Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yürütülen "Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması (CityAir) Projesi kapsamında düzenlenen Hava Kalitesi Üniversite Farkındalık Seminerlerinin ilki, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ev sahipliğinde 200’den fazla kişinin katılımıyla yapıldı.

“GENÇLERE HAVA KALİTESİNİ ANLATMAYI VE İŞ BİRLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ”

CityAir Projesi kapsamında yer alan illerden, Aydın, Denizli, İzmir, Manisa, Muğla ve Uşak’ta faaliyetlerini sürdüren üniversitelerden, çevre mühendisliği bölümü başta olmak üzere tüm fakülte ve bölümlerde eğitim gören 200’den fazla öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen seminerde, açılış konuşmasını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Yönetimi Daire Başkanı Nazan Özyürek yaptı. CityAir Projesi kapsamında yürütülen emisyon envanteri ve farkındalık çalışmalarından söz eden Özyürek, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak, Türkiye’de hava kalitesine esas çalışmaların, ülkemize ait bilgilerle desteklenmiş ve daha anlaşılır şekilde kamuoyuna sunulması için çalışıyoruz. Elde ettiğimiz veriler, hava kalitesinin iyileştirilmesinde büyük önem arz ediyor. Gençlerimize temiz yarınlar bırakmak için farkındalık yaratmayı önemsiyoruz.” dedi.

PANDEMİ HAVA KALİTESİNİN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA HATIRLATTI”

Seminerde ‘Küresel Ölçekten Yerele Hava Kirliliği: Zorluklar ve Fırsatlar’ başlıklı, detaylı bir sunum gerçekleştiren CityAir Proje Uzmanı Prof. Dr. Alper Ünal, hava kirliliğinin insan sağlığını en çok tehdit eden çevresel sorun olduğunu belirtti. Ünal, “Hava kalitesinde sürdürülebilir bir iyileştirme için bilim, politika ve halk üçlüsünün bir araya gelerek çözüm önerileri geliştirmesi gerekiyor. CityAir projesinin temelinde de bu var. Hava kirliliğine sebep olan kaynakları bilimsel verilerle ortaya koyuyoruz; elde edilen sonuçları, Bakanlık, belediyeler ve karar alıcılarla paylaşıyoruz ve toplumda farkındalık çalışmaları yürütüyoruz.” diye konuştu.

“ÖNEMLİ OLAN SÜRDÜREBİLİR BİR İYİLEŞTİRME YAKALAMAK”

Hava kirliliğine karşı alınacak önlemlerde; ekonomik durum, endüstri, nüfus, taşımacılık alanındaki talepler gibi pek çok parametrenin söz konusu olduğunu söyleyen Ünal, “Önemli olan, ekonomik ve sosyal olarak uygulanabilir önemler ile hava kalitesinde sürdürülebilir bir iyileştirme yakalamak. CityAir projesinde; elde edilen bilimsel verilerin ardından proje kapsamında yer alan şehirler için hangi kirletici kaynaklarının daha önemli olduğu, bu şehirler için çözüm önerilerimizin ne olduğu gibi kapsamlı ve detaylı bilgileri de açıklayacağız.” şeklinde konuştu. Küresel pandeminin hava kalitesinin önemini tüm insanlığı bir kez daha hatırlattığını söyleyen Ünal, sözlerine şöyle devam etti: “Hava kirliliği, toplumun tamamını etkileyen, farkında olunmadan maruz kalınan bir kirlilik. Hava kalitesinin insan sağlığı üzerindeki etkileri uzun yıllardır tartışılıyor; ancak bugün, hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkileri pek çok bilimsel araştırmayla net şekilde ortaya konmuş durumda. Dünyada her yıl milyonlarca insan, hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor.”

“SAĞLIK HARCAMALARINDA ÖNEMLİ BİR TASARRUF SAĞLIYOR”

Hava kirliliğinin ekonomik etkileri ile ilgili yapılan araştırmalara da değinen Ünal, “Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırma, 1990’dan bu yana hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yapılan 40 milyar dolarlık yatırımın, 2 trilyon dolarlık sağlık harcaması tasarrufu sağladığını ortaya koyuyor.” dedi.

“KÜRESEL BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”

Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: “Hava kalitesi, bölgesel kaynaklar ile bağlantılıdır ancak; hava kirliliğinin etkisi sınırları aşar. Türkiye’den örnek vermek gerekirse; elimizdeki veriler İstanbul’daki hava kirliliğinin bölge illerine de taşındığını gösteriyor. Örneğin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan taşınan çöl tozlarının da ülkemizdeki hava kirliliği üzerinde önemli bir etkisi var. Hava kalitesinin haritalandırılması, anlaşılır hale getirilmesi son derece önemli bir konu; çünkü şehirlerdeki hava kalitesi ortaya konmaz ise geleceğe dair doğru önlemler de alınamaz. Biz de CityAir projesi kapsamında hava kalitesi modeli ve envanter verilerini bütüncül analiz ederek proje kapsamındaki illerde değerlendirme yapıyoruz. Hava kalitesinin gerekli önlemler alınarak iyileşme oranlarını; mevcut durum senaryoları ile karşılaştırıyoruz.”

“EN ÖNEMLİ SORUNLARDAN BİRİSİ OLACAK”

Hava kalitesinin yükseltilmesinde; uluslararası koordinasyon ve işbirliğinin de oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Ünal, “Yerel emisyon kaynakları ana kirleticiler olsa da hava kirleticilerinin uzun menzilli taşınımı söz konusu. Küresel ölçekte hava kirliliğine çözüm ararken de uluslararası işbirlikleri oldukça önemli. Araştırmalar gösteriyor ki hava kirliliği yakın gelecekte de insanlığın karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi olacak; akademide de bu alanda yürütülecek araştırmaların sayısı artacak. Bu sebeple çevre mühendisliği bölümü başta olmak üzere öğrencilerimiz de bu konuda çalışmalarını sürdürebilir.” dedi.

KÜRESEL ÖLÇEKTEKİ ÇALIŞMALAR ANLATILDI

“Hava Kalitesi Üniversite Farkındalık Semineri”nde CityAir projesi kapsamında genel bilgi ve iletişim çalışmaları da aktarıldı. CityAir Projesi Takım Lideri Dr. Hüseyin Özdemir, genel bilgilendirme sunumunda CityAir projesi kapsamında yürütülen emisyon envanteri çalışmalarının önemine dikkat çekerken, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği işbirliği ile yürütülen farkındalık çalışmalarından da söz etti. Daha sonra proje İletişim Koordinatörü Seçil Şendağ, bir sunum gerçekleştirdi. Proje kapsamında yürütülen iletişim çalışmalarından bahseden Şendağ; “Dünya Çevre Günü”, Uluslararası Temiz Hava Günü ve Avrupa Hareketlilik Haftası başta olmak üzere küresel ölçekte gerçekleştirilen çalışmalara değindi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve Uşak Üniversitesi’nden öğrencilerin yanı sıra öğretim üyeleri ve temsilcilerin de katıldığı seminerin son bölümünde proje temsilcileri, öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.