Konuyla ilgili yaptığı açıklamasında Sürücü, şu ifadeleri kullandı: “ Kuşadası’nın en gözde mekanlarından biri, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Kuşadası Güvencinada Kalesi’dir. Kente gelen ziyaretçilerin uğrak yeri olan kalenin tarihsel özelliklerinin yanında, doğal zenginlikleri de bulunmaktadır. Yaz aylarında açan Endemik Tülüşahlar, nadir bitkilerden Kıyı Sarımsaklarıyla birlikte, Kasım ayında sarı renkleriyle kaleyi coşturan ve halk arasında Karanergis, Tavuk, Kurbağa ve yörüklerin göç zamanına rastladığından Göç Göç Çiçeği olarak da bilinen Sternbergia lutea (L.) türü çiçekler Güvercinada’nın önemli türlerinden biridir. Çok yıllık otsu soğanlı bir tür olan çiçekler, Güvercinada restorasyonu sırasında dikkatimizi çektiğinden, molozlar içinden soğanları toplanmış ve kale restore edildikten sonra tekrar dikilmesi sağlanmıştı.”

“DOĞAL DEĞERLERE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Renkleriyle cazibe yaratan çiçeklerin, kaleye gelen bazı bilinçsiz ve duyarsız kişiler tarafından koparıldığını ifade eden Sürücü, “Her yıl Kasım ayında açan çiçekleri herkesin görmeye hakkı vardır. Ayrıca kaleye gezmenin de “çiçekler koparılmamalı, yerlere çöp atılmamalı, tarihi eserlere zarar verilmemeli” gibi kuralları olmalı ve herkes bu kurallara uymalıdır. Aynı çiçek hem kalenin içinde hem de dışındaki sur duvarlarının yanında açmaktadır. İçtekiler koparılsa da dıştakiler yüksek sur duvarları sayesinde insan baskısından uzakta olduğundan tüm güzelliklerini coşkuyla sergilemektedir. Ortak zenginliğimiz olan bu doğal değerlerin korunarak gelecek nesillere aktarılması, kaleyi gezen insanların duyarlılığıyla mümkün olacaktır. Hem kaleye hem de içindeki doğal değerlere sahip çıkmalıyız. Tarih doğayla bütünleştiğinde daha da güzelleşir. Yolunuz Güvencinada’ya düşerse, Yılancıburun tarafına bakan surların dibine bakın, sarı çiçekleriyle görsel şölen sunan nadir bitkiyi izleyin ve sadece fotoğraflayın.” dedi.