Karacasu’da 2 bin yıllık geçmişi olan şu an kurulu olduğu atölyelerde en az 300 yıldır geleneksel yöntemlerle üretimin yapıldığı çömlek atölyelerinde geleneği teknolojiyle buluşturan Alaca Çömlek Atölyesi deyim yerindeyse fabrika gibi çalışmaya başladı. Çamur hazırlama makinası, vakumlu pres, baskı makineleri ve paketleme makineleriyle üretimin hız kazandığı atölyede üretimin artmasıyla işçiye olan ihtiyaç da arttı. Sanılanın aksine makineleşme insan gücüne olan ihtiyacı azaltmazken ilçenin istihdamına da daha fazla katkı sunulmaya başlandı. Ürünlerin pişirildiği 500 ürün kapasiteli odunlu fırının kapasitesi de 5 bine çıkarıldı. Fırının, Türkiye ve dünyanın en büyüğü olduğu ifade edildi.

DÜNYANIN ÇEŞİTLİ ÜLKELERİNE VE ZİNCİR MARKETLERE ÜRÜN SATILIYOR

Çalışmalar hakkında bilgi veren Alaca, “Ben bu işe 1986 yılında başladım. İlk çıraklık dönemimin ardından kendime iş yeri açtım. Askerden geldikten sonra 23 metrekare yerde bu işe başladım. Daha sonra burayı aldım. 100 metrekare üretim alanını bin metrekareye yükselttim. Balık tavası, sarma taşı, güveç, nargile lülesi gibi farklı ürünlerin ve standart ürünlerin bulunduğu 30’a yakın ürün üretiyoruz. Hızlı üretime geçmek için 2003 yılında bir makine aldım. Daha sonra işi geliştirmek için bir makine daha aldım. Yanımda 4 kişi çalışmaya başladı. Eleman sayımız 12-23 kişiye çıktı. Bazen günlük eleman alıyoruz” dedi.

DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇÖMLEK PİŞİRME FIRINI

Sözlerini sürdüren Alaca, “Şu an dünyanın her yerine mal gönderiyoruz. Kazakistan, Almanya, Arabistan, Fransa’ya mal gönderiyoruz. Türkiye’deki ünlü süpermarket zincirleri bizim ürünlerimizi satıyor. Şu an üretimi yetiştiremiyoruz. Yerimiz biraz dar geliyor. Allah’a çok şükür şu an iyiyiz ama pandemiden sonra 50-60 kişiye çıkmayı düşünüyoruz. Allah nasip ederse işimizi ilerletmeyi düşünüyoruz. Elimizden geldiğince ülkemize vatanımıza katkı sunmaya çalışıyoruz. İstihdam sağlamaya çalışıyoruz. Çamur hazırlama makinası, vakumlu pres ve baskı makineleri, paketleme makinelerimiz var. Ambalaj çok önemli. Şeritleyip paketleyip gönderiyoruz. 3-4 makinemiz var. Çeşidi arttırmayı düşünüyoruz. Dünyayı araştırıyoruz. Yeni çıkan makinaları araştırıyoruz. Günlük 900 parçaya yakın üretimimiz var normal şartlarda. Yeni fırın yaptık. Sadece Türkiye’de değil dünyadaki en büyük fırınını yaptık. 5 bin ürün kapasitesi var. Randıman almaya başladık. Dışını ilçeye özgü taşlardan, ateşi gören kısmı da Konya’nın sille taşından yaptık. Önce fırının 500 ürün kapasitesi vardı. 5 metre yükseklik iç genişliği 4 metre” dedi.

“MİLLETVEKİLLERİ BİRAZ DA BİZLERİ ZİYARET ETSİN”

Bazı taleplerini de dile getiren Alaca, “Keşke doğalgaz olsa onu kullansak. Hadi o yok. Buraya büyük bir trafo koyun diyoruz. Elektrikli fırına geçelim diyoruz. Ama onu yapmadılar. Elektrik yetersiz geliyor. Makinalarımızı bile bazen kaldırmıyor. Bazen fazla bazen az geliyor, makinalarımızın motorları yanıyor. 60-70 yıllık bir elektrik hattı bu. Söylüyoruz herkes kulak arkası yapıyor. Milletvekilleri geliyor ama çömlek atölyelerine gelmeden gidiyorlar. Derdimizi anlatmak istiyoruz ama ilçe merkezine gelip Belediyeye, Kaymakamlığa uğrayıp gidiyorlar. Bir halimizi hatırımızı sormuyorlar. Bir eksiğiniz bir ihtiyacınız var mı diyen yok” dedi.

BİR DE SİTEM

Alaca ayrıca bir konuda sitemini dile getirirken, “Ben tek istediğim devlet kurumlarında hep zengin çocukları çalışmasın. Rahat olan yerlerde hep zengin çocukları çalışıyor. Altlarında son model arabalar olanlar belediyelerde, Kaymakamlıklarda ve benzeri devlet kurumlarında çalıştırılıyor. Biraz daha garibanları düşünelim. Parti ayrımı da yapmıyorum. Hepsi aynı. Zengin zaten zengin. İşe ihtiyacı yok. Yazık günahtır. Kul hakkına girer bu işler” dedi.