NEDEN.. ATATÜRK HAFTASINDA? Kendi içimizde bu kadar çekişmemizin, birbirimize karşılıklı hakaret etmenin kime faydası olacak diye düşünüyorum. Neden Atatürk’le ilgili en önemli günlerimizde, ATATÜRK’LE ilgili olumsuzluklar yaşıyoruz? Atatürk üzerinden tartışıyoruz?  İddia edildiği gibi, Atatürk Havaalanı’nın iş makinaları ile kazılmasının, yıkımının ihalesi yapılmadan başlanılmış ise bu çok acı, kasıtlı ve üzüntü vericidir. Neden bu yıkım, Atatürk’ü dolu dolu yaşadığımız ATATÜRK HAFTASI’NDA (19 Mayıs’ta) gerçekleşiyor?  Niye böyle önemli günlerde Atatürk büstlerine saldırılar oluyor?  Neden? Kimler? ATATÜRK isminden bu kadar korkuyor? Niye? İSTANBUL’a yapılan Avrupa’nın en büyük havaalanına dünyanın imrenerek baktığı, büyük insan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ATATÜRK’ÜN ismi verilmiyor? ATATÜRK ismi.. kimleri, neden bu kadar ürkütüyor? Bunlar bir tesadüf müdür?  Yoksa organize işler midir?  Bu iddialar karşısında, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; “Yıkım yok, pistler kalacak. Millet Parkı olacak diyor”.  Millet kime inanacak. ATATÜRK ismi tartışıldıkça, Atatürk sevgisi milletimizin, gençlerimizin kalbinde daha da yüceliyor..  ATATÜRKÇÜLÜK.. kimsenin tekelinde değildir. Milletini, bayrağını seven, Atatürk ilkelerini benimseyen herkes ATATÜRKÇÜ’DÜR Sözde değil, özde ATATÜRK GENÇLİĞİ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR.. GÜÇLENİYOR. Bunu herkes bilmeli. Bu tür çekişmelerle birliğimizi sarsmayın. Bizleri ayrıştırmayın. 19 MAYIS.. Bağımsızlık atılımının başlangıcıdır. 19 MAYIS gururumuzdur. Cumhuriyet sevgimizin bir işaretidir. Kimse ATATÜRK üzerinden pirim yapamaz. ** NAZİLLİ’YE BİR DARBE DAHA YOLDA? 5-6 yıl önceye kadar Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde öğrenci sayısı on bine yakındı.  Nazilli’ye bir ekonomik canlılık gelmişti. Yapı sektörü canlanmıştı. 1+1 ve 2+1 konut sayısında patlama yaşanmıştı. Gerek Fakülteyi yönetenler, gerekse Belediye Başkanları..  Aydın’la didişerek, savaşarak Nazilli’nin büyüyeceğini sandılar.  Bu yüzden, hep kaybettik.  Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin ikincisi merkez Aydın’a, üçüncüsü de Söke’ye açıldı.  Nazilli’deki Fakültenin İngilizce Bölümü de Aydın’a taşındı. Bir anda fakültedeki öğrenci sayısı üçte bire düştü. Bir araştırın.. Türkiye’de hangi üniversite de aynı fakülteden 3 tane var?  Ne yazık ki, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ( ADÜ)’nde Nazilli’ye karşı İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 3 tane açıldı. Merkezle kavgalar bizi hep geriletti. Nazilli’de öğrenci sayımız azaldı. Bu günlerde 4 binlere kadar düştü.  Yetkililer, kendi derdinde Nazilli’nin menfaatlerini bile savunamaz duruma geldi. Hazır olun.. Nazilli’ye bir darbe daha kapıda,  Aynı fakültenin dördüncüsü de Çine’de açılıyor.  Nazilli’nin menfaatlerini koruyan siyasi irade nerede? Ne iş yaparlar? Yerel yönetimler ne yaparlar?  Alım satım işleri ile uğraşmaktan, iddialara göre define aramaktan bunları görmüyorlar bile,  Uyanın artık Nazilli’nin ‘Büyük Köy’ olması tescillenmek üzere. Bu Nazilli’ye ihanettir. Sayın Belediye Başkanımız Kürşat Engin Özcan, Nazilli’nin Milletvekili sayın Bekir Kuvvet Erim’le işbirliğinde mahirsiniz.  Bunu Nazilli’nin menfaati için kullanın. YOKSA NAZİLLİ’YE BİR DARBE DAHA YOLA ÇIKTI, GELMEK ÜZERE. ** VARSIN, GİDERLERSE GİTSİNLER Mİ? Siyaset yapanların “3 DÜŞÜNÜP, 1 KONUŞMASI LAZIM” derler. Çok doğru bir söz. Peki öylemi oluyor? Asla! Ağzı olan konuşuyor. Ne konuştuğunu da bilmiyor. Millette ‘GERİLDİKÇE GERİLİYOR’.  Hepimiz dün gibi hatırlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıl önce “PAHALLILIKTAN ANAMIZ AĞLADI” diyen çiftçiye ne demişti? “AL, ANANI GİT” demişti. Bir hiddet, öfke sonrası günlerce aylarca Cumhurbaşkanının bu söylemi, sosyal medyada konuşulmuş, tartışılmıştı. Ahh Sayın Cumhurbaşkanım, özeleştiriye, muhalefete karşı biraz olsun kin gütmeyin, babacan bir tavır içinde olsanız, neler değişir neler..  Yaratılan bu öfke ve kinle nereye varacağız? Liderler, 3 düşünüp 1 söylese.. Ülkemizde siyasi tansiyonu bu kadar yükselmez. Tabiki aynı şeyleri, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu için de söylemek lazım.  LİDERLERİN, BİRBİRİNDEN FARKI NE? Bütün parti liderlerini gözünüzün önüne getirin. Hepsi de aynı kalıptan çıkmış gibi Kin ve öfke ile siyaset yapıyorlar. Al birini vur ötekine. Ne farkları var? Şimdi de ülkemizde doktor sorunu yaşanıyor. Hastanelerden randevu alınamıyor. Buna sebep olan maalesef ki Hükümetimiz. Hatırlayın yurt dışına giden doktorlar için ne demişti Sayın Cumhurbaşkanı, “VARSIN GİDERLERSE GİTSİNLER” demişti.  Sayın Cumhurbaşkanımız, ayda 7.950 lira ücret alan doktorlara sahip çıkıp, doktorlarımızın sıkıntılarını gideririz demiş olsaydı, bugün bu sıkıntılar yaşanmazdı. Maalesef, hastanelerimizde doktorlarımızın pasif direnişi bu yüzden hala devam ediyor.  Özellikle, uzman doktor sayısı yarı yarıya azaldı. Hastanelerden bir hafta, on gün içinde randevu almak mümkün olmuyor.  İktidarın, sağlık konusunda atılımlarını, hizmetlerini “BİR SÖZ” aldı götürdü. Mart ayı içinde, İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne atanan 15 doktordan 9’u maalesef başka ülke uyruklu. Şimdi milletimiz Özbekistanlı, Azerbaycanlı, Kazakistanlı, Tacikistanlı ve İranlı doktorlara muayene olmaya hazır olsunlar.  Gel de ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “BENİ TÜRK DOKTORLARINA EMANET EDİNİZ” sözünün değerini hatırlama.