Merkez Bankası’nın politika faizini 200 baz puan düşürmesinin ardından piyasaların verdiği tepkilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Ülken, ekonomi açısından sıkıntılı bir sürecin başladığına dikkat çekti. Kur artışının ithal edilen ürünlerin fiyatlarına yansıdığını dile getiren Ülken, “Faiz kararı sonrası piyasa tepkilerini verdi. Doviz doğal olarak arttı. Uzun vadeli tahviller de arttı. Normal gösterge faizleri Merkez Bankası tarafından düşürülmesine rağmen uzun vadeli faizlerindeki artış büyük yatırımcıların da özellikle dikkat ettiği bir husustu. Bu açıdan bakıldığında endişeli bir süreç başladı. Elbette düşük faiz iş dünyası için iyidir ancak ekonomi tek parametre ile şekillenmiyor” dedi.

TALEP DARALMASINA YOL AÇAR

Üretimdeki maliyet artışlarının enflasyonu tetiklediğinin altını çizen Ülken, şöyle konuştu: “Yüksek enflasyonu önlemeyen kur faizleri arttırıyor. Önümüzdeki süreçte dışarıdan ithal ettiğimiz birçok üründe kur hafif oynadığında bile fiyatlara yansıyor. Açıklanan enflasyon rakamlarında da makas çok açık. Üretici fiyat enflasyonu ile tüketici fiyat enflasyonu arasındaki makas farkının temel etkenlerinden birisi de dolarizasyon. Onun için faiz kararları ve bu kararların uygulanabilirliğinin maliyetler açısından değerlendirildiğinde ortada iç açıcı bir durum yok. Bu maliyet artışları enflasyonu tetikleyecek. Bu talep daralmasına da sebep olur.”

İŞVERENİN YÜKÜ AZALTILMALI

Kış döneminde enerji maliyetlerinde de artış olduğunu vurgulayan Ülken, “Cari açığın kapanmasında dış ticaret çok önemli. Ülke ekonomisi için de önemli ancak bir iç ticaret hacmi de var. İç ticaret hacmi büyümeye de istihdama da olumsuz etki edecektir. Önümüzde kış var. Bu maliyet artışlarına bir de enerji maliyetlerindeki artış eklenecek. İhracat açısından bakıldığında yüksek kur avantajlı gibi gözükse de ithal hammaddeyi yoğunluğumuz bulunuyor. İthal hammaddenin oynak kurdan etkileneceği bir süreci yaşayacağız. Ayrıca pandemiden kaynaklı Çin’in boşalttığı alanlarda ikame olduğumuz raflar var. Bu rafların tamamı elimizde kalmayacak. Ne kadar elimizde kalırsa o kadar kardır. Fakat neticede iç ve dış ticareti de değerlendirmemiz lazım” diye konuştu. Ülken, asgari ücretteki vergi yükünün düşürülmesi, hatta sıfırlanması, aynı zamanda da işveren üzerindeki yükün de azaltılması gerektiğini sözlerine ekledi.