Aydın Barosu’nda Kadın Hakları Komisyonu üyelerinin katılımıyla düzenlenen açıklamada Komisyon Başkanı Kübra Hergül, Denizli’de işlenen kadın cinayetine tepkilerini dile getirerek, “23 yaşında bir genç kadın, Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, birlikte olduğu iddia edilen Furkan Zıbıncı tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. 2021 ocak ayından bugüne kadar 235 kadın katledildi. İsimler değişti ancak vahşetler değişmedi” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR


İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çeken Hergül, “İstanbul Sözleşmesi’nin daha iyisi yapılacak söylemlerinden sonra ülkemizde yine yüzlerce kadının şiddete uğramasına ve öldürülmesine şahit olduk. Unutulmamalıdır ki İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamış ve bir takım taahhütler altına girmiştir. Bu taahhütlerin en önemlisi “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, cinsler arası her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının” sağlanmasıdır. İstanbul Sözleşmesi engeller, korur ve yaşatır” diye konuştu.

“KADIN HAK ETTİ” SÖYLEMİ KADIN CİNAYETLERİNİN TEMEL NEDENİDİR


“Biz tıpkı daha önce olduğu gibi bugün de açıkça belirtiyoruz ki kadın cinayetlerini istatistik olarak görmek, listeler halinde saymak istemiyoruz” diyen Hergül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık her cinayet ve şiddet vakasından sonra birkaç gün konuşulup sonra unutulmasını istemiyoruz. Bu vakalar neticesinde yaşanan toplumsal travmaların sona ermesini istiyoruz. Biliyoruz ki erkek egemen toplum anlayışından vazgeçilmemesi, kadın-erkek eşitliğinin kabul edilmemesi, kadınlar üzerinde tahakküm kurma arzusunun terk edilmemesi ve “kadın hak etti” şeklindeki söylemlerin devam etmesi kadın cinayetlerinin temel nedenidir.”

“ARTIK YETER” DİYORUZ


Denizli’de öldürülen Şebnem Şirin davasını sonuna dek takip edeceklerini de ifade eden Hergül, “Bu kez de Şebnem Şirin’in boğazı kesilerek öldürülmesi ülkemizde kadına yönelik şiddetin geldiği korkunç boyutu gözümüzün önüne sermektedir. Biz artık yeter diyoruz. Aşk cinayeti kavramını reddediyoruz. Vahşeti yumuşatan, cani bir katili romantizmin kıyılarında gösteren hiçbir söylemi kabul etmiyoruz. Hiçbir kadın cenneti bulmak için bir erkeğin cehennemine katlanmak zorunda değildir. Şebnem Şirin davasını sonuna dek takip edeceğimizi, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin sona ermesi için de sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.