Katıldığı televizyon programındaki konuşmalara ilişkin "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Sedef Kabaş, sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan AK Parti Nazilli İlçe Başkanı Mustafa Abak, “Ama gelin görün ki eylemi baştan hiçbir şekilde hakaret olarak kabul etmeyen, basitleştirmeye çalışılan bir grup var. Bunun kabul edilir bir tarafı yok” ifadelerini kullandı.

‘YARGILAMA GEREKEN KARARI VERECEKTİR’

Kabaş’ın söylemlerinin eleştiri sınırında ya da ifade özgürlüğü sınırında kabul edilir bir tarafı olmadığının altını çizen Başkan Abak, “Sedef Kabaş eyleminin tasvip edilir bir tarafı yok. Şöyle ki; bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek makamı Cumhurbaşkanlığı makamı ve o makama milletimizin oylarıyla seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyor. Bu gazeteci hanımefendinin sözlerinin bir eleştiri sınırında ya da ifade özgürlüğü sınırında kabul edilir yanı yok. Açıkça kendisi ağır hakaretlerde bulunmuştur. Demokratik hukuk devletlerinde Cumhurbaşkanına veya devlet başkanına karşı hakaretin, ilgili ceza kanunlarında düzenlemesi ve yaptırımı vardır. Kişi hakkında da bu nedenle bir soruşturma başlatılmıştır. Ebetteki bağımsız mahkeme bu konuda yargılama yaparak gereken kararı verilecektir. Ama üzülerek görmekteyiz ki konu özellikle muhalefet liderleri, bazı milletvekilleri ya da savunucuları tarafından başkalaştırılmaya çalışılıyor. Neymiş ‘Çerkez atasözünü’ dile getirmiş. Programın bir bütün olarak izlenirse herkes şunu görür, Sedef Hanım orada hakaretin öncesinde de Cumhurbaşkanımızdan bahsetmekte ve konuşma yapmakta. O kullandığı deyimle de Sayın Cumhurbaşkanımızdan bahsederek ağır hakarette kullanmaktadır” dedi.

‘SİYASET ETİK KURALLAR İÇİNDE YAPILMALI’

“İfade özgürlüğü sınırında kabul edilmeli” gibi söylemlerle, sırf iktidar düşmanlığı ya da Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla bunun sulandırılmasının kabul edilir bir tarafı olmadığını vurgulayan Abak, “Biz isteriz ki gerek muhalefet liderleri olsun gerekse muhalefet milletvekilleri olsun gerekse onların tabanı olsun bu söylemin yanlış olduğunu söylemelerini beklerdik. Bunu söylerlerse o zaman tutuklama kısmının bir tedbir ve bu eylemle orantılı mıdır? Değil midir? Bunlar tartışılabilinirdi. Ama gelin görün ki eylemi baştan hiçbir şekilde hakaret olarak kabul etmeyen, basitleştirmeye çalışılan bir grup var. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Olayları bu şekilde bakarak geçiştirirsek bu ülkede siyasetin yapılır tarafı gün gelir kalmaz. Yani insanlar birbirlerine karşı liderlerine karşı bu tarz hakaretler içerisinde bulunursa toplumun geleceği noktayı düşünmek bile istemiyorum. Dolayısıyla herkes daha sağduyulu olmalı. Siyaset etik kuralların içinde yapılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.