CHP’li Bülbül, Türk ekonomisinin büyümediğini, dolar bazında küçüldüğünü belirterek, “Enflasyonu doğru ölçmedikleri için yerel para birimi ile büyümüş gibi görünüyor, doğru kur ve faiz politikaları uygulayamıyorlar. Piyasa faizi yeterli görmeyince dövize yöneliyor. Merkez Bankası kuru zapt edebilmek için döviz satıyor. Lakin elbette kendi sahip olduğu dövizi değil kendisine emanet bırakılmış dövizi satıyor. Burada önemli olan diğer bir husus Merkez Bankasının hangi kurdan kime satış yaptığı ve bunların niye şeffaf olmadığı. Bir başka önemli ayrıntı ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında, Eylül 2018’de, yaşanan ve kurların 7.20 seviyesini gördüğü ilk şok dalgası oldu. O zaman ortada pandemi falan da yoktu. Aslında gerçek sorun bu iktidara ve rejime piyasaların güvenmemesi. Mal, mülk ve yatırımları tek bir adamın kararları ile yönetilen bir ekonomiyi güvenli görmeyen yatırımcılar Türkiye’yi terk ediyor. Bunlar elbette ciddi bir döviz talebi de yaratıyor. Merkez Bankası döviz satarak bu talebi de karşılıyor ve sonuç olarak rezervler eriyor. Bir Merkez Bankası rezervi ne kadar sağlamsa ekonomi o kadar güvendedir. Şu anda durum 2001 krizinden bile daha kötü.” diye konuştu.

“HÜKÜMET KORKUYOR”

Hükümete şeffaf olun çağrısı yapan CHP’li Bülbül, “Merkez bankası bilançosunda bu satış var. Şeffaf olunsun. Ekşi yemediyseniz karnınız ağrımaz. Madem yanlış bir iş yok laf kalabalığı yapmak yerine kime, ne zaman, hangi yöntemle, hangi kurla ne kadar döviz satıldı bunları açıklasınlar. Merkez bankasının bağımsızlığını ortadan kaldırıp bir buçuk yılda 4 merkez bankası başkan değiştirdiler. En önemlisi para politika kurullarından gelen başkan yerine partili merkez bankası başkanı atadılar. Ülke krizin içine sokulmuş buna rağmen hala ‘sorun yok’ diyerek algı oluşturmaya çalışıyorlar. Hükümet bu işin açığa çıkmasından korkuyor. Hukuka aykırı olarak afişlerimizi toplatıyor. Ama biz yine soruyoruz; 128 milyar dolar nerede?” şeklinde konuştu.