İlçe merkezine 16 kilometre uzaklıktaki evlerinde unutulmaya yüz tutan tasarımları yüzlerce yıllık dikiş yöntemiyle geleceğe taşıyan aile, sosyal medya paylaşımlarıyla da bu kıyafet ve kültürün tanıtımını yapıyor. Büyüklerinden öğrendiği yüzde yüz el dikimi sayesinde bir iğne bir iplikle hiçbir makine kullanmadan diktiği kıyafetlerle deyim yerindeyse modayı belirleyen Kadriye Işlak (52), “Büyüklerimizden öğrendik. Bize dikiyorlardı. Giyiyorduk. Şimdi kızım Ceyda istedi, ben de yaptım bunlardan. Bunu ben 2 saatte dikiyorum. Makine yok. Sadece iğne ve iplikle dikiyorum. Giysilerin yanında çanta, bandana, kemer de yapıyorum. Metre de kullanmadan kafama göre kesiyorum ama hiçbir zaman da denk gelmediği olmadı. Biz çocukluğumuzda böylesini giyiyorduk. Basma, bal kaymak, pazen, terlon gibi çeşitli kumaşlar var. Herhalde böyle benim gibi tamamen el dikişi yapan kalmamıştır” dedi.

“ÇOK İSTEYEN OLUYOR


Kızının üzerinde görenlerin bu elbiselerden istediklerini ifade eden Kadriye Işlak, “Ceyda’nın üzerinde gördükçe, “Bana da dikiver” diye çok söyleyen oluyor. Kıramadıklarım olursa para pul da almıyorum. Kumaşını her şeysini kendim alıp dikip hediye ediyorum. Elbiseyi dikince arkası geldi. Sonra gelinim istedi. Ondan gören başkaları istedi. Mesela şu Antalya’ya gidecek” dedi.

“ŞİMDİ YENİDEN MODA OLDU”


Bir ara köy tarzı diye gözden düşen tasarımların yeniden moda olduğunu ifade eden Ceyda Işlak, “Benim aklıma nereden geldi bilmiyorum. Doğum günü vardı, annem bir bebek dikmişti bu kumaşlardan. Ben de sonra çok beğendim. Sonra dedim ki elbise istiyorum. Böyle böyle arttı. O kadar beğendim ki annemin diktiklerinden başka bir şey giyemez oldum. Büyüklerimden biliyorum ki önceden bunlar modaydı. Sonra köy tarzı diye şehirdekiler istemez oldu ama şimdi moda geri geldi. İnternet üzerinden görüp söyleyen çok oluyor. Ücretini verelim bize de yapsın diyorlar” dedi.

EL EMEĞİ GÖZ NURU


Ceyda Işlak’ın sosyal medya paylaşımına düştüğü not dikkat çekerken burada, “Üzerimdeki elbiseleri, ceketi, etekleri ve yelekleri boşuna bir yerlerde aramayın bulamazsınız bulamayacaksınız çünkü bunlar bulunmaz Hint kumaşı değil, bulunmaz Kadriye Sultan eli değmiş kumaşlar. hepsi bitanecik meleğimin en kıymetlimin; annemin, el emeği göz nuru,
o yumuşacık incecik kalbi ile düşünüp, öpülesi pamuk elleriyle diktiği bu şahane ötesi eserleri gururla sevgiyle ve saygıyla üzerimde taşımak, bana bir kere daha ne kadar şanslı olduğumu hatırlatıyor. Bu gönlü güzel, kendi güzel düşüncesi güzel, kalbi güzel kadın çok şükür ki, iyi ki benim annem iyi ki…” ifadelerine yer verdi.