Büyük Menderes Nehri'nin suladığı bereketli ovalar üzerinde bulunan Aydın'da nüfusun yüzde 55'i geçimini tarım sektöründen sağlıyor. Türkiye'de incir ve kestane üretiminde birinci olan Aydın, zeytin, pamuk, enginar ve çilek üretiminde ikinci, yer fıstığı üretiminde ise üçüncü sırada yer alıyor. Aydın; üretilen yaş sebze ve meyveler, salamura zeytin, konserve, salça, işlenmiş incir gibi tarımsal ürünler ve sanayi ürünleri kapsamında üretilen tarım makineleriyle, iç piyasa ve ihracatta önemli bir potansiyele sahip kentler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın teşvikleriyle Aydın, her geçen gün tarım sektöründe büyümesine devam ediyor.

AYDIN TARIM KENTİDİR

Aydın’ın dünyanın en verimli ve bereketli topraklarına sahip olduğunu vurgulayan Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, kuraklığa karşı alınan önlemler ve maliyet desteklerinin arttırılması, tarımdan alınan verim ve ürün kalitesi açısından Aydın’ı dünya ortalamasının çok üzerinde bir yere taşıyacağını söyledi. Kendirlioğlu, “Aydın’ın yüzde 70’i tarımla uğraşıyor. Aydın bir tarım kentidir. Denizli ya da İzmir gibi çok büyük sanayilerin oluşmasını istemiyoruz. Asıl amacımız üretmek olmalı. Tabi ki katma değer yaratan sanayi önemlidir. Biz istiyoruz ki ürünümüzün hak ettiği değeri bularak en iyi şekilde pazarlanmasıdır. Bunun için de özellikle zeytinyağı gibi ürünlerde markalaşmakta gerekiyor. İspanya, İtalya gibi markalaşabiliriz. Fiyatların artışını da sağlayarak üreticimize düşen kar payı da artacaktır. Biz üretim tarafındayız ve temeli oluşturuyoruz” dedi.

TARIMDA ÜRETİM DURMAYACAK

Tarımda hiçbir zaman üretimin durmayacağını söyleyen Kendirlioğlu “Geçmişte dünyanın da ülkemizin de etkilendiği birçok etken oldu. Şimdi de bir pandemi sürecindeyiz ama insanoğlu tarımdan hiç vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek. Çünkü tarım dünyanın olmazsa olmazıdır. Pandemide çiftçimiz evinde kalmadı. Yine tarlasına arazisine gitti ve üretim devam etti. Raflardaki ürünler rafta yetişmiyor, onları biz yetiştiriyoruz. Hazırlık aşaması, ekilmesi, çapalanması, toplanması derken ürünün rafa gelmesi yaklaşık 6 ayı buluyor. Şimdiden hazırlığa başlanmazsa o raflar 6 ay sonra boş kalır. Tarım muhakkak yapılması gereken en önemli sektördür. Pandemi süreci bu önemi ortaya çıkardı. Tüm dünyadaki tarımdan daha kaliteli daha fazla topraktan verim alabiliriz yeter ki kuraklık olmasın. Üretmeye de devam edeceğiz. Girdi maliyetleri düzenlenirse tarlalarımız hiç boş kalmaz ülkemizi de doyurmaya devam ederiz. Ziraatçılar, üretenler olarak ne kadar zor şartlar olursa olsun ülkemize bir borcumuzdur biz üretmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Savunma sanayi ne kadar önemli ise tarım da o kadar önemlidir” diye konuştu.