3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne dikkat çeken Başkan Dilmen, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü farkındalık oluşturulması ve bizim için çok özel olan vatandaşlarımızı daha iyi anlayabilmemiz adına önemli bir gün. Sorunlarını en aza indirmek ve çözüm üretmek her şeyden önce insani sorumluluğumuzun doğal bir sonucudur. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” şuuruyla hareket eden sosyal devlet anlayışına sahip olarak engelli vatandaşlarımızın umutlarını yitirmeden mutlu bir yaşam sürmeleri için çaba sarf edip çözümler üretmek en önemli sorumluluklarımızın başında gelmektedir. Hiçbir engelin seçim olmadığını hatırlatıp, her sağlıklı insanın da bir engelli adayı olduğu gerçeğinin unutulmamasını temenni ediyorum. Tüm engelli vatandaşlarımıza aileleri ve sevdikleriyle birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum” dedi.

“ASIL ENGEL ÇEVRESEL SORUNLARDIR”


3 Aralık’ın gün itibariyle tüm dünyada engelli insanların sorunlarına dikkat çekmek için belirlenmiş bir gün olduğunu ifade eden Dilmen, “Dolayısıyla 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlanacak veya bayram yapılacak bir gün değil, karşılaşılan sorunların gündeme getirileceği ve bunların çözümü için yapılabileceklerin ele alınacağı bir gündür. Günümüzde artık engellilik görmemek, duymamak, yürüyememek ya da başka bir fonksiyon kaybı değildir. Birçok yerde duyduğumuz gibi, “asıl engel yüreklerde” de değildir. Hem ülkemizde, hem de dünyada artık engelin çevreden kaynaklı sorunlar olduğu kabul görmüştür. Yani bizler bir yerden bir yere rampa ve asansör olmadığı için gidemiyorsak, sokakta kaldırımlar erişilebilir olmadığı için hareket edemiyorsak, toplu taşıma araçları bize uygun olmadığı için kullanamıyorsak, araçlarımız için ayrılmış otoparklara başka araçlar park ediyorsa ve biz ne yapacağınızı bilemez duruma düşüyorsak, işe girmek istediğimizde reddediliyorsak, insanların “sen bunu yapamazsın” cümlelerine maruz kalıyorsak, asıl engel burada demektir” dedi.

“BİREYSEL FARKLILIKLAR DİKKATE ALINMALI”


Dilmen sözlerine, "Yani asıl engel, hayatın her alanının erişilebilir olarak düzenlenmemesi ve “sen bunu yapamazsın” şeklinde ortaya çıkan ön yargılardır. Üstelik bizim bu taleplerimiz, sağlanmasını istediğimiz ayrıcalık ya da lütuflar da değildir. Bunlar, herkesle birlikte eşit ve adil bir ortamda yaşayabilmemiz için gerekli düzenlemelerdir ve hem ulusal, hem de uluslararası yasalarda var olan haklarımızdır. Çoğu yerde ve toplantıda duyarız: “Herkes bir engelli adayıdır” denir ve yapılan hizmetin bu nedenle hayata geçirildiği ima edilir. Çevremizdeki birçok kişi de bunu iyi niyetiyle söyler. Oysaki bu, 'Günün birinde ben ya da yakınım da engelli olabilir. Şükürler olsun ki böyle değiliz. Bu yüzden bunlara yardım edelim' benzeri, bencil ve engelli bireyleri ibret alınması gereken insanlar olarak gören bir anlayışın ürünüdür. Bu nedenle; yapılacak her düzenleme günün birinde engelli olma ihtimaline karşı değil de, bireysel farklılıklar dikkate alınarak, toplumda yaşayan her bireyin hayatının her alanına eşit ve özgür bir şekilde erişimini sağlamak bakış açısıyla yapıldığında, daha iyi sonuçlar verecektir” şeklinde devam etti.

“ENGELSİZ BİR DÜNYA UMUDUYLA”


Dilmen’in sözleri, “Ülkemizde engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılıyor olsa da, henüz bu istediğimiz seviyeye gelmiş durumda değildir. Fakat bu, gelecek için de umutlu olmamızın önünde bir engel de değildir. Bizler; kararlı bir şekilde durarak, ne istediğimizi bilerek, kimsenin 'yapamazsın' önyargısına kulak asmayarak ve tüm zorluklara rağmen hayatın içerisinde daha çok yer alarak, bu engellilik durumunu ortadan kaldırabiliriz. Bu duygu ve düşünceler ile 3 Aralık dünya engelliler farkındalık gününün engelli vatandaşlarımıza daha huzurlu bir hayat getirmesini ve bütün insanlık için engelsiz bir dünya umuduyla hayatın onlara hep sevinç, mutluluk ve kolaylıklar sunmasını diliyoruz” şeklinde sona erdi.