Kamuoyunda son günlerde basın tarafından dile getirilen Didim-Akbük yolundaki 3 beton santralinin durumuyla ilgili iddialara santral sahiplerinden cevap geldi. Didim’de bir kafede gerçekleşen basın toplantısına santral sahipleri Ufuk Ergenekon, Akın Ergenekon, Fahri Kösem, Lütfi Göbekli, Davut Gökdemir ve basın mensupları katıldı.

“MAĞDUR OLAN BİZİZ”


Toplantıda santraller adına konuşan Fahri Kösem sürece değinerek, “Son zamanlarda bizim hakkımızda asılsız iddialar dile getiriliyor. Bize santral sahipleri olarak rantçı ya da işgalci deniliyor. Aslında mağdur olan biziz. Burası daha önce 1108 parseldi. Bizden önce burada 97 yılında ilçenin altyapısını yapan Vin-San şirketi vardı. Santral olarak kullanıyordu. 97 yılında biz Ufuk beylerle birlikte ortaktık ve yerimiz Denizköy kavşağındaydı. 2002 yada 2003 yılı olması lazım bize dedikler ki o dönemki belediye yönetimi ‘sizleri tek yerde toplayalım’ planlama yapalım dediler. Biz kendi yerimizden oraya geçtik. Kanun değişti yerler de belediyeden çıktı. Mera alanı oldu. 2007 yılında meraya geçince biz de sanayi sitesiyle beraber merada kaldık. Biz meradan çıkmak için sanayi sitesi ile birlikte 2 ayrı dosya ile başvurduk. Sanayi sitesinde uzun süre sonra işler tamamlandı ve tapular verilmeye başlandı. Biz bireysel olarak başvuru yapamadığımızdan bizim adımıza bu işi belediye tarafından yapıldı. Bir aşamaya kadar geldik. Planlama sürüyor ama biz işgalci bir zihniyetle buraya gelmedik” dedi.

“KURUM VE KİŞİLER ZAN ALTINDA BIRAKILIYOR”


Beton santrali sahiplerinden Ufuk Ergenekon ise yerle ilgili geçmiş yıllarda 12-13 kurumdan izin yazısı alındığını ve bu belgelerin kendilerinde olduğunu hatırlatarak, “2007’den sonra belediye harekete geçiyor. Meradan çıkma durumu için, yazışmalarımız var. Biz bu sürede işlerimizi tamamlamak için çalışma yürütürken son 2 yıldır pandemi süreci yaşandı. Neredeyse 1 yıl hiçbir şekilde iş yapılamadı. Geçmişte bizim bu yazışmalarımızla ilgili şimdi Cumhurbaşkanımız o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımızın imzası bile var. Resmi süreçte bu işler yapılırken bu dönemde bazı kurum ve kişiler zan altında bırakılıyor.” dedi. Ergenekon, 3 şirkette 200’e yakın çalışanın olduğunu ve bu insanların iş yerlerinin kapanması durumunda işini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

“BİZE YER GÖSTERSİNLER YETER”


Beton santrali sahiplerinden Fahri Kösem ise, “Biz illa burası olsun diye bir isteğimiz de yok; bize yer göstersinler biz oraya da gideriz. Çünkü hazır beton işi noktasında bu betonun belli bir saatte yerine gitmesi lazım. Onun dışında Didim inşaatın sürekli olduğu bir yer ve sadece özel değil kamu anlamında da önemli bir görevimiz var. Okul, hastane gibi işlerin de yapımında inşaat ve beton sektörü lazım” ifadelerini kullandı.
Kösem, kendilerine verilen sürenin uzatılması noktasında taleplerinin de olduğunu ifade ederek, “Kapatılacaksa bizim yerlerimiz kapatılsın, biz bir şekilde başımızın çaresine bakarız ama ondan sonraki süreç ne olacak? Didim ne olacak? Müteahhitlerin işleri ne olacak? 200’e yakın kişi işsiz kalacak ve aileleriyle ne olacak? Bize yer verirlerse çok da değil 20 dönüm olsa biz 3 ayda oraya taşınırız” diye konuştu.

KİRLİLİK İDDİALARINA CEVAP VERDİ


Beton santrali sahiplerinden Akın Ergenekon ise çevreyi kirlettiklerine dair iddialarının da doğru olmadığını belirterek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden sürekli denetlendiklerini belirtti. Ergenekon aldıkları belgeyi de göstererek, şunları kaydetti: “Geri dönüşüm havuzları, arıtma havuzları, suyun geri, dönüşümü ve toz ölçerlerimiz mevcut, ayda bir kez denetimden geçiriliyoruz. Gelin sizler de bizi kontrol edin, ziyaret edip yerinde görün.”
Tekelleşme iddialarını doğru bulmadıklarını kaydeden beton santrali sahiplerinden Ufuk Ergenekon ise, “Diğer il ve ilçelerde fiyatlara bakın; şu an biz 370 ila 390 arasında fiyat veriyoruz. Bu fiyatlar da yer ve uzaklığına göre değişiyor. Türkiye ortalamasının altında kalıyoruz. Bu fiyatlara pompa ve KDV de dahil” dedi.

“ABONE İÇİN GİTTİK AMA RUHSAT VE TAPU YOK”


ASKİ’ye yönelik kaçak su iddialarına da cevap veren beton santrali sahiplerinden Davut Gökdemir, 2018 yılında ASKİ’ye abone için gittiğini fakat tapu ve ruhsat olmadığı için abone olunmayacağının kendisine bildirildiğini söyledi. Didim’de mevcut planlarda bir OSB yerinin olmadığını kaydeden beton santrali sahiplerinden Fahir Kösem de bu anlamda bir adım atılması gerektiğini ifade ederek, “Planlamalardan kaynaklı bir mağduriyetimiz söz konusu; böyle bir yer olsa yada yapılsa biz gider orada faaliyetlerimize devam ederiz.” dedi.
Kösem ayrıca üyesi oldukları Didim Ticaret Odası ile Aydın Sanayi Odasının bu anlamda kendilerine yardımcı olmadığını ve bir adım atmadığını da sözlerine ekledi.