Gıda fiyatlarında yaşanan artış, en çok tartışılan konulardan birisi haline geldi. Tüketicilerin tepkisini çeken fiyat artışlarına karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı’nın yoğun çalışma içerisinde olduğunu söylemişti. Basın toplantısı düzenleyen Aydın İli Süt Üreticileri Birliği Başkanı Servet Başkaya da, gıda fiyatları ve üreticinin desteklenmesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Başkaya, üreticinin ürettiği ürünün fiyatını, üreticinin değil, kooperatifler, tüccarlar, sanayiciler veya hükümetlerin belirlediğini dile getirdi. Üretimde girdi fiyatlarının arttığını ve maliyetlerin yükseldiğini belirten Başkaya, kimsenin üreticiye ‘sen para kazanıyor musun?’ diye sormadığını savundu. Başkaya, üreticinin borcunun yılların birikimiyle ödenmeyecek rakamlara ulaştığını iddia etti.

“YAPILANLAR YETERLİ DEĞİL”


Üreticinin örgütünden de uygulanan destek sisteminden de memnun olmadığını öne süren Başkaya, şunları kaydetti:
“Yıllardır yöneticilerimizin ‘Tarım önceliğimizdir, tarım olmazsa olmaz, tarıma şöyle destek verdik, böyle destek veriyoruz’ söylemlerini duyuyoruz. Ama yapılanlar yeterli değil. 2000’li yılların başında Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde pek çok yasa ve yönetmelik çıkarıldı. Tarım Kanunu’nda üreticiye Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 1 oranında destek verileceği söylendi. Ancak verilen destek yüzde 0,5 oranında kaldı. Ürün konseyleri kuruldu. Bu konseylerin görevleri; ülkedeki üretilen ürün miktarının tespitini yaparak, ihtiyaçtan fazla ise ihraç miktarını, ihtiyacı karşılamıyorsa da ithalat miktarını tespit etmek, fiyat oluşumlarını belirlemek ve üretim planlaması yapmak olması gerekirken işlevsiz, yetkisiz bir kuruluş haline geldi. ‘Havza bazlı üretim ve destekleme’ dendi. ‘Kooperatifler desteklenecek’ dendi. Üretici birlikleri kuruldu. Umutlanmıştık. Şu anda tarımda örgüt kirliliği var, yetki karmaşası var. Velhasıl üretici ne örgütünden memnun, ne de uygulanan destekleme sisteminden.”

“İYİ TAKİP EDİLMELİ”


Başkaya, enflasyon artışının sorumlusu olarak üreticinin gösterilmesine tepki göstererek, “Yetkililerimiz enflasyonla mücadeleyi, üretici fiyatlarını baskılayıp ithalat yaparak çözmeye çalışıyorlar. Bence çare; üretici ile tüketici arasındaki sanayici, aracı ve pazarlamacıların iyi takip edilmesinde” dedi.

“İŞİN TAKİBİNDE YEREL YÖNETİMLER YETKİLENDİRİLMELİ”


1980’li yıllardan önce yürürlükte olan bir yasaya göre temel gıda maddelerinde kar marjının yüzde 5, sebze ve meyvede yüzde 35 oranında olduğunu dile getiren Başkaya, fiyatların uygulanması için de yerel yönetimlerin tedbirler aldıklarını, kontroller yaptıklarını hatırlattı. Mevcut ekonomik şartlarda söz konusu kar marjı oranlarının yeterli gelmeyebileceğine işaret eden Başkaya, belli oranların ayarlanıp tekrar uygulanabileceğini aktardı. Başkaya, “Mesela: üretici, sanayici-imalatçı, perakendeci, herkes yüzde 15-20 aralığında kazansa, üreticideki 1 TL olan ürünün fiyatı tüketiciye 2 TL olarak ulaşır. Tarlada 80-100 kuruş olan soğan, patates tüketiciye 200 kuruş olarak ulaşır. Ama şu anda Anamur’da 2-3 TL olan muz markette 10 TL ve üzerinde, Aydın’da 5-6 TL olan zeytin markette 20 TL’dir. Bu işin takibinde yerel yönetimler yetkilendirilmeli, sebze ve meyve hallerine çeki düzen verilmelidir" dedi.

“STOKÇULARLA MÜCADELE EDELİM”


Marketler yasasının çıkarılması gerektiğini ifade eden Başkaya, süper marketlerin gıda sanayicilerini teslim aldıklarını, fiyatları belirlediklerini ve hiçbir ürünü de yüzde 25 kar marjının altında satmadıklarını iddia etti. Üretimin önünün açılması için öneride bulunan Başkaya, "2006 yılında çıkardığınız Tarım Kanunu ile yüzde 1’lik destekten çiftçinin devlet kasasında kalan hakkını, çiftçi borçlarının yapılandırılmasında kullanıp, Ziraat Bankası ve özel bankalara olan borçlarını faizsiz 5 yıl süreyle yapılandırarak üretim artışının önünü açalım. Nakliye ve gıda fiyatları KDV oranını yüzde 1’e düşürelim, stokçularla mücadele edelim” ifadelerini kullandı.