Pandemi döneminde birçok esnaf zor durumda kalırken, sokağa çıkma kısıtlamalarında evinde kalan vatandaşlar evleri için birtakım tadilatları gerçekleştirdi. Nazilli’de koltuk takımı imalatı yapan Özkan Nıbak ise işlerinin pandemi sürecinde çok yoğun olduğunu söyleyerek, müşterilerine en iyi hizmeti vermeye çalıştıklarını ifade etti.

‘HAZIR MOBİLYA FİYATLARINDA SINIR YOK’


Mobilya sektöründeki fiyat artışlarından dolayı yeni koltuk takımı alma yerine daha çok koltuk yüzü değiştirme ve tadilat kısmında yoğunluk olduğunu ifade etti. Esnaf Nıbak, “Nazilli esnafı olarak pandemi döneminde bizim işlerimizde çok büyük sıkıntılarımız olmadı. İşlerimiz Allah’a çok şükür iyiydi. İnsanlar evlerindeydi tadilat gibi işlere yoğunlaştılar. Hazır mobilya sektörü dolarla alakalı olunca fiyatlara çok yansıdı. Süngerinden, kumaşına kadar maliyetler yükseldi. Ham maddeden dolayı da mobilya fiyatları yükseldi. Müşterilerimiz daha çok elindekileri değerlendirmeye gittiler. Biraz daha uyguna gitmek istediler. Bu da bizim işimizi yoğunlaştırdı. Şu an kaliteli bir mobilya almaya gitsek 12 bin liradan başlıyor. Bunun sınırı yok artık. Bizde 4 bin kumaş çeşidi var. Öyle olduğu halde müşteri seçimde zorlanıyor” dedi.

‘TURKUAZ RENKLERİ ÖN PLANDA’


Sadece eski koltukların tadilatı için değil yeni evlenecek çiftlerin de yeni koltuk yaptırmak için geldiğini söyleyen Nıbak, “Yeni çiftler de koltuk yaptırmak için geliyor. Yüz değiştirmeyi de tercih ediyorlar. Kumaşlarda antrasit renkler biraz daha önde, turkuaz, gri tonları, lacivert ve mavi modası da ön planda. Düz renkler hakim desenler çok tercih edilmiyor. Daha çok desenler yastıklarda kırlent kısmında kullanılıyor. Kalite bizim işimiz biz hatıralara can veriyoruz. Sadece koltuk yüzü değil komple koltuk imalatı yapıyoruz. İskeletinden kumaşına kadar komple değişiklik yapıyoruz. Özel ölçüde müşterinin evine göre koltuk takımı yapıyoruz” diye konuştu.

‘MESLEĞİMİZ TAM BİR ALTIN BİLEZİK’


Severek yaptığı işe ilkokuldan sonra çırak olarak başladığını ancak şuanda mesleğinde çırak bulmanın zorluğunu yaşadığını ifade eden Nıbak, “Ben bu işe çırak olarak başladım. İlkokulu bitirdim ve bu işin içine girdik. Sanatımıza her zaman güveniyoruz. Maalesef çırak yetiştiremiyoruz. Bizim son demlerimiz diyebiliriz. Bizden sonra bu işi devam ettirecek kimse kalmadı. Bir elimizin parmağını geçmez. Ben isterim ki altın bir bilezik işimiz var ancak aileler ya da gençler bizim işimiz gibi birçok farklı sektördeki işlere yapmak istemiyor. İşimizi iyi yetişen bir eleman olduğu zaman geleceği var” şeklinde konuştu.