11 Mayıs’ta Türkiye’nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesinin yankıları sürerken, CHP Didim Kadın Kolları Başkanı Arzu Kurt, İstanbul sözleşmesinin 1 Temmuz 2021’de son bulacağını ifade etti. Kurt konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada sözleşmeden neden ayrılındığını ve yeni yapılacak çalışmayla ilgili somut adımların atılmadığını kaydetti. Kurt açıklamasında “11.05.2011 'de imzalanan ve Bakanlar kurulu ile onaylanan kadınların can simidi, yaşam güvencesi olan İstanbul sözleşmesi 01.07.2021 tarihi ile son buluyor. Deniyor ki gereksiz buluyoruz. Gerekirse Ankara sözleşmesi adı altında sözleşme yaparız deniyor. Değerli Kadın arkadaşlarım, bir süredir anlamsız bir şekilde çarptırılarak kamu oyuna kötülenen, hedef gösterilen "İstanbul sözleşmesi"nin tam adı "Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa konsey sözleşmesi" dir. Bizler sözleşmenin fesh olacağını bir gecede öğrendik. Acaba bu kararın gerekçesi neydi? 18 yılda en az 7500 kadın sırf kadın oldukları için katledildi. Fesh edilme kararının ardından yüzlerce kadın ülkemizde cinayete kurban gitti. Maalesef ki bu sayı gittikçe artmaktadır. Ülkemizde biz kadınlar için İstanbul sözleşmesi can simidimizdir ve yaşama güvencemizdir. Deniyor ki, sözleşme eş cinselliğe teşvik ediyor. AKP Genel Başkan yardımcısı Özlem Zengin ' in de dediği gibi İstanbul sözleşmesinde eş cinselliğe teşvik eden hiçbir madde yoktur. Sözleşme insan ayrımı etmeksizin yaşam haklarını güvence altına almaktır. Herkesin haklarını korumak ve güvence altına almaktır. Aylardır bu karara karşın toplumumuzdaki tüm bireyler İstanbul sözleşmesinin fesh edilmesine karşılar. Boşanmalar artıyormuş, öyle diyor sözleşmeyi fesh edenler; Sözleşmede evlenme veya boşanmaya ilişkin teşvik edici hiçbir unsur yoktur. Boşanmaların sebepleri aile içi geçimsizlik ve şiddettir. Diyorlar ki, şiddet artmış; Şiddet atmamış görünümlü sağlanmıştır. Gelenek ve göreneklerimize aykırıymış; Şiddet ve cinayet gelenek ve görenek asla olamaz. Erkekleri mağdur ediyormuş; Şiddet uygulamayan erkekler neden mağdur olsunlar ki? Evden uzaklaştırma kararı alanlar şiddet uygulayanlardır. Meclisin aldığı kararla onaylanan İstanbul sözleşmesi 1 gecede 1 kişinin kararıyla yok ediliyor. Sözleşmeden çıkmak için yine meclisin kararı olmalıdır. Tek kişinin kararı anayasada bile yoktur.Biz kadınlar olarak bunu yanlış buluyoruz. Hata yaptınız ve de hata yapmaya devam ediyorsunuz. Kadın cinayetleri için ne yapacağız, nasıl kadınları yaşatırız diye düşünmeniz gerekirken, kadınların ve çocukların savunma haklarını ellerinden alıyorsunuz. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul sözleşmesi ve Uluslar arası bir sözleşme Türkiye Büyük Millet Meclisi yani Halkın iradesi yok sayılarak fesh edilemez.” İfadelerine yer verdi.

“YAŞAMHAK” “PROJESİ BU AMACA HİZMET EDİYOR”


Kurt CHP Kadın kolları genel merkezinde “Yaşamhak” projesinin hayata geçirildiğini ifade ederek “Biz Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak kadınların Yaşam haklarının elinden alınmasına izin vermeyeceğiz. CHP Genel Merkezimizin de hayata geçirmiş olduğu “Yaşamhak” “Projesi tamda bu amaca hizmet vermektedir. Partimiz kadınlara şiddetin durdurulması için gerekli tedbirleri almıştır. Kadın Kolları Genel Başkanımız Aylin Nazlıaka ve MYK üyelerimiz “Yaşamhak” Otobüsümüz ile 81 İlde dolaşıp kadınlarımızın yanında olmaktadır. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu kadın istihdamları sağlayarak her daim kadınların yanında olmuş ve İstanbul sözleşmesi kırmızı çizgimizdir, her zaman yanınızdayız demiştir ve yanlarında olmaya da mücadele etmeye de devam edeceğiz demiştir. CHP Aydın il kadın kolları Başkanımız Ayşe Özdemir ve 17 ilçe kadın kolları olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu kararı asla kabul etmiyoruz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi; "Kadınları geride bırakan toplumlar geride kalmaya mahkum olmuş demektir." sözlerine yer verdi.