Bölgede jeotermal sondajı yapmak isteyenlere tepki gösteren EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, açıklamalarda bulundu. Çalışmaların bölgenin kalbine hançer vurmak anlamı taşıdığını dile getiren Sürücü, "Latmos Dağları’nın ünlü arkeoloğu Dr. Anneliese Peschlow’la 10 yıl önce, Kirazlı, Yaylaköy ve Caferli üzerinden Dilek Yarımadası Milli Parkı’na gitmiştik. Anneliese 2 noktada durmamızı istedi, araçtan indi ve doğanın fotoğraflarını çekip bize dönerek, 'Burası aynı Toskana gibi, muhteşem bir yer. Zeytinler, üzüm bağları, Akdeniz Servileri doğal peyzaj harika burada' demişti. Bir yabancı gözüyle. Peschlow’un hayranlık duyduğu bu coğrafyanın içinde yer alan Değirmendere bölgesi Kuşadası’nın ekolojik açıdan Milli Park’tan sonra en sıcak noktasıdır. Ancak ekolojik açıdan sıcaklığı farklı algılayanlar, yerin altındaki sıcaklığı ölçmek ve burada jeotermal sondajı yapmak istiyorlar. Bir firma tarafından, sera amaçlı jeotermal sondaj faaliyeti (4 adet sondaj kuyusu) projesi için, ÇED süreci başlatıldığı duyurulmuştur. Böyle bir talep, Kuşadası’nın en hassas yeri olan Değirmendere bölgesinin kalbine hançer vurmak gibi bir şeydir” ifadelerini kullandı.

TURİZM KENTİNDE DOĞAL PEYZAJ BOZULAMAZ

Sürücü, şunları kaydetti: “Bir zamanlar 30’a yakın değirmenin bulunduğu bölgede ayakta kalan tek değirmen olan Saz Değirmeni’ni besleyen antik su yolları buradan geçmektedir. Sadece bu bölgede anıt statüsünde 832 yaşında bir Menengiç, 598 yaşında Londra Çınarı, 700 metre uzağında 1755 ve 1018 yaşlarında tarihe tanıklık eden zeytin ağaçları bulunmaktadır. Doğa Koruma ve Milli Parklar’ın tür koruma eylem planında yer alan Campanula tomentosa denilen endemik tüylü çan çiçeğinin yaşam alanlarıdır. Burada birlikte araştırma yaptığımız Kirazlı Muhtarı Mehmet Mersin de, 'Bugün doğaya farklı bir gözle baktım. Harika bitkilerin olduğunu gördüm. Tıbbi ve aromatik bitkilerin bu kadar yoğun olduğunu bilmiyordum. Bu bitkilerle ilgili bir proje yapılırsa, köyümüzdeki vatandaşlar içinde iyi bir gelir olur. Buraya yapılacak jeotermal buradaki bitkileri yok eder. Zeytin bizim en önemli geçim kaynaklarımızdan biridir. Değirmendere bölgesinde biz organik tarımı geliştirmeye çalışıyoruz. Jeotermal gibi faaliyetleri bölgemizde istemiyoruz' dedi. Kuşadası bir turizm kentidir. Buradaki doğal peyzajı bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Aynı zamanda yöre insanları tarafından tarım yapılmaktadır. Pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli olduğu ve tarımsal arazilerin mutlaka korunması gerektiği açıkça ortadadır. Değirmendere bölgesine hangi amaçla olursa olsun, tarımsal arazilerin içine yapılacak jeotermal faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemelidir.”
Sürücü, Kuşadası'nın tüm kurumları ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda iş birliği yaparak bu girişimlerin durdurulması gerektiğini sözlerine ekledi.