Karacasu'da sağlık ve hastane konusuna değinen Prof. Dr. Ali Küpelioğlu, "Yöneticilerimiz ve halkımız Karacasu'da yeni bir hastanenin yapımına odaklanmış durumda. Yeni bir hastane binasının yapılması sorunlarımızı çözecekmiş inancı içinde. Yeni bir hastane binasına kavuşmak elbette iyi bir şey. Bu noktada asıl sorunu gözden kaçırmamamız gerekir. Önce bir durum saptaması yapalım. Karacasu Devlet Hastanesi, doktorları, hemşireleri ve tüm sağlık çalışanları ile halkımıza canla başla hizmet vermektedir. Bununla birlikte vatandaşlarımızın daha ileri sağlık hizmeti alma hakkı vardır. Diğer bir deyişle; gerektiğinde uzman doktorlara muayene olma ve tedavi edilme hakkı vardır. Yani, en yakın sağlık merkezi olan Nazilli'deki insanların yararlandığı sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı vardır" dedi.
FARKLI BRANŞLARDA UZMAN DOKTOR
Sözlerini sürdüren Küpelioğlu, "Bu kapsamda olayı incelememiz ve değerlendirmemiz uygun olur.
Yaklaşık 20 bin nüfusa sahip Karacasu'da nüfusumuzun yarısı kadın, yaklaşık yüzde 20-25’i çocuktur. Bu nedenle tıp alanında özel ihtisas gerektiren bu iki dalda uzman doktorlara ihtiyaç vardır. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın sağlık sorunları için Nazilli'ye ve diğer şehirlere gitmek zorunda kalıyorlar. Bütün bu nedenlerden ötürü, Karacasu insanının hastaneden önce uzman doktorlara ihtiyacı vardır. 2018 yılından beri, bu saptamamızı değişik kereler medya ve sosyal medya üzerinden belirtmemize karşın, hiç bir adım atılmadı. Bu sağlık sorununun çözülmesi için önemli bir fırsat vardır. Karacasu Belediye Başkanı ve Merkezi Hükümet aynı ittifakın üyeleridir. Aydın İl Sağlık Müdürlüğü- Nazilli Devlet Hastanesi- Karacasu Kaymakamlığı- Karacasu Belediyesi bu sorunu kolaylıkla çözebilir. Nazilli Devlet Hastanesinden kadın-doğum, çocuk hastalıkları ve farklı branşlarda uzmanların haftanın belirli günlerinde Karacasu'ya gelmeleri sağlanabilir. Yeni hastane binasının yapımı bu süreçte takip edilebilir" dedi.
COVİD-19 ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
Covid-19 konusunda da değerlendirmelerde bulunan Küpelioğlu, "Ülke genelinde Covid pozitif sayısı giderek artıyor. Üniversitelerin açılması ile birlikte bu sayının 40 binlere ulaşmasından endişeliyiz. Sinovac aşısı olanlarda aşı etkinliğinin azalması yanı sıra, unutulmamalıdır ki; sinovac aşısının koruyuculuğu yüzde 83 tür. Bu demektir ki 30 milyon sinovac aşısı olan vatandaşımızın yüzde 17’si, yani yaklaşık 5 milyonu hiç aşı olmamış gibi kabul edilebilir. İşin endişe verici yanı ise, bu 5 milyon vatandaşımızın kim olduğu bilinmemektedir ve bu kişilerin kendileri de bilmemektedir. Buna ek olarak son birkaç aydır toplumda maske ve mesafe kuralları hemen tümüyle gözardı edilmektedir. Aşılama çalışmalarının yanı sıra Covid’den korunmanın en kolay yolu maske ve mesafe kurallarına uymaktır" dedi.
