Antik çağ düşünürleri her haltı düşünüp “Kadınların istenmeyen tüylerini nasıl alırız?” diye düşünememişler.
Antik çağ düşünürlerinin düşünemediği bu konu asırlar sonra İngiliz Gemici Sir David Winston’un aklına gelmiş.
Sir David Winston, yeni geliştirdiği düşünce biçimine, ünvanı olan ‘Sir’ adıyla birlikte ‘Sir Ağda’ ismini vermiş.
İşte böyle gereksiz bilgilerle dolu bir beyne sahip olduğum için bazen gerçekten gerekli bilgilere yer kalmıyor.
Yine de bu durumdan çok şikayetçi değilim.
*
Geçen hafta Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i hedef alan ve Kuşadası Belediyesi önünde yaptığı basın açıklamasını eleştirmiştim.
Sayın Özdağ’ın herhangi bir soruşturma konusu olmamasına rağmen sadece ‘algı’ yapmak için bu yolu seçmesini etik bulmadığımı ve gazetecilere verdiği yanıtların da hoş olmadığını belirtmiştim.
Konuşmasını dinledikten bir süre sonra yazımı yazarken “Çıktığı yere sok” dediğini yazmıştım. Yazı yayınlandıktan sonra Zafer Partisi’nden Ercan Arslan abimiz aradı ve “Sok demedi koy dedi. Sen bu yazı ile genel başkanı itibarsızlaştırmaya çalışıyorsun” dedi.
“Abi ben o kelimeyi yanlış hatırlamış olabilirim ama gerçekten takıldığınız konu bu mu? Yazının bütününde sayın Özdağ’a tek bir kötü sözüm yok. Aksine kendisini takip ediyorum. Ancak rahatsız olmanız gereken şey kendisini kullandırtması ve bir soruşturma bile olmadığı halde Kuşadası Belediye Başkanını itham etmesi olmalı” dedim.
“Onu sonra konuşuruz” dedi.
“Eyvallah” dedim.
*
Bayramdan sonra üç gün hasta yattıktan sonra geçtiğimiz Cumartesi günü Aydın Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği’nin (AYESOB) Başkanlık görevine aday olan Aydın Demirciler Odası Başkanı Muhammet Ali Künkçü’nün adaylığını açıkladığı toplantıya katıldım.
Biliyorsunuz 15 Mayıs Pazar günü birlik başkanlığı seçimleri yapılacak ve halen başkanlık görevini sürdüren Selahittin Çetindoğan’ın karşısına Muhammet Ali Künkçü aday oldu.
Sayın Künkçü’nün yaptığı toplantıya AYESOB’a bağlı 82 oda başkanının 50’den fazlasının katılım sağladığını gördüm.
AYESOB’un her ne kadar eski Başkanı denilse de, bana göre efsane başkanı Hulusi Akşit de katıldı.
*
Beş dönemdir yani 20 yıldır Demirciler Odası Başkanlığı görevini sürdüren Muhammet Ali Künkçü, neden aday olduğunu “Sekiz yıldır yerimizde sayıyoruz” diyerek mevcut başkan Selahittin Çetindoğan’ın birliği kötü yönettiği gerekçesiyle eleştirdi.
*
Soru-cevap bölümünde söz alan önceki dönem AYESOB Başkanı ve Türkiye Kahveciler Federasyonu eski Başkanı Hulusi Akşit’in sözleri bence gündemin asıl konusu olmalıydı.
Efsane başkan Hulusi Akşit, Aydın’da ahde vefanın unutulduğundan söz etti.
Aydın’ı federasyon başkanı olarak sadece kendisinin temsil ettiğini söyledi.
Dönüp geriye baktığımızda sözlerinin doğru olduğunu görüyoruz.
Hulusi Akşit’ten sonra birlik, bırakın yerinde saymayı geriye gitmiş.
*
Hulusi Akşit’in en dikkat çeken tespiti ve sözleri de Selahittin Çetindoğan hakkında oldu.
Akşit aynen şunları söyledi: “Mevcut Başkan Selahittin bey 12 yıl benim yönetimimde görev yaptı, 2 dönemdir de birlik başkanı. Ama kendi oda başkanlığı seçimini kaybetmiştir. Ben oda başkanlığını kaybetmiş olsam, ‘Allah’a ısmarladık’ der çeker giderim. Artık Birlik Başkanı olarak tekrar aday olmak yanlıştır. Kardeşim sen kendi odanın seçimini kaybettin, efendi gibi çekil artık. Olması gereken budur.”
*
Hatırlarsanız Selahittin Çetindoğan 29 yıldır Aydın Berberler ve Kuaförler Odası Başkanlığı yapıyordu.
Son genel kurulda 295 oy alan Serhan Avşar’a karşı kaybetti.
Düşünebiliyormusunuz, 29 yıl oda başkanlığı yapacaksınız, bu başkanlığı iki dönem yani 8 yıl birlik başkanlığı ile taçlandıracaksınız ve geldiğiniz nokta da oda başkanlığını kaybedeceksiniz.
Demek ki, bir değişim isteği var.
Demek ki, bir memnuniyetsizlik var.
Tüm imkanlara rağmen kendi odanızı kaybediyorsanız, kendinizi sorgulamanız gerekmez mi?
Tamam herkesi memnun etmek kolay değildir, ancak çoğunluğu memnun edememişseniz kaybedersiniz.
Şahsi fikrimdir, sayın Çetindoğan 29 yıllık başkanlığının ardından aday olmasa ve “Arkadaşlar bu güne kadar elimden geldiğince hizmet etmeye çalıştım. Hepiniz hakkınızı helal edin. Artık gençlerin bu görevleri yapması gerekir, ben artık ağabeylik yapmalıyım. Hem oda başkanlığına hem de birlik başkanlığına tekrar aday değilim” deseydi sıfıra yakın eleştiri ile başı dik görevi devrederdi.
*
Sayın Künkçü ve her ne kadar davet edilmemiş olsam da sayın Çetindoğan’ın düzenledikleri toplantıları takip ettim.
Nihayetinde sandık açılıp, oylar sayılana kadar kazanan belli değildir ancak “Hoşçakalın ben gidiyorum” diyecek olan Selahittin Çetindoğan olacak gibi görünüyor.
GÜNÜN FIKRASI
Temel bir fabrikanın sahibiymiş.
Bir gün işçileriyle sohbet ederken
“Size bir soru soracağım bilene 2 gün izin vereceğim” demiş.
İşçiler:
“Sor, sor” demişler.
Temel:
“Soru çok basit: Sevişmek aşk mıdır, iş midir?” demiş.
İşçlerden Dursun atılmış ve:
“Aşktır” demiş.
Temel:
“Neden aşk dedin?” diye sormuş.
Dursun sırıtarak cevap vermiş:
“İş olsa bize yaptırırdınız efendim”
GÜNÜN TESPİTİ
“..seni üzmeye korkan birinin yüreğindeysen eğer, ait olduğun yerdesin demektir..” BEN
“..hakkımda konuşmadan önce, hakkınızda bildiklerimi hatırlayın..” GÜNÜN SÖZÜ
”..dar gelsin dünya alem, türk’e kefen biçene.. aslını inkar edip, türklüğünden geçene..” KADINLAR&ERKEKLER
“..erkeklerin ilk baktığı yer kadının ‘kalbidir’.. önünde ‘meme’ olması erkeklerin hatası değildir..”