1995 yılında Karacasu ilçesi Dereköy Mahallesinde bin metrekare araziyi Gülperi Şimşek isimli hayırsever, sağlıkla ilgili kullanılmak üzere bağışladı. Dereköy, Alemler ve Güzelköy’ün sağlık hizmetlerine daha hızlı ulaşabilmeleri için 3 mahalleye yakın konumdaki bu araziyle ilgili mahalle halkının talepleri sonrası Sağlık Bakanlığı malzeme desteğinde bulundu. Köy halkı imece usulüyle kaba işçiliğini yaptı. Binanın iç dizaynı yine Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldı. Giriş katında sağlık hizmetlerinin verileceği bir daire, üstte de görevli memurlar ya da köy halkından evlenen gençler kiralar düşüncesiyle yapılan 2 lojmanla dört dörtlük bir yapı ortaya çıktı.

“SADECE DEVLET MEMURLARI YARARLANABİLİR” DENİNCE BİNA BOŞ KALDI


İşlemler bittikten sonra tapu Sağlık Bakanlığına devredildi. Kısa bir süre ebenin görevlendirildiği sağlık evinin lojmanında da bir sağlık memuru kalmaya başladı. Onların kısa süreli hizmetinin ardından tesis kaderine terk edildi. Köy halkı en azından daireleri köyden evlenip barklanan gençlere kiralamak istese de bu düşünce “Lojmandan ancak devlet memuru yararlanabilir” gerekçesiyle kabul görmedi. Bugünün parasıyla bir milyon liranın boşa gittiği tahmin edilen sağlık evi baraj manzarasıyla ilçenin en güzel bir konumunda bulunmasına rağmen hak ettiği değeri bir türlü bulamadı.

ÖLÜ BİR YATIRIM OLDU


Sağlık evinin yapıldığı tarihte muhtar olan Mehmet Kaptan, “Gülperi Şimşek isimli bir hayırsever sağlık hizmetlerinde kullanılması için bağışladı araziyi. Alemler altı, Güzelköy’ün üstü burası. 3 mahalleye faydası olur diye başladık. Bir hemşire gelir bir sağlıkçı gelir burada bir sağlık evi olur diye köylüye faydamız olur diye yaptık. Üstündeki lojmanları da bu şekilde yaptık. Malzemeyi Sağlık Bakanlığı verdi, işçiliğini biz yaptık. Kaba inşaattan sonra iç dizaynı yine Sağlık Bakanlığı yaptı. Düşüncemiz 3 mahallenin sağlık hizmetlerinden daha iyi yararlanmasıydı. Köyümüzde acil bir durum olduğunda hızlı bir müdahale yapılabilirdi. Bizler için bir güvence olacaktı burası. Ama olmadı. Böyle olunca evlenen gençler faydalansın istedik ama bu da gerçekleşmedi. Çok durmak isteyen oldu ama kiraya veremedik. Burada ölü yatırım duracağına değerlendirilmesi lazım” dedi.

ÇÜRÜMEYE BAŞLADI


Sözlerini sürdüren Mehmet Kaptan, “Burayı yaparken çok sıkıntı yaşadık. Kısa bir süre ebe görev yaptı. Köyden fakir fukaradan evlenen olur evi onlara veririz diye iki tane dört dörtlük daire yaptık. Tapu sağlık bakanlığına verilince devlet memuru harici kimseye vermeyiz kiraya dediler. Ölü bir yatırım oldu. En azından köy halkından durmak isteyenler durabilse burası kurtarılır. Durulmayan yer çürür” dedi.