Coğrafi işaret tescilli Sultanhisar çileğinin tamamı 15 bin dekar alanda örtü altında üretiliyor. Yılda 70 bin ton ürün alınan beyaza bürünen ovalarda yaklaşık 10 bin kişi geçimini sağlıyor. Çoğunluğu kadınlardan oluşan işçiler, gün doğmadan evden çıkıyor. Güneşi seraların altında karşılayan kadınlar, havaların da yağışlı olmasından dolayı bazı yerleri su içerisinde kalan seralarda güçlükle çalışıyor. Kadınların tek tek özenle toplayıp kasalara koyduğu çilekler, erkek işçilerce kamyonetlere taşınıyor. Daha sonra ihracata hazırlanan ürünlerin çoğu, Rusya başta olmak üzere farklı ülkelere gönderiliyor.

“KIŞ ZOR GEÇTİ”

Sultanhisar Ziraat Odası Başkanı Yüksel Yılmazoğlu, iklimden dolayı hasada bu yıl yaklaşık 1 ay geç başladıklarını söyledi. Sezonda bir sıkıntının görünmediğini aktaran Yılmazoğlu, şöyle devam etti: "Pazar da gayet iyi. Kilogramı şu anda 20 lira civarında. Bu sene sezon geç kaldı. Maalesef hava şartlarından dolayı kış zor geçti. Üreticimiz bayağı zorlandı. Havalardan dolayı meşakkatli bir yıl yaşıyoruz. Gece-gündüz sıcaklığı arasında fark çok olduğu için bu da çileği etkiliyor. Şekil bozukluğuna yol açıyor. Çift sera yapan arkadaşlarımız oldu. Zor bir dönem oldu ama inşallah güzel bir sezon geçireceğiz. Fiyatlar şu anda iyi. Sezonda çileğin fiyatı 15 liradan aşağıya düşmemesi lazım. Çünkü girdi maliyetleri de fazla. İhracatta da şu anda bir sıkıntı yok." Yılmazoğlu, Aydın'ın çilek üretiminde Türkiye'de ikinci sırada olmasında rağmen ihracatta ilk sırada yer aldığını ifade etti. Çilek üreticisi ve ihracatçısı Mehmet Arzar da iklimden dolayı hasada çok geç başladıklarını vurguladı. Ürün kalitesinden memnun olduklarını dile getiren Arzar, "Bu yıl mahsul geç geldi ama olsun şu an hasattan memnunuz." diye konuştu.

“HEM ORUCUMUZU TUTUYORUZ HEM DE ÇİLEK TOPLUYORUZ”

Kadın işçilerden Vicdan Kokkun ise çalışmak için Bozdoğan ilçesinden geldiğini belirterek, "Saat 5'te kalkıyoruz. 7'de iş başı yapıyoruz. Yevmiyemizi alıyoruz. Hem orucumuzu tutuyoruz hem de çilek topluyoruz. Sonra bir de ev işleriyle uğraşıyoruz." dedi. Ayfer Aykın da "Seranın altı sıcak oluyor. Ekmek parası için çalışıyoruz. Eğilerek çalışıyoruz. Göründüğü gibi değil. Bizim işimiz gerçekten çok zor. Ellerimiz sürekli hareket ediyor." diye konuştu.