15 Ağustos tarihinde dolu zararları sebebiyle borçlarını ertelemek üzere bankaya giden Ramazan Ekşi, bankanın kendisini tapu müdürlüğüne gönderdiğini tapu müdürlüğünden de arazisine şerh konulduğu yanıtını aldığı ifade etti. Uzun uğraşlar sonucu bu şerhin Ataköy Mahallesinde kurulması planlanan rüzgar enerjisi santrali projesinden kaynaklandığını öğrendiğini söyleyen Ekşi adeta isyan etti. Üreticilerden Mehmet Sönmez de arazisine konulan şerh nedeniyle mağdur olduklarını söyledi.

SEBEBİNİ GÜÇLÜKLE ÖĞRENDİ

Yaşadıklarını anlatan Ramazan Ekşi, “192 adaya bağlı 4 adet parselimde şerh var. Bir enerji şirketi adına şerh konulmuş. Bu sene yanılmıyorsam Ağustos ayının 15’inde borçlarımı erteletmek için Karacasu Ziraat Bankasına gittim. Beni Tapu Müdürlüğüne gönderdiler. Tapuya gittiğimde arazime şerh konulduğunu söylediler. Önce kefil olduğum bazı arkadaşların borçlarını ödememelerinden kaynaklandığını düşündüm. Tapu Müdürüne sorduğum da yenilenebilir enerji şirketi adına bin adet parselde şerh olduğunu söyledi. Bu şerhi kim koymuş, neden koymuş diye sorduğumda beni Kuyucak’a gönderdiler. Kadastro Müdürlüğünden öğrenebilirsin dediler. Onların da konudan yeterince haberi yoktu. AK Parti Karacasu İlçe Başkanı Fuat Meriç’e gittim. Onun da haberinin olmadığını öğrendim. İlçe Tarım Müdürüne gittim, o da bilmiyorum dedi. Arazilerimizi zorla elimizden alacaklar mı, vermek istemezsek ne olacak, bilmiyorum” dedi.

“MAĞDURUZ”

Sözlerini sürdüren Ekşi, “Haziran ayının 17’sinde şerh konulmuş, bu tarihten beri ben arazilerin üzerinde hak sahibi değilim. Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne gittim. Şerhli olan arazilerimden birinde plan proje çizdirip ev yaptırmak istediğimde Fen İşleri Müdürlüğü şerhten dolayı mümkün olmadığını söyledi. Su ve elektrik gibi diğer hizmetlerden de faydalanamayacağımı söyledi. Bu şerhten dolayı kendi arazimizden herhangi bir şekilde faydalanamıyoruz. Bu şerhlerin daha ne kadar süreceği, bu zararın ne kadar devam edeceği, uğradığımız zararların karşılanıp karşılanmayacağı, mağduriyetimizin giderilip giderilmeyeceği konularında endişelerimiz var. Bu bir insan hakları gasbıdır. Malın sahibi benim bana sormadan nasıl şerh koyarlar? Kamulaştırma yasasını okuduğumda ilgili kamu kurum kuruluşlarının görüşü alınır diyor. Burada mülkiyet sahibinin hiç mi söz hakkı yok? Neden bizlere sorulmadan şerh konuldu? Borçlarımı erteletemedim. Bölgemizde kuraklık meydana geldi. Dolu afetiyle karşılaştık. Doğal afet zararları sebebiyle bankadaki kredimi erteletmek, arazimi güvence gösterip kredi çekmek istedim. Ne borcumu erteleyebildim ne de kredi çekebildim. Şerhten dolayı hiçbir işlem yapamayacağım söylendi. Mağduruz, borçlarımızı ödeyemiyoruz, kredi çekemiyoruz” dedi.

“MAHALLEMİZE SANTRAL İSTEMİYORUZ”

Mahallede yeni bir santral istemediklerini ifade eden Ekşi, “Kiraz, armut, elma, kestane, fındık, tütün, arpa, buğday, fasulye aklınıza ne gelirse yetişiyor. Sadece tropikal bitkiler hariç her şey yetişiyor. Bu şerhli arazilerin yüzde 80-90’ı ekilip dikilen tarım arazileri. Rüzgar enerjisinin çevreye ve doğaya çok zararlı olduğunu düşünüyorum. Daha önce bölgemizde kurulan 22 adet rüzgar türbini sebebiyle iklimin değiştiğini düşünüyorum. Yaz yaz gibi değil, kış kış gibi değil. Nisan’dan önce bütün meyve ağaçlarım çiçek açtı, Nisan ayından sonra arazilerime don vurdu. Hava yağmaz oldu. Coğrafi işaretli kekik balı yetişiyor. Bu türbinlerden dolayı bu coğrafi işaretli balımız da tehdit altında. Çünkü kekik yetişmiyor” şeklinde konuştu.

ŞERHTEN DOLAYI ARAZİSİNİ SATAMADI

Yine arazisine şerh konulanlardan biri olan Mehmet Sönmez, “Ataköy’de nüfus böyle kalabalıksa bu yaylanın sayesinde. O topraklar olmazsa burada halk yaşamaz. Halk duramaz burada. Bu halk üretim yapmazsa insanlar ne yiyecek. Ayrıca 10 dönüm arazimin 5 dönümünü satmak istedim, şerhten dolayı alım satım yapamadık ve arazimi satamadım. Yani arazim var ama kullanamıyorum” şeklinde bilgi verdi.