Paraların tedavülden kalktığını öğrenmesiyle neye uğradığını şaşıran Ay, bir çuval dolusu parası olmasına rağmen fakirlikle mücadele ettiğini söyledi. Geçirdiği rahatsızlık sebebiyle çalışamayan Ay, devletin verdiği aylık 715 lirayla geçinmeye çalışırken, “Bir çuval param var. Bana göre değeri 17-18 milyon. Yani eski parayla söylersek 17-18 trilyon. Bu kadar param var ama elektrik borcumu dahi ödeyemiyorum, evde yiyecek ekmeğim yok” dedi. Bir torba dolusu parayı pazar torbasına katarak semt pazarına gelen Ay, “Antikacılar vardır onlara satar paraları değerlendiririm diye düşündüm ama onları bulamadım. Ne yapacağımı bilemiyorum” şeklinde konuştu.

BİR ÇUVAL PARAYI SATMAK İÇİN PAZARA GETİRDİ

Deyim yerindeyse varlık içinde yokluk çeken Ay, “Mesleğim var ama çalışamıyorum, paralarım var ama açım. Ameliyat oldum bu sebeple çalışamıyorum. Yüzde 67 engelliyim. Biz çalıştık gönderdik ne bileyim annem biriktirmiş. Şu an harcayabilecek kuruş param yok. Devletin verdiği aylık 715 lira ile idare ediyorum. Yaklaşık 30-35 senede birikmiş. Annem bıraktı gitti. Bana hiçbir şey söylemedi. Yastıkların içinde yorganların içinde tesadüfen buldum. Çok para var burada. Hesap edemedim ben. Bu kadar param var ama harcayamıyorum. Pazara satmaya getirdim. Antikacılar vardır belki diye getirdim. 17-18 trilyon para olduğunu düşünüyorum. Bir çuval param var ama evde ekmeğim bile yok” dedi. Rafet Ay, hayat hikayesini Ses Gazetesi ile paylaştı. 6 yıl önce geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle beyin ameliyatı geçiren ve ölümden dönen, bazı fonksiyonlarını kaybeden Ay, özellikle konuşma zorluğu ve unutkanlık gibi sıkıntılar çekiyor. Belli bölümlerinde çökme tehlikesi olan evde tek başına yaşayan Ay, 2018 yılında elektrik borcunu ödeyememesi ile yine gündeme gelmişti. Tedavülden kalkan paralarla bir umut elektrik ödeme noktasına giden Ay, aldığı cevapla bir kere daha yıkılmıştı.

BİR ZAMANLAR MADALYALI AŞÇIYDI

Aynur-Sabahattin Ay çiftinin 3 çocuğundan biri olarak 1970 yılında dünyaya gelen Rafet Ay, 13 yaşında hayata atıldı. İzmir’de pideciliğe başlayan Ay, kısa sürede ustalık mertebesine yükseldi. Bodrum, Antalya, İzmir gibi şehirlerde lüks otel ve restoranlarda çalışan Ay, İngiliz, İtalyan, İspanyol mutfaklarında da kendini geliştirdi ve birçok yarışmada madalyalar kazandı. İş yaşamı istediği gibi gittiği günlerde tümör nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan Ay, ölüm tehlikesinin baş göstermesinin ardından 9 yıl önce İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde beyin ameliyatı geçirdi. Ay’ın hayatı bu ameliyatın ardından tam anlamıyla değişti. Ölümden kurtulan Ay, hayati fonksiyonlarını kaybetti. 9 ay boyunca yürüyemeyen, konuşamayan ve okuma yetisini kaybeden Ay, bugün unutkanlıklarla baş etmeye çalışıyor. Yüzde 67 engelli raporu bulunan ve hastalıkları sebebiyle evlenemeyen Ay, devletin aylık verdiği 715 lira ile hayat mücadelesi veriyor. Gün eksikliği nedeniyle emekli de olamayan Ay, bir şekilde bu eksikliğini tamamlayıp emekli olabilmenin hayalini kuruyor. Aldığı engelli maaşının yetmediğini ifade eden Ay, emekli olması halinde geçimini sağlayabileceğini kaydediyor.

ZOR ŞARTLARDA YAŞIYOR

Durulması zor bir evde yaşam mücadelesi verse de diğer canlıları düşünmeyi ihmal etmeyen Ay, kediler için her gün su ve yemek hazırlıyor. Ay, “Kediler geliyor eve. Onlara su hazırlıyorum. Su dolduruyorum onların yemeğini hazırlıyorum. Elektrik kesildiğinde hiçbir şey kullanamıyorum. Maddi gücüm yetmediği için telefon kullanmıyorum. El feneri ile idare ediyorum. Mecburen idare etmek zorunda kalıyorum” diye konuştu.

TEDAVÜLDEN KALKAN BİR HAZİNEYE SAHİP

Ay, tedavülden kalkan paralarla birlikte ne yapacağını kara kara düşünüyor. Sağlığında gönderdiği paraların annesi tarafından harcanmayarak yastık altında saklandığını, hastalanıp eve döndükten sonra öğrenen Ay, geçerli olduğu dönemde milyarlarca değeri olduğunu dile getirdiği paraları bugün harcayamıyor. Ay, “Annem 1947 doğumlu. 75-80’li yıllardan beri biriktirdiği paralar bunlar. Almış gelmiş yastığın içine sokmuş. Annem 11 sene önce vefat etti. Ben de bu paraları hastalığımdan sonra buldum. Şu anda hazinem var ama yanlış zaman, yanlış yerde bu hazineye sahibim. Şu an hiçbir değeri yok. Eski binlikler, 500’lükler, 100’lükler, 200’lükler. Bunlar deli para. Hazine var gerçekten ama kullanamıyorum. Geçmişte bir tek parayla tarla alınıyordu. Bunca para var ama bir şey yapamıyorum, elektrik borcumu bile ödeyemiyorum” ifadelerini kullandı.