Kuşadası Kent Konseyi Başkanı Mustafa Ünver adı ile paylaşılan açıklamada, ''Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de tavrımızı kentimizden ve hemşehrilerimizden yana ortaya koymak suretiyle Kuşadası’nın zenginliklerinin daha fazla rant elde etme uğruna birilerine peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurgulayarak demokratik ilkeler ve hukuki sınırlar çerçevesinde mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek istedik'' mesajını vedi.
Kuşadası Kent Konseyi açıklamasında şu cümlelere yer verdi;
''Kuşadası Kent Konseyi olarak bugüne kadar kentimizin doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerini koruma ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlama misyonu ile faaliyetlerimizi sürdürerek Kuşadası’nı ilgilendiren tüm konularda aktif rol üstlendik. Kentimizin önemli aktörlerini ve paydaşlarını bir araya getirerek sorunların katılımcı demokrasi, ortak akıl ve gönüllü dayanışma ile hemşehrilerimizin çıkarları doğrultusunda çözüme kavuşması için çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Bu noktada tıpkı kentimizin en büyük hazinelerinden olan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı gibi doğal, tarihi ve kültürel değerlerimizi tehdit eden her türlü girişimin karşısında durduk. Bu konuda kimi bedeller de ödedik''
''KEMERÖNÜ MEVKİİ İLE İLGİLİ TAVRIMIZI NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYDUK''
''Son olarak yapılaşmaya açılmak istenen Kemerönü mevkii ile ilgili olarak da tavrımızı açık bir biçimde ortaya koyduk. Kuşadası Sivil Toplum Platformu çatısı altında bir araya gelerek demokratik sınırlar çerçevesinde tepkimizi ortaya koymak, söz konusu alanın yapılaşmaya açılmasının neden olabileceği olumsuzluklara dikkat çekerek kamuoyunda konu ile ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Ortak açıklamamızda Kuşadası’nın en önemli doğal yaşam alanlarından olan 240 dönümlük Kemerönü Mevkii’nin rant uğruna betonlaştırılmak istenmesine sonuna kadar karşı olduğumuzun altını çizerek bölgenin koruma altına alınması ve tabiat parkı ilan edilmesi yönündeki talebimizi dile getirdik. Ancak bu süreçte kendisini “niyet okuma” konusunda uzman sayan bazı kişilerin, eleştiri sınırlarını aşarak masa başında Kent Konseyimizi hedef alan ve samimiyetimizi sorgulayan açıklamalarda bulunmasının bizleri derinden üzdüğünü belirtme ihtiyacı hissettik.''
