Üzülerek bu kararı aldığını ifade eden Hüseyin Güldiken (56), “2003’te üye olduğum 2019 yılına kadar mahalle başkanlığı yaptığım AK Parti’ye bugün 15.15 itibariyle veda ettim. Referandumlar ve seçimlerde gücümüzün son damlasına kadar mücadele verdik. Cumhurbaşkanımız Aydın’a her geldiğinde en iyi şekilde karşılamak için köylerden insanlar toplayıp götürdük ama partimiz artık bizi dinlemez oldu. 19 sene bu yolu beraber yürüdük. 3-4 aydır enflasyon karşısında vatandaş mağdur. Çiftçimiz bir gübre alamaz durumda. Bu şeylere daha fazla ortak olmak istemiyorum. Dün çalışma yapıp oy istediğimiz insanlar kahveye çıktığımızda insanlar bize soruyor” dedi.

“KÖY YERİNDE BİLE GEÇİNMEKTE ZORLANIYORUZ”


Bu kararı almasında alınan ekonomik kararların vatandaşı son derece zorlamasının etkisinin olduğunu ifade eden Güldiken, “Döviz kurları sürekli yukarı çıkıyor. İnsanlar ne düğün yapabiliyor ne eşine dostuna olan takı borcunu ödeyebiliyor. Kimse yanlış anlamasın 1980’lere geri döndük. Asgari ücret 5 bin lira olması gerekiyor. Emekli maaşları asgari ücretin altında kaldı. Biz 50 yaşından sonra nereden ek iş yapacağız. 3-4 aydır enflasyon karşısında vatandaş mağdur. Çiftçimiz bir gübre alamaz durumda. Bir çuval un 400 lirayı geçti, bir somun ekmek belki 5 lira olacak. Biz nasıl yaşayacağız. Aldığımız aylık pazarda bitiyor. Eşimle birlikte emekliyiz köy yerinde yaşıyoruz ama geçinemiyoruz. İnsanlar şu an bir kedi köpek bile beslemekten korkuyor” dedi.

“HER ŞEYE ZAM GELİYOR”


Sözlerini sürdüren Güldiken, “Alım gücü çok düştü. Eskiden krizlerden etkilenmezdik ama artık 7’den 70’e herkes etkileniyor. Akaryakıta sürekli zam geliyor. Bir mutfak tüpü 220 lira oldu. Gençler evlenmekten kaçıyor. Bir takı altınız bin 226 lira, gram altın 750 lira oldu. Bu vatandaş birbirinin düğüne gidemiyor. Eşimizin dostumuzun düğününde bir takı takamayacaksak niye geldik bu dünyaya. Yeri geldiğinde yemesini de eğlenmesini de bileceğiz. Günden güne gidişatımız daha kötüye gidiyor. Bu şeylere daha fazla ortak olmak istemiyorum. Bu sebeple 15.15 itibariyle AKP’den ayrıldığımı üzülerek belirtmek istiyorum” dedi.

“HASTANE EKONOMİK ZARARDIR”


Devleti zarara uğratan işlere de sessiz kalamadığını ifade eden Güldiken, “İlçemizde hastaneyi en çok gündeme getiren benim ama zaten 10 yataklı hastanemiz vardı aynı şekilde 10 yataklı hastane yapılacak. Ne gerek vardı o zaman. Maddi kaynaklar olması gerektiği gibi kullanılmıyor. Karacasu’nun 29 köyü var. En az 25 yataklı olmalıydı. Herkes kafasına göre gittiği için yetkililere derdimi anlatamadığım için bu kararı aldım. Ben böyle bir hastaneyi kabul etmiyorum. Aynı kapasitede bir hastane yapılacaksa en azından ekonomik zarar oluşturmaya gerek yoktu. Bu paralar vatandaşın cebinden çıkacak” dedi. Çiftçinin yıllardır domuz zararlarından da bıktığı sözlerine ekleyen Güldiken bu konuda da yetkilerin duyarsız kaldığını iddia etti.

GÖLET KONUSU


Mahallelerine yapılan gölet konusunu da sözlerine ekleyen Güldiken, “Yıllar önce ön ayak olduk, talep ettik mahallemize zar zor bir gölet yaptık ama suyu arazilerimize ulaştıramıyoruz. Bir 485 metre boru ilave ettiremedik. Defalarca söyledik, yıllardır oyalıyorlar. Önce sit alanı dediler, sonra bütçe yok yanıtını aldık” dedi.