Aydın'da kuraklık nedeniyle ürün ekili tarım arazilerine, bu yıl maksimum iki kez su verilmesi kararlaştırıldı. Alınan kararın ardından, pamuk ve mısıra göre daha az suya ihtiyaç duyan alternatif ürün arayışına giren üreticiler, ayçiçeğine yöneldi. Üreticilerin ayçiçeğine yöneldiği tarım arazi bölgelerinden biri de Söke Ovası oldu. Söke Ovası’nda bu dönem ‘beyaz altın’ olarak adlandırılan pamuk yerine artık ayçiçeği yetişiyor.
“AYÇİÇEĞİ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÖNEMLİ GÖSTERGESİ”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Büyük Menderes Nehri’nin binlerce yıldır getirdiği alüvyonlarla oluşan tarlalarda hemen her yıl bu mevsimde beyaz altın denilen pamukların açtığı görülür. Binlerce yıldır bereket getiren ve bölge insanının ekonomisine güç katan, biyolojik çeşitliliğe hayat veren Büyük Menderes Nehri bu yıl en kurak yıllarından birini yaşadı. Yaşanan kuraklık nedeniyle, Söke Ovası’ndaki tarlalarda beyaz renkli pamukla birlikte, ovayı sarıya boyayan ayçiçeklerinin yoğun olarak ekildiği görüldü. Görsel bir şölen yaratan sarı renkteki ayçiçeklerini görenler, araçlarını durdurarak fotoğraf çekiyor.
Bu durum yolcuların hoşuna gitse de aslında iklim değişikliğinin önemli göstergelerinden biridir.” dedi.
“ÜRETİCİ, AYÇİÇEĞİ EKMEK ZORUNDA KALDI”
İklim değişikliğinin yarattığı etkilerle, bu yıl yeterli yağmurlar yağmadığını, havzadaki barajlarda yeteri kadar doluluk olmadığını ve tarımda kısıtlı sulama programına geçildiğini kaydeden Başkan Sürücü, “Yaşanan kuraklık, kuruyan Menderes ve barajlardan yeteri kadar gelmeyen su, Söke Ovası’ndaki ürün deseninin değişmesine yol açtı. İlk üründe buğday eken çiftçi, ikinci üründe yeteri kadar su alamayacağını bildiği için, pamuk ve mısır yerine mecburen daha az su isteyen ayçiçeği ekmek zorunda kaldı. Bu yıl susuzluğun da etkisiyle Menderes’te binlerce balık öldü, biyolojik çeşitlilik önemli derece zarar gördü ve geçim kaynağı tarım olan çiftçiler alternatif çözümler düşünmeye başladı.” diye konuştu.
“SUSUZLUK TÜM CANLILARI OLUMSUZ ETKİLEDİ”
İklim değişikliğinden olumsuz etkilenecek yerlerden birisinin de Aydın bölgesinin en güzel göllerinden biri olan Azap Gölü olduğunu ifade eden Başkan Sürücü, “Bu yıl derinliği neredeyse 1 metreye düşen Azap Gölü, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan Tepeli Pelikanların en önemli beslenme alanını oluşturmaktadır. Göle İsrail sazanlarını avlamak için Büyük Menderes Deltası’ndan gelen 83 pelikan, kıyıları kurumaya başlayan gölün derin yerlerinde beslenmeye çalıştıkları görüldü. İklim değişikliği nedeniyle, yaşanan kuraklık ve bunun sonucu olarak meydana gelen susuzluk hem insanları hem de doğal hayatta yaşayan tüm canlıları olumsuz etkiledi. Damla sulama yöntemi gibi tasarruf sağlayan modern sulama yöntemlerine geçilmezse, önümüzdeki yıllarda daha da sıkıntılı günlerin geleceği kaçınılmaz olacaktır. Sulak alanlarımızı çevresiyle bütüncül olarak korumak, su tüketimini azaltmak ve tasarruflu kullanmak zorundayız.” şeklinde konuştu.