Dünya Kanser Günü dolayısıyla kanser hastalığı ve türleriyle ilgili bilgiler veren ADÜ Hastanesi Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Esin Oktay, her yıl 100 bini aşkın sayıda insana kanser hastalığı teşhisi konulduğunu ifade ederek, “Dünya genelinde kötü ünvanıyla nam salan kanser, insanların adeta korkulu rüyası. Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde her 6 ölümden biri kanser hastalığından kaynaklanıyor ve yaklaşık 10 milyona yakın kişi, kanser hastalığından hayatını kaybediyor. Birden fazla türü, birden fazla evresi olan kanser, tanı ve tedavisinde erken teşhisin oldukça önemli rol oynadığı, bulunduğumuz çağın hastalığıdır. Son araştırmalara göre, ülkemizdeki en son resmi rakamlar değerlendirildiğinde, her yıl 100 bini aşkın sayıda insana kanser hastalığı teşhisi konuluyor. Özellikle ülkemizdeki istatistiklere bakıldığında ve son 5 yıl değerlendirildiğinde, bu oran stabil olarak gözlemlenirken, hastalığın artış veya azalma oranı görülemeyecek kadar az. 4 Şubat Dünya Kanser Günü, önlenebilir kanserlerin önüne geçebilmek, farkındalık yaratabilmek ve bilinci arttırabilmek adına Dünya Kanser Bildirgesi’ni desteklemek adına anılmakta olan gündür” dedi.
EN ÇOK HANGİ TÜRLERİ GÖRÜLÜYOR?
Çağın en önemli hastalıklarından olan kanserin doğru bilinç ve erken teşhis ile üstesinden gelinebilecek bir hastalık olduğunun altını çizen Oktay şunları söyledi: “Erken teşhis, doğru tedavi ve sağlıklı yaşam kurallarına dikkat edilmesi, kanseri yenebilmek için oldukça önemli ipuçları. Dünya genelinde, hastalığın türlerine ve cinsiyete göre dağılımlarına bakıldığında, erkeklerde en çok görülen kanser türü akciğer ve prostat iken, kadınlarda ise meme kanseri oldukça sık görülmekte. Her iki cinsiyette oldukça sık olarak rastlanan kanser türü ise, bağırsak (kolon) kanseridir. Lösemi ise, çocukluk çağında en sık rastlanan kanser türü.”
KANSERDEN KORUNABİLMEK İÇİN KOLAY İPUÇLARI
Oktay, “Günlük yaşantılarında bireyler her ne kadar bu risk faktörlerinin farkında olmasalar da, çağın sinsi hastalığı olan kanser, bu faktörlere bağlı olarak şekilleniyor. Elab Laboratuvar uzmanları kaçınmanız gereken risk faktörlerini sizler için sıralıyor. Sigara en büyük risk faktörlerinin başında yer alıyor. Sigaranın içinde bulunan bir takım yabancı maddeler, vücuttaki kanser hücrelerini aktifleştirmede oldukça önemli rol oynuyor. Ayrıca zararlı madde kullanımına ek olarak; fazla alkol tüketimi de risk üretenler listesinin başında yer alıyor. Yetersiz ve düzensiz beslenme, fazla hareketsizlik ve obezite de kansere yol açan önemli faktörlerden. Zararlı madde tüketimini bırakmak, sıklıkla egzersiz yapmak daha sağlıklı bir yaşam sağlıyor. İşlenmiş ve fazla hormonlu gıdalar da kanserojen içerdiğinden, gıda tüketimine de dikkat edilmesi gerekiyor. Gıdalardaki ve gündelik kullanılan malzemelerin içeriğindeki kimyasalların türüne de dikkat edilmesi gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra, genetik faktörler de kanser hastalığının erken teşhisinde önemli rol oynuyor. Aile geçmişinde, yakın akraba ve aile bireylerinde kansere rastlanmış ise, rutin kontrol ve takiplerin yapılması oldukça önemli bir faktör. Kanserden korunabilmek için rutin kontrollere, çocukluk çağından başlanması önemli bir unsur” diyerek çocukluk çağında doğru ve dengeli beslenme, zararlı madde kullanılan ortamlardan uzaklaştırma gibi önemli detaylara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
ERKEN TEŞHİS VE RUTİN KONTROLLER HAYAT KURTARIR
Kanserden korunmamanın birçok yolu olduğunu ifade eden Oktay, “Zararlı madde ve besinlerden uzak durulması, yapılması gereken egzersizler ve dengeli beslenme gibi önemli adımları takip etmek, kanser hastalığından korunmanın önemli kurallarından birkaçı. Ancak, tüm bunları yaparken, bireylerin kendi sağlıklarını düşünerek, en az 6 ayda bir rutin kontrol ve check-uplarını yaptırması, kanser hastalığına karşı koruma kalkanını oluşturma aşamasında en büyük adımdır. Rutin kontroller hem sağlık açısından emin olunması, hem de herhangi bir durum ile karşılaşıldığında erken teşhis ile gerçekleştirilebilecek doğru tedavinin başlaması açısından hayati önem taşıyor” diye konuştu.
