Karacasu Belediyesi öncülüğünde düzenlenen 1. Kırmızı Eller Uluslararası Karacasu Çömlek ve Sanat Çalıştayı saha çalışmalarının yanında panellere de ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda Karacasu Memnune İnci Meslek Yüksekokulunun desteği ile Kültür Merkezinde düzenlenen moderatörlüğünü Karacasu MYO Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Umut Tolga Gümüş’ün yaptığı panelde Araştırmacı Yazar Hüseyin Kuruüzüm Karacasu’nun tarihi: Tespitler ve Yorumlar, Dr. Öğretim Üyesi Sedat Akkurnaz Eski Çağlarda Karacasu ve Çevresi, Seramik Sanatçısı Mine Bardak ve Öğretim Görevlisi Mehmet Taşdelen Karacasu Çömlekçiliğinin Dünü ve Bugünü konulu sunumlar yaptı. Etkinliği Karacasu Belediye Başkanı Zeki İnal, Adnan Menderes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Cumali Öksüz, BBP İlçe Başkan Yardımcısı ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Eriklioğlu, İYİ Parti İlçe Başkanı Ali Küpelioğlu, akademisyenler, çömlek ustaları, çalıştaya katkı sunan sanatçılar ve ilçe halkı takip etti.

KİTABELERİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ


Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Karacasu’nun toplumsal, kültürel ve gündelik yaşamından pek çok anekdot aktaran yazar Hüseyin Kuruüzüm, “Kitabeler yönünden Aydın’ın en zengin ilçesi Karacasu’dur. Aydın’ın hiçbir ilçesi kitabelerinin içeriğinin niteliği ve kitabe sayısıyla Karacasu’yla yarışamaz. Karacasu’daki çeşme kitabeleri Aydın’ın bir gerdanlığıdır. Mesela Karacasu’da bir okul kitabesinde “Karacasu’yu sevmek sözle değil eserledir” yazmaktadır. Memleket meselelerini kahvehanelerde çok konuşmaya gerek yok. Oturun bir iş yapın. Bu ülke için bir mum yakın. Bana gelip memleketten dert yandıklarında dert yanan kişinin mesela Karacasu için yaptıklarını gözümde canlandırıyorum. Hiçbir şey yapmadan dertleniyorsa “Hadi canım sen de” deyip geçiyorum” dedi.

“MÜHENDİSTEN ÖNCE SANATÇI LAZIM”


Kuruüzüm ayrıca, Süleyman Rüşdi’nin, “Hz. Hamza gibi kolun gibi olsa, herkesi kendi önünde diz çöktürecek şirin dillerin olsa ne yazar, el üstünde el var, onun üstünde Allah’ın eli var” dizelerini hatırlattı. Karacasu hakkında son dönemde yazılan kitaplara değinen Kuruüzüm, “Karacasu’da sonra 25 yılda bir şeyler oluyor. Çok sayıda kitap yazıldı. Belki bizler farkında değiliz ama Aydın bizi gıpta ile seyrediyor” dedi. Kuruüzüm konuşmasını alkışlanan, “Sanatçı arkadaşların çizdikleri resimleri gördüm. Sanatçılara selam olsun. Sanatçılar yoksa bir ülkede hiçbir şey olmayacağına inanan insanlardayım. Bana önce mühendis lazım değil bana hayal kurduracak adamlar lazım. Ondan sonra mühendisler olur hem de dört dörtlük mühendisler olur” sözleriyle sona erdirdi.