İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Aydınlı zeytin, pamuk ve incir üreticilerinin sesi oldu. Zeytin, pamuk ve incir üreticilerinin birtakım sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını ifade eden İYİ Partili Sezgin, üreticiler için destek çağrısında bulundu.
Aydın’da ekonomik kriz ve kuraklık nedeniyle binlerce çiftçinin üretimi bırakma noktasına geldiğini kaydeden Milletvekili Sezgin, “Akaryakıt, gübre, yem, tohum ve ilaç gibi girdi maliyetleri nedeniyle üretim yapmakta zorlanan çiftçilerimiz, arazilerini ipotek göstererek kredi çekmek zorunda kalmaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Aydın’da son iki yılda toplamda 57 bin 958 adet tarımsal arazi haczedilmiştir. Ayrıca, 9 bin 760 arsa üzerinde ipotek tesis edilmiş durumdadır. Tüm ülkede olduğu gibi Aydın’da da tarımsal üretim, potansiyelinin oldukça altında gerçekleşmektedir. Bu nedenle, diğer alanlardaki üretim gücümüz de aşınmaktadır. Son günlerde, zeytin ve incir üreticilerine yönelik ortaya çıkan bir takım tehditler, Aydın'da tarımsal üretimin içinde bulunduğu durumun vahametini artırmaktadır.” diye konuştu.

“AFETLERDEN ETKİLENEN ZEYTİN VE PAMUK ÜRETİCİLERİNE HASAR YARDIMI YAPILMALIDIR”


Aydın başta olmak üzere ülkemizdeki zeytin üreticilerinin oldukça kurak geçen bir yılın ardından düşük rekolte nedeniyle sıkıntı yaşadığını Sezgin, şunları kaydetti: “Zeytin ağacı varlığı bakımından Türkiye lideri olan Aydın'da zeytin üreticisi, kuraklık ve rekolte düşüklüğü ile karşı karşıya kalmıştır. Yağış az olduğu için özellikle dağlık bölgelerdeki zeytin ağaçlarından yok denecek kadar az mahsul alınabilmiştir. Kuraklık kaynaklı hasar tespiti bir an önce yapılarak çiftçiye hasar yardımı yapılmalıdır. Öte yandan, Türkiye'nin önemli pamuk üretim merkezlerinden birisi olan Aydın’ın Germencik ilçesinde geçtiğimiz haftalarda etkili olan şiddetli yağmur ve dolu yağışı, henüz hasat edilmemiş olan pamuk tarlalarına ciddi zarar vermiştir. Üreticilerin zor şartlar altında yetiştirdikleri pamuğun yarısına yakını dolu ile yerlere dökülmüştür. Üreticiler, dönüm başına 2 bin liranın üzerinde zarara uğradıklarını belirterek, zararlarının karşılanması için devletten yardım beklemektedir.”

“GERMENCİK'TE RÜZGÂR ENERJİSİ SANTRALLERİ, İNCİR ÜRETİMİNİ TEHDİT EDİYOR”


İncir üreticilerinin de büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Sezgin, “Ülkemizin en iyi incirlerinin yetiştiği Germencik'teki incir bahçelerinde, özel bir şirket tarafından 9 adet rüzgâr enerjisi santrali (RES) yapılması planlanmaktadır. Sınırın İzmir tarafında da 2 adet RES yapılacaktır. Germencik zaten hâlihazırda dünyada jeotermal enerji santrallerinin en yoğun olarak bulunduğu bölgeler arasındadır. İlçe, mevcut santraller nedeniyle arazilerdeki çökmeler, insan sağlığına yönelik riskler, kirlilik ve tarımsal üretim üzerindeki etkiler gibi çok sayıda riskle karşı karşıyayken, şimdi RES’lerle bu risk ve tehditler daha da artmaktadır. Proje kapsamında, türbin platform alanları, yollar ve şalt sahası alanlarında ve gerekli hallerde zemin gevşetmesi amacıyla kullanılmak üzere patlatma faaliyetleri yürütüleceği belirtilmektedir. Ayrıca, tesis inşaatı sırasında ortaya çıkacak kazı fazlası malzemenin dolgu vb. amaçlarla yeniden kullanılabilmesi amacıyla mobil kırma eleme tesisi kurulması öngörülmektedir.” şeklinde konuştu.

“KAPSAMLI BİR TARIM POLİTİKASI GELİŞTİRİLMELİDİR”


Proje kapsamında hazırlanan ÇED başvuru dosyasında ele alınan çevresel etkiler çerçevesinde incir üretimine hiç değinilmediğini vurgulayan Sezgin, “Oysa bölgedeki RES'lerin incir üretimine ciddi olumsuz etkileri olması söz konusudur. Hem inşaat sırasında çok sayıda ağaç kesilecek, hem de bölgenin ekolojik dengesi bozulacağı için incir kalitesi olumsuz etkilenecektir. Söz konusu projenin incir üretimi üzerindeki etkileri yeniden ele alınarak, proje ve mevkii bu doğrultuda revize edilmelidir.” dedi. Tarım, stratejik bir sektör olarak Türkiye’nin en büyük ayrıcalığı olmasına rağmen uzun süredir ihmal edildiğinin altını çizen Sezgin, “Oysa Hollanda, verimli toprağı bizim Büyük Menderes Ovası’ndan daha az olmasına rağmen, bizim toplam ihracatımız olan 180 milyar dolara yakın bir meblağı tarımsal ürün ihracatından kazanmaktadır. İş işten geçmeden, tarım sektörüne süratle öncelik verilmeli, tarımsal üretime yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, kapsamlı bir tarım politikası geliştirilmelidir.” diye konuştu.