Karacasu Kahvederesi yaylasında bir araya gelen Eğitim-İş Sendikası Aydın Şubesi ilçe temsilcileri sorunları masaya yatırıp çözüm yollarını değerlendirdi. Merkezlere göre zor koşullarda yaşayan dezavantajlı bölgelerin sorunlarına dikkat çekmek, ihtiyaçları tespit etmek, çözüm yolları bulmak ve destek verip katkı sunmak amacıyla gerçekleştirilen toplantıya şube yönetim kurulu ve temsilcilik başkan ve yöneticiler katıldı. Toplantıda gündeme getirilen sorunlar, çözüm önerileri ve sunulacak katkıların rapor halinde yöneticilere verileceği kaydedildi.

KAPAN: "YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ"

Toplantıda konuşan Karacasu Eğitim-İş Temsilci Başkanı Osman Kapan, "Okul bahçelerinden yükselen çocuk sesleri eşliğinde özlemle beklediğimiz günlere kavuşmuş olmak, hepimizi son derece mutlu etti. Ama mutluluğumuz fazla ömürlü olamadı. Okulları açtık, sadece açtık. Salgından korunma, yayılmasını engelleme ve ortadan kaldırma yönünde önlemler unutulmuş olmalı. Gözden ırak gönülden ırak olur. Karacasu Aydın'ın ilçelerinden bu tanımlamaya en uygun olanlardan biridir. Plansız, programsız, hazırlıksız, halkın sağlığını yok sayarak, okulların temizliğini, güvenliğini, hijyen malzemelerini yoksulluklarla boğuşan velilerin üzerine yıkarak sorumluluklarınızı üzerinizden atamayacağınız gibi salgınla mücadelede de başarıya ulaşamazsınız. Dezavantajlı bölgede olmanın sorunları fazlasıyla bizlere yetiyor. Tüm yetkilileri görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyorum" dedi.

"ÖNLEMLER ALINMADAN OKULLAR AÇILDI"

Eğitim-İş Aydın Şube Başkanı Şaban Özdemir ise, "2021-2022 eğitim-öğretim yılı 6 Eylül 2021 tarihinde başladı. 18 milyon öğrenci ve 1 milyon eğitim emekçisi, bu eğitim öğretim yılına, pandemi koşullarına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınmayan önlemler, birikmiş ve çözüm bekleyen sorunlarla girdi. Okulların kapalı kaldığı süreçte yaşanan olumsuzluklara yenileri eklenerek sorunlar yumağı haline döndü. Plansızlık, programsızlık, beceriksizlik yöneticilere, eğitimin önemli, sağlığın ise hayati olduğunu kavratamamış. Okulların sadece kapıları açıldı, adeta salgına davet çıkartıldı. Okulların fiziksel ihtiyaçları tam anlamıyla karşılanamamış. Temizlik ve hijyen malzemeleri sağlanmamış. Güvenlik görevlileri yok. Kalabalık sınıflar. Birleştirilen okullar çözüm beklerken. Yetkililer; öğretmenleri görevlendirmelerle iş barışını bozmayı, ek ders ücretini kesmeyi, okul beğenmeyen hatır gönül sahiplerine okul, ders beğenmeyenlere ders ayarlamayı, yandaşlara koltuk, eşe dosta ücretli öğretmenlik ayarlamayı görev saymışlardır" dedi.

"SORUNLARI YERİNDE GÖRMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Sözlerini sürdüren Özdemir, "Eğitim öğretimin maddi külfetini velilere ve eğitim emekçilerinin üzerine yükleyerek sorumluluklardan kaçamaz, okulları açık tutamazsınız. Sorunlar masa başında gerçekleri yansıtmayan önünüze konan kağıtlarla tespit edilemeyeceği gibi. “Her şey yerli yerinde” asılsız beyanlarıyla da çözülmez. Eğitim-İş Aydın Şubesi, 17 Temsilcilik Yönetimleri ve tüm üyelerimizle; halkımızın halkımızla beraber, ilçe ilçe, köy köy, okul okul, sınıf sınıf eğitimin sorunlarının içinde, çözümün merkezindeyiz. Sizleri halkın içine, okulların bahçelerine ve öğretmen odalarına bekliyoruz. Sorunlar halının altına süpürülerek çözülmez. Vakalar halktan gizlenerek azalmaz. Eğitimin paydaşlarını eğitimin dışında tutarak birliktelik ve başarı sağlanmaz. Eğitim özveri, disiplin ve istikrar işidir. Hiçbir başarı nasıl tesadüf değilse, MEB'in şimdiye dek sergilediği başarısızlıklar da tesadüf ve sürpriz değildir. Plansızlık, liyakatsizlik, beceriksizlik ve yapılan hatalardan ders alınmalı, bir ulusun geleceği olan eğitim daha fazla heba edilmemelidir" şeklinde konuştu.