Barutçu, açıklamasında, “5 Aralık 1934'te Anayasamızda ve seçim kanununda yapılan değişikliklerle Türk kadınları milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınlarımız çok önemli siyasi hukuki ve sosyal haklar elde etmişler, eğitimde, sosyal hayatta ve çalışma hayatında yer almaya başlamışlardır. Önce belediye ve muhtarlık seçimine katılan kadınlar meclise girmişlerdir. Kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim olan 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5.dönem seçimlerinde, 17 kadın milletvekili TBMM’ye girmiştir. Cumhuriyet tarihinde kadın ve erkeğin eşit yurttaş mücadelesinde gelinen noktada önemli bir yol katledilmişse de bugün nüfusumuzun yarısı kadınlardan oluşmasına rağmen kadınlarımızın fiili olarak “eşit yurttaş” olmadıkları açıktır. Fırsat eşitliğinin sağlanmaması kadın istihdamının arttırılması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer almaması, kadının insan haklarının ihlaline devam edilmesine neden olmaktadır. Kadın her şeyden önce özgür bir birey olduğunun kabul edilmemesi, kadın insan haklarının önlenmesinin önündeki en önemli engeldir. Bu nedenle bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin yapılması zorunludur" ifadelerini kullandı.
Barutçu, şunları kaydetti: "Kadın erkek eşitliğini sağlayacak, kız çocuklarının kesintisiz eğitim yapmasına olanak sağlayacak, kadın istihdamını arttıracak bir dizi yasanın çıkartılması, erken yaşta evlenmelerin, kadının şiddet, taciz görmesine engel olacak eğitimler verilmesi ve yasaların buna göre düzenlenmesi gerekmektedir. Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için kadını ve erkeği yurttaş yaratmanın gerekli olduğuna inanan Türkiye Cumhuriyetini kuran irade ve bu iradenin önderi Mustafa Kemal Atatürk ve ilkeleri sayesinde kadınlarımız özellikle seçme ve seçilme hakkı yönünden birçok gelişmiş ülkede yaşayan hemcinslerine oranla daha öndeydiler."
Barutçu, açıklamasını şu şekilde tamamladı: "Mustafa Kemal Atatürk demiştir ki toplumun başarısızlığının asıl sebebi kadınlara karşı olan bilgisizlikten meydana gelir, bir toplumun bir organı faaliyette iken diğer bir organı işlemez ise toplum felç olur, sözünü benimsemenin önemi 5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde daha büyük önem kazanmaktadır. Atatürk’ün gösterdiği çağdaş Türkiye yolunda Türk kadınları olarak kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Unutmayalım ki Türk kadını çağdaş uygarlık seviyesine ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’le geldi ve hiç kimsenin gücü Cumhuriyeti, Cumhuriyetin değerlerini ve Türk kadınına verdiği önemi yok edemeyecek. Bizler Mustafa Kemal Atatürk sayesinde birçok ülkeden daha önce elde ettiğimiz seçme ve seçilme hakkında siyasal alanda etkinliklerimizi arttırarak daha güçlü aydınlık yarınlar için öncü olmaya devam edeceğiz. Biz kadınların bu haklara sahip olmasını sağlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı şükran ve minnetle anıyor, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını verilişinin 87. yıl dönümünü ve dünya kadın hakları gününü bu duygularla gönülden kutluyorum.”