Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, birtakım ziyaretler için Aydın’a geldi. Aydın ziyareti kapsamında Bakan Gül, ilk olarak Adnan Menderes Üniversitesi’ndeki (ADÜ) Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları konulu çalıştaya katıldı. Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti Aydın Milletvekilleri Mustafa Savaş, Bekir Kuvvet Erim, Metin Yavuz ve Rıza Posacı, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Erhan Yıldırım, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, AK Parti Efeler İlçe Başkanı Hüsnü Elbir, daire müdürlerinin katıldığı toplantıda Bakan Gül, önemli açıklamalarda bulundu.

“HERKESİN HAKKINI GELİŞTİRMEK BİZİM TEMEL GÖREVİMİZ”


Özellikle bir suçun mağduru olan vatandaşları adli süreçte yalnız bırakmama adına çok önemli bir sistemi inşa etmeye çalıştıklarını kaydeden Bakan Gül, “Az önce de hem Aydın özelinde yapılanları büyük bir memnuniyetle dinledik. Hem de Türkiye genelinde yeni bir birim olmasına rağmen Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğümüz tüm adliyelerde mağdurların yanında yer alan çok iyi uygulamalarla çalışmalarını sürdürüyor. Şiddete, haksızlığa uğramış bir kadın, bir çocuk, bir engellinin ‘benim yanımda adalet duruyor’ duygusunu verecek çalışmaları daha iyi hangi noktaya ulaştırırız? Bu anlamda yaptığımız önemli bir toplantıyı, yerinde ve sahada önerileri alarak, bizlere ışık tutması için bu toplantıları icra ediyoruz. Biliyoruz ve inanıyoruz ki, Türkiye’nin yolu bu anlamda hangi görüş, hangi düşünce, hangi yaşam tarzına sahip olursa olsun herkesin hakkını, hukukunu en yüksek standartlarda geliştirmek bizim temel görevimizdir. Bu çerçevedeki çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızla sürdürmeye gayret ediyoruz” diye konuştu.

“ADLİYENİN KAPISI HUZUR VERMELİDİR”


Tarih boyunca ceza muhakemesinde yenilik arayışlarının hep sanık ve savunma hakları çerçevesinde ilerlediğini ifade eden Gül, “Mağdur hakkı ise ‘sanık cezalandırılırsa yerine gelir’ düşüncesiyle değerlendirilmiştir. Oysa bir mağdurun hakkı suç işlenir işlenmez doğar. Bir derdini, meramını anlatmak isteyen vatandaşımız devletle muhatap olduğu anda başlar. Bu sebeple adliyenin kapısı asla ama asla bir bilinmeze yol açmamalıdır. Hiç kimsenin belirsizliğe tahammülü yoktur. Hele o kişi bir suçun mağduruysa artık belirsizlik onun için yeni ve daha büyük bir mağduriyet anlamına gelmektedir. Dolayısıyla adliyenin kapısı güven vermelidir, huzur vermelidir. ‘İşte burada adalet var, elimden tutan bir devlet var’ anlayışıyla o mağdura yaklaşılması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

“MAĞDURUN HAKKI, YÜKÜNÜN ALINMASIDIR”


Bakan Gül açıklamasına şu şekilde devam etti: “Unutmayın ki, her vatandaşımız için sizler birer devletsiniz. Mübaşir, zabıt kâtibi, uzman, hâkim, savcı, kolluk, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, vatandaşın gözünde hepsi devletin elidir. O eli samimiyetle ve büyük bir özveriyle uzatmak temel görevimizdir. Çünkü hukuk, dert olan değil, derman olandır. Hukuk, yük olan değil, yük alandır. Mağdurun hakkı, yükünün alınmasıdır. Mağdurun hakkı, yeni mağduriyetler yaşanmamasıdır. Hiç şüphesiz, adliyelerin içinde devletin koruyan gözeten elini çekerseniz, geriye sadece ve sadece soğuk bir bina kalır. Bir binayı adliye yapan şey, üzerinde asılı olan tabela değildir. Bir binayı adliye yapan şey, o binanın içinde adalet duygusunun en temiz, en kesin, en hızlı ve adil bir şekilde karşılık bulmasıdır. Aynı şekilde bir yargı mensubunu, yargı mensubu yapan da o kişinin üzerine giydiği cübbe değildir. Hâkim, kararını verirken kimin ne dediğine, ne diyeceğine bakmaz, ilgilenmez. Dışarıda rüzgar hangi yönden eserse essin hâkim, dosyasının yönüne bakar, dosyadaki delillere bakar, ona göre karar verir. Mağdurun sesini duyan, haklıyı, haksızı titizlikle gören, yalnızca anayasa ve kanunlara bakan bir duruş, işte o kişiyi gerçek anlamda hâkim ve savcı yapar. İşte o zaman vatandaş, bu binaya adliye der. ‘İşte benim adliyem, burada adalet dağıtılıyor. Burada hâkimler var’ der. Bunu dedirtmek, bu konuda yetkili ve görevli olan herkesin Türk milletine ve vatandaşlarımıza karşı görevi ve ödevidir.”

“ADALET, ASLA TEREDDÜT ETMEZ, ETTİRMEZ”


Yargıya yapılacak en büyük iyiliğin, tribün tezahüratının bir parçası olmaktan özenle sakınmak olduğunu dile getiren Bakan Gül, “Bir taraf tutuklansın, diğer taraf tutuklanmasın diye tezahürat yaparken adaleti gerçekten isteyen birinin yapması gereken, yargı kararı sürecini saygıyla ve sükûnetle beklemektir. Hukuk, sesi daha çok çıkanın değil, haklı olanın yanındadır. Öyle olması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü, hakkın ve haklı olanın üstünlüğüdür. Adalet, sessiz kitlelerin sesidir. Nice haklı insanlar vardır ki, hakkına güvenir, davasına inanır, adaleti bekler, adaletin tecelli edeceğine inanır. İşte sizlerin görevi o insana el uzatmaktır. O insanın güvenini boşa çıkartmamaktır. Adaletle hükmetmek her şeyin üstündedir. Adaletin verdiği hükmün de bu nedenle gecikmeksizin ve adil bir şekilde tecellisi gerekmektedir. Hükmün gücü, onun saygınlığındadır. Vicdanlarda makes bulan gerekçesindedir. Çünkü adalet, verdiği kararla herhangi bir tartışmaya mahal bırakmaz, o tartışmaya nokta koyar. Adalet, asla tereddüt etmez, ettirmez. Kararlıdır, sözüne ve hükmüne sadıktır. Dolayısıyla esas itibarıyla adalet bir skor, bir istatistik işi değildir. Şu kadar kişi hakkında şöyle oldu, tutuklandı, şu kadar kişi yakalandığından öte, adalet, kim neyi hak ediyorsa o kişi hakkında o kararın o hükmün verilmesidir. Adalet, vatandaşlarımızın sizlere emanetidir. Bunun geri dönüşünü bir mağdurun gözlerinden okuyabilirsiniz.” dedi.

YENİ TÜRKİYE’DE BAŞKA ARAYIŞLARA ASLA YER YOK”


Bakan Gül, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Hukuk devleti bir grup siyasetçinin, ideolojinin, bir grup idarecinin, bir kurumun değil, bizatihi milletin kararı ve tercihidir. Millet işte bu nokta-i nazardan meseleye yaklaşmaktadır. Tarih bu gerçeğin sayısız tekerrürü ile doludur. Elinde çekiç olan herkesi çivi gibi görür. Eski Türkiye'de hukukun eline çekici verdiler ve herkesi çivi gibi gördü. Kimini kılık kıyafetinden dolayı, kimisini yaşam tarzından, kimisini inancından, kimisini düşüncesinden dolayı, kimini siyasi görüşünden dolayı suçlayan ve araçsal şekilde uygulanan bir hukuk vardı. Bugün ise devletin elinde sadece ve sadece bir hukuk var ve hukukun üstünlüğü var. Yeni Türkiye'de başka arayışlara, başka mülahazalara asla yer yoktur. Bu nedenle biz insanımıza baktığımızda hak görüyoruz, özgürlük görüyoruz, bundan sonra da görmeye devam edeceğiz. Sadece insanımızı öncelemeye devam edeceğiz. Bu nedenle reform diyoruz. Yargı reformu diyoruz, insan hakları eylem planı diyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu reformları adım adım hayata geçirmekte kararlıyız.”
Ayrıca Bakan Gül, bu yıl 50 bini hukuk mahkemelerinde olmak üzere toplam 850 bin vatandaşa avukat desteği sağlandığını söyledi.

“100 BİN METREKARELİK BİR KULLANIMA SAHİP ADLİYENİN PROJESİNİ TAMAMLADIK”

Çalıştay’ın ardından Bakan Gül, Aydın Adliyesi’ni akabinde de Aydın Valiliği’ni ziyaret etti. Aydın Valisi Hüseyin Aksoy ve protokol üyeleri tarafından karşılanan Bakan Gül, Valilik Özel Defteri’ni imzaladı. Bakan Gül, Valilik ziyaretinin ardından Aydın Adliye Sarayı binası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Efeler ilçesindeki Yeniköy Mahallesi ile Ovaeymir Mahallesi arasındaki araziye yapılması planlanan Adliye Sarayı binası ile ilgili Bakan Gül, şu ifadeleri kullandı: “Aydın’da bulunmaktan dolayı büyük bir sevinç duydum. Aydınlı vatandaşlarımızla birlikte çok güzel bir gün geçiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde hükümetlerimiz her alanda her dönemde tüm desteklerini sergilediler. Bu dönem de yine Aydın’ın yanındayız, tüm sorunlarını yine çözümü noktasında gayretlerimizi sürdürüyoruz. Adliye alanı, adalet hizmetleri alanında da biliyorsunuz Aydın’ımızın en önemli sorunu bir adliye sorunuydu. Bu konuda da çok önemli neticeler elde ettik. Aydın’ımıza yakışır şekilde, yaklaşık 100 bin metrekarelik bir kullanıma alanına sahip adliyenin projesini tamamladık.”

“BÜTÇESİ VE ÖDENEKLER HAZIRLANDI”


Adliye Sarayı binasının ihalesinin önümüzdeki ay yapılacağını kaydeden Bakan Gül, “Yer teslimi yapılacak ve inşaatına başlayacağız. Geçtiğimiz ay, Sayın Cumhurbaşkanımız da onayını verdi. Bütçesi ve ödenekleri hazırlandı. Mevcut adliyemizin 10 katı büyüklüğünde bir yer olacak. Aydın’a yakışır, tüm vatandaşlarımızın hizmetlerini çok daha güzel bir şekilde alacağı bir adliyeyi yapacağız. Bundan dolayı da gururluyuz. Aydın’ın bu anlamda yılladır beklediği sorunu, çok değerli milletvekili arkadaşlarımızla, teşkilatımızla, uzun zamandır üzerinde çalıştığımız ve çok güzel Aydın’a yakışır mimarisi ve projesi, tamamlandı. Ümit ediyorum en kısa zamanda inşaatı başlayacak. Aydın’ımıza hayırlı olsun.” diye konuştu.

" NAZİLLİ ADLİYESİ'NİN GENİŞLETİLMESİ HUSUSUNDA ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR"


Söke, Bozdoğan ve Germencik Adliyelerinin de yapımına yönelik bir kısmının projesinin tamamlandığını, bir kısmının da devam ettiğini belirten Gül, Nazilli Adliyesi’nin genişletilmesi hususunda da çalışmaların sürdüğünü, adliye anlamında da adalet hizmetleri anlamında da çalışmaları başarıyla devam ettireceklerini söyledi. Mağdur Hakları Merkezi toplantısının devam ettiğini vurgulayan Bakan Gül, “Aydın’daki tüm paydaşlarımızla, Valiliğimiz ve ilgili kurumlarımızla bir kişinin daha şiddete, mağduriyete ulaşmaması, bu konularda mağduriyet olduğunda mağdurların yanında nasıl yer alınır, Aydın bu konuda da örnek olsun diye çalışmalarımız devam ediyor. Aydın’da bulunduğum için gururlu ve mutluyum.” şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından Bakan Gül, Ayakkabıcılar Çarşısı’nı gezerek esnafı ziyaret edip sorun ve taleplerini dinledi.