DEVA Partisi Aydın İl Başkanlığı, iftar yemeği düzenledi. Efeler ilçesindeki Zincirlihan’da düzenlenen iftar yemeğine DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Aliye Kavaf, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gencal ve Kurucular Kurulu Üyesi Bahar Ekşi, ilçe başkanları ve partililer katıldı.

“ADIMLARIMIZI DAHA KUVVETLİ ATMAYA BAŞLIYORUZ”

Ramazan Ayı’nın manevi iklimini paylaşmak amacıyla iftar programı düzenlediklerini ifade eden DEVA Partisi Aydın İl Başkanı Meltem Gürler, “DEVA Partisi olarak Aydın’da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda teşkilatlanma çalışmalarımızda yoğun bir şekilde devam ediyor. Efeler İlçe Teşkilatımızı kurduk. Partimizin Efeler İlçe Başkanlığı’na Mehmet Karakavukoğlu atandı. Böylelikle Aydın’da daha da güçlendik. Adımlarımızı daha kuvvetli atmaya başlıyoruz.” diye konuştu.

“ÇOK CİDDİ BİR YÖNETİM KRİZİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Gencal ve Ekşi’nin konuşmasının ardından söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Aliye Kavaf, “Aydın’da teşkilat toplantısı ve esnaf ziyareti gerçekleştirdik. Vatandaşımız çok büyük sıkıntı içerisinde. Hem esnaf hem tüketici konumunda olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını paylaştık, dertlerini dinledik, çözüm önerilerimizi anlattık.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin kaynakları açısından adaletli ve doğru kullanıldığı takdirde vatandaşlarına hak ettiği refahı sağlayabilecek kaynaklara sahip olduğunu dile getiren Kavaf, “Ancak çok ciddi bir yönetim kriziyle karşı karşıyayız. Bir yönetilememe haliyle karşı karşıyayız. İnsanımızın insanlık onuruna yaraşır insanca yaşam standardına kavuşması hepimizin temel arzusu. Bunun için siyasetteyiz. Sorunların çözüm merciinin siyaset kurumu içinde olmasına inanıyoruz. Ülkenin siyasetsizleştirilmesini ve siyaset kurumunun itibarsızlaştırılmasını çok tehlikeli buluyoruz. Onun için elini taşın altına koyarak siyaset kurumu aracılığıyla sorunların çözümünün bir parçası olmayı arzu eden vatandaşlarımızın emeği ve gayreti bizim için çok değerli.” dedi.

“ÇIKIŞ YOLUNUN TAŞLARINI HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”

AK Parti’de siyaset yaptığı dönemlerde Devlet Bakanlığı görevlerinde bulunan Kavaf, “Gelecekten ümitliyiz. Çıkış yolunun taşlarını hep birlikte inşa edeceğiz. Demokrasi köprüsünden geçeceksek bu köprünün taşlarını birlikte inşa edeceğiz. Kimse bunu bizim için inşa etmeyecek. Kimseden böyle bir şey bekleyemeyiz.” ifadelerine yer verdi. Demokrat Parti geleneğinden gelen bir aileye mensup olduğunu hatırlatan Kavaf, “AK Parti, Türkiye’de merkez sağı yeniden şekillendirme iddiasıyla ortaya çıktı. Ben de merkez sağdan gelen bir insan olarak ülkede problemlerin çözümüne katkıda bulunacağıma inanarak siyasete başladım. AK Parti’nin ilk yılları Avrupa Birliğiyle mücadele süreçlerinin yoğun olarak yürütüldüğü, demokratikleşme anlamında çok ciddi adımlar atıldığı, ekonomik iyileşme sürecini de çok hızlı yaşadığı bir dönemdir. Sayın Genel Başkanımız o zaman, Hazineden Sorumlu Başbakan Yardımcısıydı. İlerleyen yıllarda iktidar partisinin rotasını başlatılan AB ile müzakere süreçlerinden saptırarak, daha içe kapanık, antidemokratik süreçlere doğru yönlendirmesinden kaynaklanan birtakım rahatsızlıklar içeride de başlamıştı. Bu çerçevede yolumuz ayrıldı.” dedi.

“DEVA PARTİSİ KENDİ ÖZGÜN KİMLİĞİYLE SİYASETE ADIM ATTI”

DEVA Partisi’nin Türkiye’de rafa kaldırılan evrensel hukuk, insan hakları, özgürlükler ve demokrasiyi yeniden inşa etmek, ülkenin kaynaklarının adaletli paylaşımını, istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirmek suretiyle insan hayatına refah getirme iddiasıyla ortaya çıkmış bir parti olduğunu kaydeden Kavaf, “Dolayısıyla parti programımızın ilk bölümü demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve evrensel hukuklar başlar. Bunları gerçekleştirmeden ekonomik büyüme, gelir dağılımında adalet ve refah sağlanamaz. Bu anlamda DEVA Partisi kendi özgün kimliğiyle Türk siyaset hayatına adım atmış bir partidir. İnşallah önümüzdeki süreçlerde demokratik ortamda yapılacak bir seçimden sonra gerçekleşecek bir iktidar değişikliğinde Türkiye’nin yeniden hukuk, demokrasi ve insan hakları yolunda hızla ilerleyen bir ülke olduğunu hep birlikte göreceğiz.” diye konuştu.

“KAMUOYUNDA ALGI OLUŞTURUYORLAR”

“İktidar ülkeyi yönetmiyor ama algı yönetiyor” diyen Kavaf, sözlerine şu şekilde tamamladı: “Algılarla çok iyi kamuoyu oluşturuyor ve kamuoyunu yönlendiriyor. İktidar muhalif partiyi, 6’lı masayı, cumhurbaşkanı adayını belirleme ve ilan etme noktasında köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Peki, biz iktidarın cumhurbaşkanı adayını biliyor muyuz? İktidar cephesinden kim çıkıp ‘Cumhurbaşkanı adayıyım’ dedi? Kendi cumhurbaşkanı adaylarını belirlemedikleri halde niye ısrarla muhalefetten adayını belirlemesini istiyorlar? Bu konuda kamuoyunu yönlendiriyorlar ve kamuoyunda algı oluşturuyorlar. İktidar kendi cumhurbaşkanı adayını belirlemeden muhalefet kendi cumhurbaşkanı adayını belirleyecek ondan sonra Türkiye’de o aday üzerinden sürekli bir gündem oluşturacak. Ülkeyi yönetememekten kaynaklanan, çok ciddi ekonomik sıkıntılar, yoksulluk. Hep beraber görüyoruz, şahit oluyoruz. O aday üzerinden yürütülecek yıpratma kampanyasıyla ülkeyi yönetememekten kaynaklı beceriksizliklerini, akılları sıra kamufle edecekler. Seçim sürecine kadar muhalefetin adayını paramparça edecekler. Seçim kararı alınsın. 6’lı masa elbette kendi adayını belirleyecek, ilan edecektir.”