'Çıraklığını yapmadığınız işin ustası olamazsınız'

Aydın SES Gazetesi'nde yayımlanan 'Muhtarlar Konuşuyor' yazı dizisinin bu haftaki konuğu olan Turan Mahallesi Muhtarı Serpil Akçasakız, 3 dönemdir muhtarlık yaptığı mahallesine tüm hizmetleri getirerek başarısından sıkça söz ettiren muhtarlarımızdan. Nazilli’nin tek kadın muhtarı olan Akçasakız, hizmet için bu kutsal görevde olduğunu söyleyerek, “Çıraklığını yapmadığınız işin ustası olamazsınız” dedi.

‘1 SENE AZALIK YAPTIM, SONRA MUHTAR ADAYI OLDUM’

Göreve gelmeden önce 1 yıl azalık yaptığını ve muhtarlık görevini sahada öğrendiğini anlatan Akçasakız, göreve geldikten sonra yapmış olduğu hizmetleri anlattı. Muhtarlık görevini layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını söyleyen Akçasakız, “2009’da muhtarlık görevine geldim. Öncesinde 1 sene azalık yaptım. Muhtarlık şöyle bir şey ‘Ben muhtar olacağım’ dediğinizde olmuyor. Çıraklığını yapmadığınız işin ustası olamazsınız. Vatandaş sizi görecek. Ama önce çıraklık, sonra ustalık bu her işte böyledir.3 dönemdir Turan Mahallesi’nde muhtarım. Geldiğimde gerçekten yapılması gereken çok iş vardı. Vaatlerimde sağlık ocağı, kapalı pazar yeri ve yol yapımları vardı. Bunların hepsini Nazilli eski Belediye Başkanımız Haluk Alıcık döneminde yaptırdım. Sadece 19 Mayıs Bulvarı yollarımız vardı, şimdiki Belediye Başkanımız Kürşat Engin Özcan da sağ olsun onları yaptı. Ufak tefek ara yollarımız var onları yapacağız. Ben çok şükür hedeflerime ulaştım” dedi.

‘ÖZGECAN EVİMİZİN YENİDEN AÇILMASINI İSTİYORUZ’

Mahallesi’nde kadın dayanışma eviyle kadınlara sosyal bir alan sunan Muhtar Akçasakız, “2014 yılında 87 metrekare alanda, içerisinde danışma, doktor odası, muayene odası, idare odası, derslik, çok amaçlı salon servis birimi ve tuvaletlerden oluşan 3 katlı Kadın Dayanışma Evi, kalabalık bir törenle hizmete girdi. Adını Özgecan Arslan koyduk. Kuaför hizmetimiz olsun, kreş hizmetimiz olsun ücretsiz olarak veriliyordu. Ramazan’larda mukabelemiz, kandillerde etkinliklerimiz oluyordu. Ancak pandemiden dolayı kapandı. Sayın Belediye Başkanımızdan isteğim bu evimizin en kısa zamanda açılması. Oldukça faaliyetli bir yerdi. Ara ara seminerler veriliyordu. İnşallah en kısa zamanda açılır” diye konuştu.

‘DEPREM DÜDÜĞÜ VE ALZHEİMER BİLEKLİĞİ’

Muhtar Akçasakız’ın bir diğer uygulaması deprem düdüğü oldu. Ekonomik olarak vatandaşların zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Muhtar Akçasakız, düdük fikrinin hem ekonomik hem de basit ve faydalı olduğunu söyledi. Akçasakız, “Düşündüm, deprem anında yerin altındasınız ve telefonunuz çekmiyor. Sesimizi düdükle duyurabiliriz. Basit bir önlem gibi geliyor ama hayat kurtarabilir. Belediye Başkanımız da fikrimi çok beğendi ve destek oldu. Başkan Özcan’a çok teşekkür ediyorum. İzmir depreminde düdükten kurtulan vatandaşlarımız var. Hemen hemen her eve dağıttık. Başka mahalleden de duyanlar geldi. Ayrıca yine Alzheimer hastaları geçmişleriyle yaşayan bireyler olarak çok çabuk kayboluyor. Kaybolduklarında daha çabuk bulunabilmeleri için sponsor vasıtasıyla bileklikleri bastırdım. Önce mahallemde dağıttım, duyuldu, sonra Türkiye’nin farklı illerindeki vatandaşlar, beni arayıp istediler, ben de gönderdim. Şehir içinde kaybolan birisi, bilekliğinde yazılı olan adı, soyadı, ulaşılabilecek telefon numaraları sayesinde bulunabiliyor” dedi.

‘MAHALLEMİZDE YER OLSA YAPILACAK DAHA ÇOK ŞEY VAR’

Pandemi sürecinde çok yoğun bir süreç geçirdiklerini ve 7/24 sahada olduğunu anlatan Akçasakız, mahalle sakinlerinin hem ablası, kardeşi, annesi gibi olduğunu söyledi. “Biz kocaman bir aileyiz” diye konuşan Akçasakız, “Turan Mahallesi pandemide çok yoğundu. Sokağa çıkma kısıtlamalarında her türlü ihtiyaçlarını sağlamaya çalıştık. Evlerindeki çöpe kadar döktüm. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Mesela pandemi sürecinde çocuklar hep evde kaldı. Sağ olsun bazı dernekler sayesinde ihtiyaç sahipleri ailelerin çocuklarını yemeğe götürdük. Kendi mahallemden başladım sonrasında diğer mahallerden çocuklarımızı götürdük. Sanırım Turan Mahallesi olarak gitmediğimiz yer kalmadı. Şu anda Ramazan’dan önce Konya gezimiz var. Allah nasip ederse oraya gideceğiz. İlk gezimiz Çanakkale idi. Mahallemizde sosyal faaliyetlerimizi elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. En temiz seçim muhtarlık seçimleridir. Vatandaşın sizleri görmeleri gerekiyor. Ben gün içinde gider kahvede otururum sohbet ederiz. Hem kardeşleri, bacıları hem de muhtarlarıyım. Biz mahallemle büyük bir aileyiz. Muhtarlık heves işi değil gönül işidir. Burası iş değil hizmet yeri. Muhtarlığın parası var diye yapmaya ya da heveslenmeye kalkarsan yapılamaz. Ben eski Belediye Başkanımız Haluk Alıcık’ın kapısından ayrılmıyordum, sırf mahalleme hizmet yapabileyim diye. Mahallemde yerimiz olsa çok daha güzel şeyler yapacağım. Ama mahallemizde alanımız yok. Festivaller başlıyor. Geçen hafta Karaburun’da nergis festivaline gittik. Soğuktu ama iki otobüs gittik. Artık bol bol gezilerimiz olacak” şeklinde konuştu.

‘MUHTARIN SİYASETİ OLMAZ’

Muhtarlığı hiçbir zaman iş olarak görmediğinin, kutsal bir görev olarak gördüğünün altını çizen Akçasakız, “Gerek Aydın Büyükşehir Belediyemizle gerekse Nazilli Belediyesi ile çok güzel çalıştık. Ben muhtarlığı hiçbir zaman iş olarak görmedim. Gerçekten çok kutsal bir görev oldu benim için. Artık her şeyi öğreniyorsunuz. Ben ilk göreve geldiğimde maaşım 95 TL idi. Emekliyim, ben buraya mahalleme sadece hizmet etmek için geldim. Benim Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanım Özlem Çerçoğlu, Nazilli Belediye Başkanım Kürşat Engin Özcan. Ben bu ilkelerden hiçbir zaman vazgeçmedim. Halkın demokrasi oylarıyla gelmiş kişilerdir. Ben her iki Belediye Başkanımın çalışmalarından memnunum. Hiçbir zaman siyaset yapmadım. Aklın yolu bir herkesin birer oyu var gider sandıkta kullanır. Kimsenin de siyaseti arkasına alıp, muhtarlığa yürümesini istemem. Belediye başkanımı halk seçti, beni de halk seçti, ben belediye başkanımla çalışacağım. Siyasi görüşü beni ilgilendirmez bana hizmet versin yeter. Çünkü 5 sene sonra belediye başkanım da seçime gidecek, ben de gideceğim. Ama ben A partisi, B partisinin yanında muhtar olarak olursam olmaz bu iş. Vatandaş zarar görür. O yüzden muhtarın siyaseti olmaz. Bir tane oyu vardır gider kullanır” ifadelerini kullandı.