Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinden doğan, Uşak, Denizli ve Aydın'dan geçerek Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nin Aydın sınırları içindeki bazı yatakları tamamen kurudu. DSİ 21. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, tarımsal sulamada kullanılan Adnan Menderes Barajı'nda doluluk yüzde 30, Kemer Barajı'nda ise yüzde 45'e düştü. Bu iki barajdan Büyük Menderes Nehri'ne salınan su ise il genelindeki 200 bin hektarlık alanı suluyor. Barajlarda toplam ihtiyacın yüzde 50'si kadar olan su, bu sezon üreticiye maksimum iki kez verilecek. Bölgenin tarımsal sulamada adeta can damarı olan Büyük Menderes'teki suyun taban seviyesine çekilmesi, çiftçileri bu sezon daha az su isteyen ürünlere yöneltti. Bazı çiftçiler ise tarla ve bahçelerinde sondaj yaparak su çıkarmaya çalışıyor. Söke Ticaret Borsası Başkanı Nejat Sağel, geleneksel pamuk üretim merkezi Söke Ovası'nda kuraklık nedeniyle bu yıl pamuk üretiminin önemli ölçüde düşeceğini söyledi. Geçen yıl 340 bin dekar alanda pamuk üretildiğini, bu yıl üretim alanının 280 bin dekara düştüğünü belirten Sağel, şöyle devam etti: "Üretici, pamuktaki açığı buğday ve ayçiçeği ekerek kapatmaya çalışıyor. Bu yıl 80 bin dönüm buğday ekildi. Buğdayın ve samanın fiyatı da çok iyiydi. İkinci ürün olarak da ayçiçeği ekilecek. Geçen yıl 8 bin dönüm alanda üretilen ayçiçeği için bu yıl 75 bin dönüm alan ayrıldı. Türkiye'nin yağ açığı var. Ayçiçeği ekerek bu açığı da bir nebze kapatacağız. Çiftçi, elinden gelen her şeyi yapıyor. Pamuğun açığını kapatmak için üreticimiz çalışıyor." İncirliova Ziraat Odası Başkanı Ali Kaykı da barajlardaki su seviyesinin çok düşük olduğunu, pamuk eken üreticinin yeterli su bulma konusunda kaygılı olduğunu ifade etti. Üreticinin bu sezonu en az zararla atlatma derdinde olduğunu dile getiren Kaykı, alternatif ürün olan buğdayda ekim alanının 3 bin 500 dönümden 10 bin dönüme çıktığını bildirdi.

“MODERN SULAMAYA GEÇİLMELİ”

Büyük Menderes Nehri ile ilgili akademik çalışmalar yapan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ( ADÜ) Dr. Öğretim Üyesi Ersel Yılmaz da geçmişte 10 yılda bir görülen kuraklığın artık 5-7 yılda bir görülmeye başlandığını söyledi. Bölge için modern sulamaya geçişin hayati önem taşıdığını dile getiren Yılmaz, üreticinin stratejik bitkilere yönelmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Yılmaz, Büyük Menderes Nehri'nin bölge için çok şey ifade ettiğini, tablonun bu şekilde seyretmesi halinde Türkiye'nin en verimli bölgelerinden birini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini belirterek havzalar arası su transferi projesinin hayata geçirilmesi gerektiğini savundu. Birçok üreticinin su ihtiyacını artezyen kaynaklardan karşılamaya yöneldiğini ancak bunun kalıcı bir çözüm olmadığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Kendi imkanları ölçüsünde kuyu açıp, suyu kullanıyorlar ama o da kısıtlı. Çünkü bir kuyudaki su seviyesi 5 yıl öncesinde gelen yağışlardan beslenir. Dolayısıyla 5-6 sene üst üste çok kurak geçtiği zaman eldeki suyu da 3-5 sene sonra bitirmiş olacaksınız."