı. Daha sonra birçok şirketin girmesi ile rekabetin arttığı bir pazar oldu. Paylaşımlı mikromobilite alanında hizmet sunan şirketler, belirli sayıda elektrikli scooterları şehrin çeşitli bölgelerine müşterilerin kullanımı için bırakıyorlar. İstediğiniz, park halinde duran scooterı alıp gideceğiniz yere kadar kiralamış oluyorsunuz. Gitmek istediğiniz yere geldiğinizde siz de park edip, sizden sonrasında başka birinin alabileceği şekilde bırakıyorsunuz. Paylaşımlı scooterları bulmak ve kullanmak için öncelikle telefonunuza e-scooter hizmeti veren şirketin mobil uygulamasını indiriyorsunuz. Mobil uygulama üzerinden scooterların yerini görebiliyorsunuz. Scooterun yanına yaklaştığınızda, QR kod ile kilidi açıp kullanmaya başlıyorsunuz. Fiyatlandırma ise genelde bir başlangıç ücreti oluyor daha sonra hem km hem de süreye göre bir ücret ödüyorsunuz. Mobil uygulamada kredi kartı ile ödeme işlemlerini gerçekleştirebiliyorsunuz.
İlk olarak İstanbul’da başlayan paylaşımlı elektrikli scooter hizmeti, Türkiye’nin birçok şehrinde birçok şirket tarafından sunulmaktadır.
E-scooter hizmetinden sonra elektrikli bisiklet ve elektrikli motosiklet hizmetlerinin de olduğunu belirtmek isterim. Ardı arkası kesilmeyen akaryakıt zamlarından sonra mikromobilite araçlarını Türkiye’de daha sık göreceğimizi söyleyebiliriz.