Türkiye’nin önemli tarım merkezilerinden biri olan Aydın’da Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, kuraklık ve yağış ile ilgili açıklamalarda bulundu. İlde 2007 yılında da bir kuraklık yaşandığını hatırlatan Başkan Kendirlioğlu, “14 yıl önce yaşadığımız kuraklık sona erdiğinde, kuraklığı çok çabuk unuttuk. Kuraklık bu yıl yine karşımıza çıktı. Ziraat odaları olarak, Devlet Su İşleri ve diğer kurumlarımızla kuraklık ile ilgili görüşmeler yapıp, kararlar aldık. Yaptığımız planlama sonucunda çok az bir hasarla kuraklığı, bu yıl atlattık. Ancak mevcut barajlarımızdaki su stokumuzu, geride kalan sulama sezonunda bitirdik. Yeni sezona girerken, barajlarda hiç suyumuz kalmadı. Önce eksik olan suyun tamamlanması gerekiyor. Geçen yıla göre yağışlar daha iyi. Şu anda barajlarımızdaki su seviyesi biraz yükseldi. Ama henüz yeterli yağışı almadık. Mevcut yağışlara bakarak, ‘tarımsal kuraklık bitti’ demek için çok erken. Ocak, Şubat aylarını bekleyeceğiz. Bizim için bir damla su bile çok kıymetli. Su yaşamdır" dedi.

“SUYA İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ BİR DÖNEMDE DEĞİLİZ”

Aydın Ovası’na can veren Büyük Menderes Nehri’nin su ile dolduğuna işaret eden Başkan Kendirlioğlu, "Yan derelerden gelen yağmur suları ile Menderes Nehri doldu. Bu suyun barajlarla bir alakası yok. Nehirdeki suyun şu anda tarıma zaten bir faydası yok. Çünkü tarımda, suya ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde değiliz. Kullanılmadığı için nehirdeki su, denize gidiyor. Sadece görüntü anlamında bir güzellik var" ifadelerini kullandı.

“KURU TARIM İHTİMALİNİ AKLIMIZDAN ÇIKARMIYORUZ”

Barajlarda su doluluk oranının yüzde 70’e çıkması halinde, çok rahat bir sulama sezonu geçireceklerini anlatan Başkan Kendirlioğlu, yüzde 50 suyun bile sezonu çok büyük bir sıkıntı yaşamadan geride bırakmalarına yardımcı olacağını söyledi. Başkan Kendirlioğlu, yeterli yağış olmaması durumunda karşılaşacakları ‘yüzde 50 kuru tarım’ ihtimalini de akıllarından çıkarmadıklarını dile getirdi.

“VAHŞİ SULAMADAN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ”

Suyun çok kıymetli olduğu bir dönemden geçtiklerini, çiftçilerin de vahşi sulamadan bir an önce vazgeçmeleri gerektiğini kaydeden Kendirlioğlu, “Basınçlı su sistemine, yani modern sulama teknolojilerine geçerek, en az su ile en çok alanı sulayarak, suda büyük bir tasarruf yapmamız gerekiyor. Çünkü ülke ve il olarak, su zengini değiliz. Modern sulama teknolojilerine, sadece çiftçilerimizin gayret ve imkanları ile geçmek mümkün değil. Devletimiz de hibe ya da düşük faizli ve uzun vadeli kredilerle çiftçimize destek çıkmalı. Çünkü bu sistem ucuz bir sistem değil” şeklinde konuştu.