Aydın İli, Karacasu İlçesi, Karacaören ve Ataköy Mahalleleri ile Denizli İli, Sarayköy İlçesi, Yeşilyurt ve Hisar Mahalleleri ve Babadağ İlçesi, Karadağ ve Kıranyer Mahalleleri Mevkii’nde kurulması planlanan “Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve Mobil Kırma Eleme Tesisi (15 Türbin-82,5 MWm/45 MWe (Patlatmalı)) Projesi için Halkın Katılımı Toplantısının duyurusu geçtiğimiz günlerde yapıldı. Bu projeye çok büyük tarım arazileri etkilenecek Ataköy Mahallesinden karşı duruş geldi. Diğer mahallelerin de projeye karşı çıktıkları öğrenildi. Öte yandan yüzü aşkın vatandaş arazilerine konulan şerh nedeniyle mağdur oldu. Halkın katılımı toplantısının projenin yapılması planlanan Ataköy’de değil Işıklar’da yapılması da anlamsız bulunurken bu durum soru işaretlerini beraberinde getirdi.

ATAKÖYLÜLER: “TÜM AYDIN’IN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ”

Ataköy Mahallesinde bin 500 rakımda kiraz, armut, elma, kestane, fındık, tütün, arpa, buğday, fasulye, domates, biber, börülce gibi sayısız ürünün üretildiği bölgede rüzgar enerji santralinin kurulmasının planlanması üreticileri isyan ettirdi. Projenin toplamda 2 bin adet parseli kapsadığı öğrenilirken arazilerine 6 ay önce şerh konulan vatandaşlar kendilerinden habersiz şerh konulmasına tepki gösterip tarım arazilerinin etkilenecek olmasından dolayı projeye karşı çıkacaklarını söyledi. 17 Aralık Cuma Günü saat 11.00’de Işıklar Mahallesinde ÇED kapsamında yapılacak Halkın Katılımı Toplantısına tüm duyarlı vatandaşları, siyasi parti temsilcilerini, sivil toplum kuruluşlarını davet eden Ataköy halkı “Para pul istemiyoruz, arazilerimize dokunulmasın. Önceki rüzgar santralleri sebebiyle zararı yaşayarak gördük. Bir daha aynı hatayı yapmayacağız. Tüm halkımızı destek olmaya çağırıyoruz” dedi.

“BU BİR İNSAN HAKLARI GASBIDIR”

Ağustos ayında yaşanan dolu zararları sebebiyle bankaya olan kredi borçlarını erteletmek ve arazisini güvencede gösterip kredi çekmek için bankaya giden Ramazan Ekşi, 108 dekar arazisine şerh konulduğunu kendi arazisinde hiçbir işleme yapamadığını dile getirdi. Düşüncelerini anlatan Ekşi, “Sonradan öğrendik ki bu proje sebebiyle arazilerimize şerh konulmuş. Yani kendi arazimiz haklarımız sınırlandırılmış. Ne bankada teminat gösterebiliyoruz ne borç erteleme yapabiliyoruz ne de arazimizde bir çivi çakabiliyoruz. Haziran ayının 17’sinde bu şerh konulmuş, bu tarihten beri ben arazilerin üzerinde hak sahibi değilim. Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne gittim. Şerhli olan arazilerimden birinde plan proje çizdirip ev yaptırmak istediğimde Fen İşleri Müdürlüğü şerhten dolayı mümkün olmadığını söyledi. Su ve elektrik gibi diğer hizmetlerden de faydalanamayacağımı söyledi. Bu şerhten dolayı kendi arazimizden herhangi bir şekilde faydalanamıyoruz. Bu şerhlerin daha ne kadar süreceği, bu zararın ne kadar devam edeceği, uğradığımız zararların karşılanıp karşılanmayacağı, mağduriyetimizin giderilip giderilmeyeceği konularında endişelerimiz var. Bu bir insan hakları gasbıdır” dedi.

“RES’İN ZARARLI OLDUĞUNU GÖRDÜK”

Sözlerini sürdüren Ekşi, “Kiraz, armut, elma, kestane, fındık, tütün, arpa, buğday, fasulye aklınıza ne gelirse yetişiyor. Sadece tropikal bitkiler hariç her şey yetişiyor. Bu şerhli arazilerin yüzde 80-90’ı ekilip dikilen tarım arazileri. Rüzgar enerjisinin çevreye ve doğaya çok zararlı olduğunu düşünüyorum. Daha önce bölgemizde kurulan ve faaliyette olan rüzgar türbini sebebiyle iklimin değiştiğini düşünüyorum. Yaz yaz gibi değil, kış kış gibi değil. Nisan’dan önce bütün meyve ağaçlarım çiçek açtı, Nisan ayından sonra arazilerime don vurdu. Hava yağmaz oldu. Coğrafi işaretli kekik balı yetişiyor. Bu türbinlerden dolayı bu coğrafi işaretli balımız da tehdit altında. Çünkü kekik yetişmiyor” dedi.

MUHTAR DİBEK: “RES İSTEMİYORUZ”

Köy muhtarı Hüseyin Dibek, “Son günlerde başımızda rüzgar enerji santrali meselesi var. Geçtiğimiz Salı günü 4 kişilik bir heyet ziyaret etti köyümüzü. Önümüzdeki Cuma günü Işıklar Köyünde bu projeyle ilgili halk bilgilendirme toplantısı yapılacağını söylediler. Projenin kapsadığı alan Ataköy ve Karacaören olduğu halde toplantının neden Işıklar’da yapıldığı sordum. Projenin Işıklarla hiçbir ilgisi yok. Gülünç yanıtlar verdiler. 17 Aralık’ta toplantıya katılacağız. Halkımız şu an tepkili. Köyümüzde zaten 22 adet rüzgar direği var. Biz yeni bir proje istemiyoruz. Şu an projenin düşünüldüğü alanın yüzde 90’ı traktörlü tarım yapılabilen kullanılmakta olan araziler. Vatandaşımız çok büyük tepkili. Biz kesinlikle istemiyoruz. Birini yaptırdık, pişmanız şu an. İklim kekik yetişmez oldu. Köylümüzün yüzde 60’ı bu projenin yapılacağı bölgedeki araziler sayesinde geçimlerini sağlıyorlar. Yılın 8 ayı burada yaşıyorlar. İleride rüzgar santralinden sonra güneş tarlaları da yapılabilir. Öyle de bir ihtimal var. Bu da arazilerin daha da azalması demek” şeklinde konuştu.

“MERKEZ BANKASINDAKİ TÜM PARALARI VERSELER DE İSTEMİYORUZ”

Mahalle sakinlerinde Kerim Bican, “Proje sebebiyle halkımız mağdur. Biz istemiyoruz. Biz orada domates, biber, fasulye, börülce yetiştiriyoruz. Tarım ürünleri olmazsa köylü de olmaz. Çiftçi nasıl üretim yapacak. Kimsenin haberi yokken şerh koymuşlar. Bu nasıl olur? Ben kendi malımın sahibi değilim. Halkımız isyan içinde” dedi. Mehmet Ali Dedeoluk ise “Daha önce yapılan rüzgar santralinden dolayı zararlarımız var. Ayrı bir şirketin yine proje yapacak olmasına anlam veremiyoruz. Zaten 22 direk var. Bunlardan dolayı kekik olmuyor, tarım bitti, hayvancılık yapılamıyor. Buğday bile büyümez oldu. Biz geçimimizi bu bölgelerden sağlıyoruz. Fasulyemiz, arpamız, buğdayımız, börülcemiz, cevizimiz bu bölgeden oluyor. Çiftçilik yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Vatandaş tarım arazileri elinden alınınca nasıl üretim yapacak. Bizim başka geçim kaynağımız yok, gideceğimiz bir yer de yok. Yaylalarımızda rakım yüksek olduğundan susuz domates, biber yetişiyor. Yaylalar sayesinde geçimimizi sağlıyoruz. Buraya yapacaklarına ekilip biçilemeyen yerlere yapsınlar, denize yapsınlar. Dünyada örnekleri var. Ben bana Merkez Bankasının tüm parasını verseler kabul etmiyorum. Ben para pul istemiyorum. Biz tarımı bırakınca vatandaş para mı yiyecek” ifadelerini kullandı.

“BU TARIM ARAZİLERİ OLMASA BU KÖYLÜ BURADA KALMAZ”

Ramazan Söğüt, “Ataköy’e rüzgar santrali kurulmasını istemiyorum. Çevreye çok zararı var. Önceki dikilen direklerden dolayı rahatsızız. Halkımız tarım ve hayvancılık yapıyor bu bölgede. Yağan karlar hızlı bir şekilde erimeye başladı. Karların hızlı erimesinden dolayı yer altı sularında erime var. Kuyularımızda sular kalmadı” dedi. İbrahim Dumanlar, “Halkı bilgilendirme toplantısının Işıklar gibi alakasız bir yerde yapılması bile çok saçma. Bunun bir açıklaması yok. Biz köylü olarak buraya santral istemiyoruz” şeklinde konuştu. Mehmet Sönmez, “Ataköy’de nüfus böyle kalabalıksa bu yaylanın sayesinde. O topraklar olmazsa burada halk yaşamaz. Halk duramaz burada. Bu halk üretim yapmazsa insanlar ne yiyecek. Ayrıca 10 dönüm arazimin 5 dönümünü satmak istedim, şerhten dolayı alım satım yapamadık ve arazimi satamadım. Yani arazim var ama kullanamıyorum” şeklinde bilgi verdi.